Canlar merhaba yepyeni bir bölümle ben geldiiim. Sizlere ufak bir duyuru yapıp kaçacağım.
Cankuşlar ben yarın nasipse üniversite arkadaşlarımın yanına gideceğim. Biraz tatil benim de hakkım değil mi? Haliyle bu haftasonu bölüm gelemeyecek. Önümüzdeki pazartesi bomba gibi bir bölümle yeniden sizlerle olacağım. Kendinize çok iyi bakın. Bolca oy ve yorum istiyorum. Mutlu okumalar. Sizi çooook seviyoruummm😍😘❤
BÖLÜM ŞARKISI: YALIN--MELEKLERİN SÖZÜ VAR. 😍😍😍
Bu bölümü dört gözle bekleyen, mutlu olma sebebim zgeRes'e ithaf ediyorum. Seni çoook mu çok seviyorum aşkuşum😍😘❤
ASLI'DAN:
Babam ve Ali, kapıda durmuş şaşkınlıkla bana ve Fadime'ye bakıyorlardı. Babamın yüzü kıpkırmızı olmuş, kaskatı kesilmişti ve babam sadece çok sinirlendiği anlarda böyle olurdu.
Kara kara şimdi ne yapacağımı düşünmeye başlamıştım. Bir Fadime'ye bir babama bakıp duruyordum. Ali'nin yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Resmen adama el koymuşum gibi benim deyip durmuştum.
Birkaç dakika aynı pozisyonda kaldıktan sonra babam görüntüsüne nazaran sakin bir sesle konuşmaya başladı.
" Aslı ve Ali şimdi boş bir sınıfa gidiyoruz ve siz ikiniz bana gerçeği anlatıyorsunuz. "
Ellerimi önümde kenetlemiş başımı önüme eğip kapıya doğru adım atmıştım ki Fadime'de hareketlendi. Sinirlerimi zor zaptederken bir de şu salak kızı hiç çekemezdim. Hızla arkama dönüp yakasına yapıştım ve sürükleyerek boş bir sandalyeye otutturdum. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp fısıldayarak konuştum.
" Bak Fadime, fındık büyüklüğünde bile olmayan beynine ve sana söylüyorum. Ben gelene kadar bu koltuktan kalkarsan, benden günah gider! Sen ne kadar deliysen inan ben senin bir milyon katınım. Anladın mı beni? "
Korktuğu her halinden belli olan Fadime, tamam anlamında başını sallayınca doğruldum ve babamların yanına gittim. Panda yavrusundan olabildiğince uzakta durmaya çalışıyordum.
Hep birlikte koridora çıkmış yürüyorduk. Bütün gözler bize çevrilmişti ve haliyle babamın dikkatini çekmişti. Nereye gideceğimizi bende bilmiyordum, Panda yavrusunu takip ediyorduk. Merdivenlerin başına geldiğimizde okul müdürümüz Cem Hocayla karşılaştık. Yanında birkaç öğretmenle sohbet ediyordu. Bizi gördüğünde gülümseyerek yanımıza geldi. Ee haliyle diğer öğretmenlerde peşine takıldılar.
" Merhaba okulumuza hoş geldiniz. Ben okul müdürüyüm. "
Babam gülümseyerek Can Hocanın uzattığı elini sıktı ve kendisini tanıttı.
" Ben de Aslı'nın babasıyım. "
" Buyrun gelin bir şeyler ikram edeyim odama geçelim. "
" Yok çok sağolun, Aslı ve Ali oğlumla birşey konuşup gideceğim. "
" Damat teftişine mi geldiniz? "
" Sizde mi biliyorsunuz? "
" Tek ben değil ki bütün okul biliyor. Her neyse ben sizi tutmayayım o zaman. İyi günler tekrar görüşmek üzere. "
" Çok sağolun görüşmek üzere, iyi günler. "
Babam ve Can Hocanın konuşması bittikten sonra merdivenlerden aşağıya inmiş ve boş olan bir sınıfa girmiştik. Şu an yaramazlık yapan bir çocuk gibi yerdeki karoları inceliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRABZON BURMASI ( TAMAMLANDI )
HumorMizah#7 Aslı ile Ali'nin hikâyesi, kuymağa gevrek banmak gibiydi. 《《《《《《《》》》》》》》 İzmir'in boyozundan gevreğine, denizinden midyesine delicesine sevdalı olan, mahallesinin atanamayan deli dolu müzik öğretmeni Aslı MENEMEN. Trabzonun kuymağın...