one

14.9K 630 278
                                    


"Ya! Gergindim, tamam mı?!"

Chaeyoung kahkaha atarak 'tabi' anlamında bir hareket yaptı fakat dalga geçtiği bariz belliydi. Kollarımı önümde bağlayıp somurttum ve sandalyeme yaslandım. Nedense birden bire sınıfa ilk geldiğim günden bahsedesileri gelmişti.

"Saçların çok çabuk uzuyor, bir şey mi kullanıyorsun?"

Yerim, mırıldandı ve saçlarımla oynayan ellerini durdurup bana doğru eğildi. Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Kantine geleeeen?"

Ye Won, şirin sesiyle sınıfa seslendiğinde tüm sınıf "BEN!" diye bağırmıştık. Bunu yapmak hoşumuza gidiyordu.

"Çocuklar," Chan söyledi. "Bazen bu kadar yakın olmamız tehlikeli, Tanrı aşkına, on dört kişi nasıl kantine gidebiliriz?"

Min Hyung , Ye Won'u tavlamaya çalışan Chan'a katıldığını belirtircesine garip sesler çıkardı ve Hansol da ona katıldı. Eun Bi, benim yapmak istediğimi yaparak ikisinin de ensesine kocaman bir şaplak attı ve çıkan ses hepimizin gülmesine neden oldu. Neden bu kadar aptalız?

Başımı salladım ve önümdeki kalemlikle oynamaya devam ettim. Aslında Chan haklıydı, birbirimize o kadar yakındık ki, cidden, asla ayrılmıyorduk. Lisenin başlarında bu okula gelmiştim, birlikte bir sene geçirmiştik ve yaz tatilinde de hiç ayrılmamıştık. Her yere birlikte gidiyorduk, her yere.

"Mezun olmak istemiyorum."

Chaeyoung, ne düşündüğümü anlar gibi konuştuğunda bakışlarım onun üzgün suratını buldu.

"Eiy! Daha önümüzde üç sene var bu kadar karamsar olma!"

Yerim, moral verdiğinde aslında onun da üzüldüğünü biliyordum. Hepimiz üzülüyorduk. Gerçi ayrılmamak için hepimizin sınıfta kalacağını biliyordum. Birbirimiz olmadan yapamıyorduk, yapamazdık.

"Bu arada," uzun zamandır konuşmayan Tzuyu, dikkatimizi çekmişti. "Jungkook oppayla aranız hala soğuk."

Birden bire gelen Jungkook sorusuyla kalbim kısa bir süreliğine kasıldı ve şaşkın bakışlarımı kontrol altına almaya çalıştım.

"Nereden çıktı şimdi bu?"

Kısık sesle sorduğumda omuz silkti. "Herkesle yakınsın ama onunla değil, o da aynı şekilde. Birbirinizi sevmiyorsunuz desem, mümkünatı yok!" Daha çok kendi kendine konuşur gibi söyleyince onu taklit ederek omuz silktim.

"Bilmem, hiç düşünmedim."

Külliyen yalan.

"Sen ondan hoşlanıyor olmayasın, Rae Hwa?"

Nereden geldiğini bilmediğim Dahyun sinsi sırıtmasıyla -bana göre komikti ama o öyle adlandırıyordu- sorduğunda 'ciddi misin salak' bakışı attım, anlamıştı.

"Nedense Rae'nin odundan yapılma olduğunu düşünüyorum. Bir kızın hiç mi hoşlandığı ya da gözüne kestirdiği bir çocuk olmaz?!"

Sesli bir şekilde güldüklerinde önümdeki kalemliği bıraktım ve ona katıldığımı belirten bir ses çıkardım.

"Pekala, herkes yerine."

Bayan Kim, kırmızı kazağıyla uyumlu olan çantasını kürsüye bırakırken konuşmuştu. Herkes yerine geçerken kimseden çıt çıkmıyordu çünkü Bayan Kim'in okul gezisi hakkında vereceği bilgi -onaylanıp onaylanmadığı hakkında olan- aşırı önemliydi bizim için.

My Own♧JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin