Miami'ye Geri Dönüş(2)

1.7K 138 31
                                    

Miami, Florida- Öğleden önce 8:45

*Lauren*
Miami'nin ne kadar sıcak olabileceğini çoktan unutmuştum. Bu sabah giydiğim montu çıkarırken,Avrupa'nın soğuk havasına alışınca buradaki havanın ne kadar değişik geldiğini düşündüm. Telefonlarına odaklanmış insanların arasından ilerledim, saçımı düzelttim, siyah Ray-Ban gözlüklerimi taktım ve Miami hava alanının çıkışında benim için bekleyen siyah mercedes'e doğru yürüdüm.
"Günaydın, Bayan Jauregui"
"Günaydın, Alfred" dedim ve mucizevi klima sayesinde serin olan arabanın içine girdim.

"Tanrım, ne zamandan beri Miami bu kadar sıcak?"
"Her zaman efendim, burada hava her zaman sıcak."
Kısa bir sessizlikten sonra Alfred nazik bir şekilde "Sorduğum için üzgünüm ama babanız nasıl?" dedi.
"Ah, babam iyi. Ailem ile birlikte Los Angeles'ta."
"Bu çok güzel, Bay Jauregui'yi seviyorum! Sizi nereye götürmemi istersiniz?"
"Yeni dairem'e Alfred. Bu cadde üzerinde ilerle, ben sana yolu söyleyeceğim."
Alfred başıyla onayladı ve dediğimi yaparak ilerlemeye başladı.

Arabanın camından dışarı bakarken burada yaşadığım zamanları hatırladım, çok güzel zamanlardı. Şehri avucumun içi gibi biliyordum. Her şeye rağmen, önceden sadece işini düşünen Lauren değildim. Birazda olsa hayatın tadını çıkardım, hatta biraz değil, çok fazla çıkardım. Anılara daldım ve eskiden yaptığım onca şeyi düşündüm. Hepsi eskide kalmıştı, o olgunlaşmamış ve sorumsuz Lauren artık yoktu.

"Sonraki sokaktan sola dön."

Sonunda yaşayacağım apartmana gelmiştik. Alfred hızlıca arabadan çıktı, benim tarafıma geldi ve kapımı açtı. Gülümseyerek teşekkür ettim.

Alfred, ailemle yaşadığım gençlik günlerimden beri benim şoförümdü. Yaşını almış bir adamdı ama aynı zamanda da işini çok iyi yapıyordu.

İnsanların hızlıca çalışma alanlarına gittiği lobi'ye girdim. Benim orada oluşuma verdikleri tepkiler komikti, insanlar genelde kaba ve kibirli duruşumdan dolayı benden korkuyordu. Bundan şikayetçi değilim, çünkü saygı duyulan bir insan olmanız için insanların sizden korkması gerekir.

"Günaydın, bayan Jauregui. Çalışanlarımız bavullarınızı evinize bırakacak. Çatı katındaki tek olan 308 numaralı daire."

Başımla onayladım ve asansöre doğru ilerledim. Evime girdiğimde turuncu saçlı çocuk hemen arkamdan geldi ve bavullarımı yere bıraktı.

"Başka bir isteğiniz var mı efendim?"
"Gidebilirsin."

Apartman büyüktü, çağdaş ve sofistike eşyalarla dolu kocaman bir alan. Her şey benim istediğim tarzdaydı, eşyalar beyaz ve kahverengi ağırlıklı, duvarlarda açık ve koyu renklerin birleşimi ve mükemmel tablolar. Oturma odasında yürüdüm ve kendimi koltuğa atıp topuklu ayakkabılarımı çıkardım. Bir süreliğine vücudumun dinlenmesine izin verdim, yolculuk uzundu ya da daha doğrusu, hayat git gide daha da zor oluyordu. Tekrar ayağa kalktım ve evimdeki büyük balkona gittim.

Çatı katında yaşamanın iyi yönlerinden biri de buradan Miami'nin gökdelenlerinin ve deniz kıyısının mükemmel görüntüsünü görebilmemdi. Buradan aşağıdaki trafiği fark edebiliyordum, bir yandan öbür tarafa giden insanlar, korna sesleri, yüksek sesle konuşan insanlar, durmaksızın çalışan arabalar. En azından New York kadar kötü değildi. Telefonumun sinir bozucu sesini duydum ve oturma odasına dönüp masanın üzerinden aldım. Bilmediğim bir numara arıyordu ama Miami'den biri olduğu kesindi.

"Efendim?"
"Lauren Michelle ile mi görüşüyorum?" telefonun diğer ucundan çok tanıdık bir ses duydum ve kulaklarıma inanamadım.
"Kimsiniz?" hafif şüphe ile sordum.
"Eski bir arkadaşı, ateşli olanından."

The Stripper ||CamrenWhere stories live. Discover now