Benim tatlı okuyucularım, ilham perilerim çok güzel şeylerle geldi. Ciddiyim. Bu bölümden sonra olaylar baya güzel ve heyecanlı olcak. Neyse ben fazla tutmıyım siz okuyun. Bide şarkıyı yazdığım yerde açın. İyi okumalar <3
*****
Zayn'in Ağzından
Gece eve geldikten sonra Ashley hemen uykuya dalmıştı. Bugün fazlasıyla yorulmuştu. Hepimiz yorulmuştuk. Ama gerçekten eğlenceli bir gündü.Tatilimiz bitmeden çocuklar, ailem ve Ashley ile güzel günler geçirmek istiyordum. Bu arada ailemlede Ashley'i tanıştırmanın zamanı geldiğinide biliyordum. Fakat bunu şimdi Ashley'e söylemicektim. Yoksa fazla telaşlanırdı.Yüzümde bir gülümseme oluştu. Fazla endişeli ve olayları kafasına çok takan bir yapısı vardı. Eğer şimdi söylersem,fazla telaş yapacak ve sürekli " Ailen ya beni sevmezse " gibi düşüncelere dalcaktı. Ama zaten hiçbirşey yapmasına gerek yoktu. O her haliyle mükemmeldi. Kilolu, zayıf. makyajlı, makyajsız, hasta ve daha birçok haliyle benim gözümde mükemmeldi. Mükemmel olmak için bir çaba göstermesine gerek yoktu. Mavi gözlerine baktıkça içimde daha önce hiç hissetmediğim yabancı hisler oluyordu. İlk karşılaştığımız gün düşmesiyle herkesin kafası ona dönmüştü. Kızaran yüzünden ne kadar utandığı belli olsada bence bu hali ona daha çok sevimlilik katmıştı.
Ashley'nin balkonuna doğru ilerliyordum ve bu arada cebimden de sigaramı çıkarmayı da unutmadım. Balkonda duran tekli koltuğa oturdum. Burdan evin eşsiz bahçesi izlenebilirdi. Gerçekten ailesi zevkli biri olmalıyıdı. Evleri fazla modern ve güzel döşenmişti. Bahçelerinin de, görünüşe göre evin içinden bir farkı yoktu. Aslında Ashley yanımda veya yakınımdayken sigara içmeme sözü vermiştim, kendi kendime. Ama aklım fazlasıyla karışıktı. Will'in dedikleri hala aklımdaydı. Ben Ashley'i hiçbirşeye değişmezdim. Fakat çocukları da tehlikeye atamazdım. Bunu en kısa zamanda çocuklarla konuşmalıyım. Birlikte bir çözüm yolu bulabiliriz. Sigaramı söndürdükten sonra, bahçede duran çöpe doğru basket attım. İçeri girdiğimde Ashley'nin yorgana sıkıca sarıldığını gördüm. Gece, gündüze göre fazlasıyla soğuktu. Üstümdeki montu çıkardıktan sonra Ashley'nin yanına yattım. Ve onu kendime çekip, kokusunu içime iyice çektim. Ona dikkatlice bakınca o duru güzelliği beni birkez daha sarstı. Nasıl da temiz ve saftı.... O kadar aydınlıktı ki, ona her baktığımda gözlerim kamaşıyordu. Onun o berrak ışığının yanında diğer herkes gölgede kalıyordu. Sanırım günün yorgunluğu, hemen gözlerim kapanmıştı.
Sabah uyandığımda, yanım boştu. Aşağı kattan gelen seslere göre, Ashley yine kahvaltı hazırlıyordu. Umarım mutluluğumuz hiç bozulmaz. Buna izin vermeyeceğim. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı kata indim. Ashley'i ocakta krep pişirirken gördüm. Benim için her sabah kahvaltı hazırlaması, uğraşması hoşuma gidiyordu. Arkası bana dönük olduğu için geldiğimi de fark etmemişti. Arkadan beline sarıldım ve başına bir öpücük kondurdum. Bu yaptıklarıma kıkırdadı.
- " Günaydın uykucu " dedi ve tatlı hatta aşırı tatlı bir şekilde gülümsedi.
- " Günaydın sevgilim " diyip yerime oturdum. İki dakika sonra Ashley'de elindeki kreplerle masaya gelmişti. Ben tam ağzımı açıp birşey diyecektim ki Ashley lafa girdi.
- " Merak etme zehirlenmiceksin " dedi alınmış bir şekilde. Bu dediğine büyük bir kahkaha koparttım.
- " Aslında seni ne kadar çok sevdiğimi söylicektim." dediğimde biraz bozulmuştu. Ve bu benim daha da çok kahkaha atmama neden oldu.
- " Ha-ha-ha çok komik. " Bu sefer kahkahamı bastırmıştım. Gözlerine etkileyici bir akış attıktan sonra "Seni çok seviyorum bebeğim." diyip masadaki eline uzandım ve bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vas Happenin?
FanfictionSanki içimde, yanıp kül olmuş bir şeyler yeniden hayat buluyor yüreğimde… Bu senin yarattığın bir etki mi yoksa zamanın bir etkisi mi? Hayaller kurmuyorum yanındayken.Anı yaşıyorum.Seni yaşıyorum sadece...