Dünya'nın ucuna gelmiş biriydi aslında. Düşmek ya da geri gitmek onun elindeydi sadece duruyordu orada, ne yapacağını bilmeden. Ayakları ne geri gidiyor ne de ileriye yürüyordu. Biliyordu aslında içten içe olacakları, inatla hiçbir şey yapmadan orad...
Yorum sınırımız yine 600 oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 13
(Kalbimdeki sancı)
Batı, eve geldiğinde rengi atmıştı. Eli kalbinde duruyordu. Nefes alamıyordu. Birden kapının girişine kan kustu. Babasının gösterdiği büyüyü yapmaya çalışıyordu ama nafileydi. Kalbi çürüyordu. Bu aşk onun kalbini çürütüyordu. Mutlu olmuştu beş dakika da olsa kızın ona sarılmasından mutlu olmuştu. Ama nasıl ayrıldıklarını nasıl buraya geldiğini bilmiyordu. "Baba" fısıltı şeklinde konuştu. Kimse onu duymamıştı. Yere doğru dizlerinin üzerinden çöktü. "Batı" doğu bahçeden geliyordu. Kardeşinin yanına koşarak gitti. "Ne oldu"
"Babama götür beni" Doğu, kardeşinin kolunu alıp omzuna attı. Yavaşça taşıyarak içeriye doğru götürdü. Ağzından kan dudaklarından çenesine kadar süzülmüştü.
"BABA" Doğunun bağırışı ile Cihanşah, koşarak merdivenlerden inmeye başladı.
"Batı" endişelenmiş miydi? Elini kaldırıp göğsüne koydu oğlunun tam da kalbinin olduğu yere. "Neden kendine hakim olamıyorsun" başını tavana dikti. Acı çekiyordu. İnlemeye başladı. "Tamam tamam geçecek biraz sonra" Kalbine biraz daha bastırdı. Sarı ışık odayı kapladı. Batı, biraz da olsa rahatlamıştı. Cihanşah, yere çöktü. "Seni kaybedemem" diye söylendi oturduğu yerden. "Ne yapacaksan çabuk yap"
"Safir çiviyi o çıkarttı"
"Biliyorum" dedi kendinden emin bir şekilde.
"Tabi ki de biliyorsun o kadın sensin değil mi?" Doğu ikisinin arasında geliyordu.
"Ne oluyor ya" kardeşinin üzerine doğru eğildi. "Hangi büyücü"
"Bize o tozu veren büyücü babamızdı kardeşim" Doğu geri geri gitti.
"Anlamıyorsunuz, emri bir kere verdim mi dönemezdim. Adım torpil yapan olurdu. Sizi böyle kurtarabilirdim" derin bir nefes verdi Batı.
"O pencereden bakan sendin yani, yalan söyledin"
"Batı" kalkıp oğluna baktı. "Yapma, ne olur. Senin için sizin için yaptım" batı nefes nefeseydi zar zor konuşuyordu.
"Nasıl yaparsın" Doğu hala şaşkındı. "Neden yaptın, kaç sene orada uyumamızı neden sağladın ağzından çıkacak bir sözdü sadece" Doğu sinirle dışarıya çıktığında Batı onun yerine cevapladı soruları.
"Çünkü kehanet de Ejderha son bulutu öldürecekti" gözlerini kapattı.
"Öyleydi" itiraf etti Kral. "Sen nereden"
"Ben senin oğlunum araştırmayacağımı mı sandın" yavaşça yerinden doğruldu. "O kadın da sendin, benim şak diye ejderha olmamı anladın, şüphe uyandırıcı." Başını salladı sinirle. "annemi nasıl öldürdün" Cihanşah oğluna şaşkınca bakmaya başladı.
