Kötü Oyunlar(14)

541 26 6
                                    

Not: Daha iyi bir okuma deneyimi için bölüm içerisinde belirttiğim zaman Rihanna- Pour It Up veya Beyonce- Drunk In Love dinleyebilirsiniz.

-----

Lauren

-Lauren, gelmelisin!! Babamın seni özlediğini biliyorsun. –Taylor'ın hattın diğer ucundan beni ikna etmeye çalışan sesini duydum.

-Gelemem, ne kadar meşgul olduğum hakkında bir fikrin var mı?

-Adamın durumunu biliyorsun, bizi en son ziyaret etmenin üzerinden aylar geçti.

-Tay, lütfen. Benim için de kolay değil, biliyorsun.

-Bununla başa çıkmayı öğrenmek zorundasın Lauren, biz öğrendik, sende öğrenebilirsin.

-Yapamam!

-Yapabilirsin, kes sesini. Ve bu hafta sonu gel, doğum gününü kutlayacağız, seni gördüğü için çok mutlu olacağına eminim.

Sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Onları görmeyeli aylar olmuştu, onlarla birlikte olma ihtiyacı duymadığımdan değildi ama onlarla olmak bir bakıma karışıktı ayrıca ilgilenmem gereken bir sürü sorumluluğum vardı, bu onlarla buluşmaktan kaçmak için iyi bir taktikti. Ama belli ki bu sefer kaçamayacaktım, Taylor beni getirmeyi aklına koymuştu.

-Düşüneceğim, tamam mı? Kim bilir, belki hafta sonu birden orda beliriveririm. –ısrarlarına teslim olarak konuştum.

-Düşün ya da düşünme. Ama gel. En sevdiğin pastadan yapacağım.

Taylor ve benim önceden ne kadar yakın olduğumuzu düşünerek gülümsedim. Küçük olan olmasına rağmen hayatım hakkında her şeyi biliyordu, küçük yaşlarından beri olgun bir kız olmuştu.

-Gerçekten yapacak mısın? –Gülümseyerek sordum.

-Evet, seni özledim Laur. –Melankolik ses tonu kalbimi acıtmıştı.

-Bende seni özledim ufaklık. -hattın diğer ucundan derin bir nefes aldığını duydum- Gitmem gerekiyor, tamam mı? Beni istediğin zaman arayabilirsin.

-Tamam, hafta sonu seni bekliyorum.

-İyi geceler Tay.

-İyi geceler Lolo. –Bana küçükken taktığı ismi duyunca gülümsedim.

Aramayı kapatıp, telefonu yanıma koydum. Ailemle olan telefon konuşmaları veya buluşmalar beni sürekli biraz melankolik yapıyordu ,ki bundan nefret ediyordum, bu kadar kırılgan hissetmek çok karışıktı, benim doğamda olmayan bir şeydi, en azından bundan sonra. Başımı sandalyemin arkasına yaslayarak vücudumdaki kasları rahatlatmaya çalıştım fakat işe yaramamıştı. Bu saatte kocaman binada tek başımaydım, sadece dışarıdan gelen araba ve Miami trafiğinin sesleri odayı dolduruyordu. Ayağa kalktım ve kendime bir bardak viski koydum, kendileri benim kadim dostum olur, elimdeki bardakla gecenin karanlığında aydınlatılmış şehrin güzel manzarasını görebileceğim büyük camın önüne geldim.

Bazı anlarda kendimi yalnız hissediyordum ve bunu kötü buluyordum, ama diğerlerinde sakinlikle dolu yalnızlık bana çok iyi hissettiriyordu, en azından birçok problemi ve görevleri olan dünyanın geri kalanından ayrılmış gibi hissetmek rahatlatıcıydı. Bazen sadece kim olduğumu veya kim olacağımı unutmam gerekiyordu.

''Tanrım, Lauren, çok yalnızsın'' –viskimden bir yudum alırken düşündüm.

Saate baktım, çıkmam gereken zamanın geçtiğini gördüm, gitmem ve birkaç dakikalığına kendimi en çok arzuladığım kadının vücudunda kaybetmem gerekiyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 29, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

The Stripper ||CamrenWhere stories live. Discover now