TRABZON BURMASI ( TAMAMLANDI )

11_Son gülen iyi güler

    Güzel bir Pazartesi gününden hepinize günaydın canlarım. Yeni bölüm geldi. Ben yazarken çok eğlendim, umarım siz de aynı hislerle okursunuz. Hepinizi çooook seviyorum. Kendinize iyi bakın olur mu?

Bölüm şarkısı:
Deniz Tekin: Sezenler olmuş.

   Oy atıp yorum yapmayan canlarım, sevgilinizin attığı  mesajı babanız okusun inşAllah😍😘❤

    ASLI'DAN:

  Başbaşa kaldığımız odamda,  kollarımdan birini koala gibi sevdiceğime sarmış, boşta kalan diğer elimle de dizlerime sıkıştırdığım  nutellamın dibini sıyırmakla meşguldüm. Biz ne zaman dertlensek böyle yapar, dertleşme seansları düzenlerdik. Dünyada başka hiçbir şey bunun kadar huzur vermezdi bana. İzmir'imin veli nimetleri hariç tabikide.

Sizler,  Sen kime sarılıyorsun? Ne oluyoruz? Diye sormadan ben hemen  yanıtlayayım. Şu an koala gibi sarıldığım insanın adı Leyla. Kendisi benim Aykut amcamın kızı olup, baba tarafından tek anlaştığım kuzenim ünvanını almaktadır. Şükürler olsun ki yaşıtız ve bundan ötürü de çok mutluyuz. Birbirimizle bağımızı hiç kesmedik her gece mutlaka mesajlaşırız, biz buna kendi aramızd nabız yoklama seansları da diyoruz.

  İşte benim bu şapşiğim bakmış ben çok bunalmışım, Aykut amcamı ikna etmiş ve süpriz yaparak beni şenlendirmeye gelmiş. Ahh yerim ne kadar da ponçik bir kuzenim var.

" Aslı, yarın güzel bir alışverişe çıkalım. Hem okulun açılmasına ne kaldı? Güzel güzel giyinirsin okulda. "

" Tamam Nutellaşkım, gideriz. Bana da çok iyi gelir, şu son yaşananlar sinirlerimi çok bozdu. "

" Aslı, şimdi ben sana birşey söyleyeceğim ama bana kızmak yok tamam mı? Seni uyarmazsam kendimi kötü hissedeceğim.  "

" Tamam Leyloşum ben sana ne zaman kızdım? Hadi anlat dinliyorum. "

" Şimdi sen bu Karadenizli çocuğu bana anlattın. İsmi Ali'ydi değil mi? "

" Evet Leyloşum da ne olmuş o panda yavrusuna? "

" Senin anlatmalarına bakılırsa durum çok karışık be İzmir Güzelim. Bu çocuğu çok üzme. Galiba geçmişten gelen bir yarası var ki sana böyle davranıyor. Seninle duygusal bir bağ kurmak istemiyor ki ikide bir laf atıyor, sinirlenmeni ve kendisinden uzaklaşmanı istiyor. "

  Oflayarak dizimdeki nutellayı yere bıraktım ve ağlamaklı şekilde kendisine sarıldım.

" Bazen gözlerinde öyle bir acı görüyorum ki kalbim dayanmıyor. Bazen de diliyle beni öyle kızdırıyor ki benim sinirlerimi de şaha kaldırıyor. Nedense bir türlü anlaşamıyoruz. İkide bir tartışıp duruyoruz. Yoksa benim isteyerek yaptığım birşey değil ki bu.  "

" Tamam, bundan sonra sinirlerine mukayet ol olur mu? Zaten iki gün sonra okul açılıyor ve ancak o zaman görüşebileceksiniz. Yeni bir dönem, yeni bir sayfa. Anlaştık mı? "

  Tamam anlamında başımı salladım ve ayağa kalkıp yatmak için hazırlandık. İşlerimiz bittiğinde birbirimize sıkıca sarılmış, uyumaya başlamıştık.

             ♡♡♡♡♡♡♡♡♡

  Kemeraltı senin, Karşıyaka benim bütün gün gezmiş, eğlenmiş ve nihayetinde güzel bir alışveriş yapmıştık.  Akşama doğru da ikimizin çok sevdiği ve kareoke yapılabilen Buz Cafe'ye gittik. Her zaman gittiğimiz için artık çalışanlarla içli dışlı olmuştum. Bu nedenle yer ayırtmamıza gerek kalmamıştı.