BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞU

⚡1.Bölüm : "Var mı bana yan bakan?"⚡

👆👆👆:
Ana karakterlerden biri olan Emily.

Ve gözümü açıyorum bir kez daha .Bu alışılmış tek düze ve rutin hayatımdan sıkıldım belki evet ama  her şey çok güzel olacak cümlesi de çıkmıyor şu karmakarışık aklımdan.
Her sabah garip bir şekilde uyanmak ve rezil edici sakarlıklar dışında hayatım acayip sıkıcı !Neyse ...
Anlayacağınız hayatın akışına uyan değil hayatı kendi akışına uyduran bir yapım var.

Bunları daha sonra ince detayları ile anlatırım ama şimdi kalkmam lazım .Ben duvara hala ayılamamış bir yüz ifadesi ile  boş boş bakarken Jes 'in sesi resmen önce kulağımı tırmaladı sonra da odada yankılandı:

"Hadi Emy .Kahvaltıyı her zaman ki gibi hazırladım .Buyur gel ! "

Düşündüm de dünden bugüne hiç değişmemiş .Hala bağırıyor .Zaten alt kattan buraya çağırması için bağırması gerekiyor ama o kızgın bir şekilde bağırıyor .Nedeni bilinmez.Benim de moralimi bozdu sabah sabah !Bir kez daha kulaklarıma kıyamayacağım için ben de ona seslendim :

"Tamam Jes üstümü giyinip gelirim. "

Onu sakin tutmak için söyledim ama yine sesi yankı yaptı :

"Çabuk gel ! hatta koş !nasıl geliyorsan gel ama hızlı gel işte !"

Aklınıza gelen ilk şey nedir ?
Diye biri sorsa düşünmeden ne olursan ol yine gel sözünü söylerdim .
Bu fikirle kendi kendime gülümsedim .Evet evet ! karşıdan baksanız bana deli gibi gelebilirim size .

Jasy benim tabirim ile Jes bazen böyle hırçın olsa da çok seviyorum aslında.
Bir tanedir .Çünkü iki tane olarak sayabileceğim bir arkadaşım daha yok .Üzülmüyorum çünkü o yeter de artar .Fazla arkadaşım olmamasının sebebi bakış açım diyebiliriz .
Ama Jes ile de bakış açım uymuyor .Kendimi bile anlatamıyorum .Kısaca şöyle açıklayayım :

Şöyle ki insan biri ile aynı kafada ,aynı fikirle ,aynı şeyleri yaparsa kendine bir şey katamaz diye düşünüyorum .
O zaman az önce neden arkadaşım olmama sebebine bakış açısı dedim diye sordum kendime .
Sanırım bu da kendimi mutlu etmek için uydurduğum bahanelerden sadece bir tanesi .

Şimdi asıl konumuz Jes e gelelim.

Biz okul için aynı evde yaşıyoruz .
Desem çok büyük bir yalan olur .
Günaha girmek istemem .
Birbirimiz ile çok iyi anlaşıyoruz işte tek neden tek beden .
Beynimin uyku moduna geçtiğinin habercisi kafiyeli cümleler .
(İnanın bölümü yazarken kendi kendine oluyor )

O olmaz ise ölürüm .
Diyebileceğim bir kişi olmadı .
Ve de ;

Ama o hariç .
Diye sonradan onun adını söyleyebileceğim biri .
Mesela Jes  olamasa ölürüm diyemem .
Çünkü o yoksa ben ondan önce ölmüşümdür zaten .

Bu arada edebiyat yapmaya bayılırım anladığınız üzere .
Daha fazla oyalanmamam  gerektiği için hemencecik giyindim .
Aşağı indiğimde Jes masaya oturmuş su bardağına bakıyordu .
Dayanamayarak güldüm ve konuştum :

"Jes ne oldu sana su vermiyorlar mı ?"

Bir andan da gülüyordum .
Sonra sustum çünkü Jes gülmüyordu .
Normal şartlar altında gülmesi lazım .Onu tanırdım yani .
O bana ben ona bakmaya devam ederken bu sefer yine dayanamayıp bağırdım :

"Var mı bana yan bakan ?"

Bu cümleden sonra o da gülmeye başladı ama bi yandan da ağlıyordu .
O nasıl oldu acaba .
Şimdi aklımda cevapsız sorular :
Birincisi bu gözyaşları mutluluk gözyaşları mı ?
İkincisi bu gözyaşları hüzün gözyaşları mı ?

Düşünemiyordum .
Yüzü çok solgundu .Korkmuştum bu halinden .
Hemen ayağa kalkıp yanıma geldi ve sarıldı .
Aklıma soracak sorular gelse de susmaya karar verdim .
Belki derdini böyle anlatıyordu .
Bi iki dakika sarıldıktan sonra bağırmaya başladı :

"Nerdesin sen Emy ? İyi misin ? Geç kaldın hem ! Of geç otur .İyisin de mi ?"

Çok telaşlıydı .Bir yandan da gözlerini siliyordu .
Dayanamayıp ben de ağlamaya başladım .
Ben ağlayınca o yine ağlamaya başladı .
Hıçkırık sesleri git gide artınca sustum .
O da sustu .
Burda neler oluyor ?
Yine ve yine o bana ben ona bakıyorduk bu sefer de gülmeye başladık .
Masaya oturduk .Tabi zar zor da olsa gülmeyi bıraktık ve ben Jes e sordum :

"Jes neyin var ? Kendine gel ."

Masadan gözünü alıp bana baktı .
Ama masa çok güzel göründüğü için değil bana bakmamak için gözünü oraya dikmişti .
Derin bi nefes alıp konuştu :

"Ne olacak Emy ?bişey yok .
Hadi yiyip gidelim mektebe ."

Az önce mektep dedi .
Uf espri yaptığını düşünüyor şu an .Ben de espri olmadığını düşündüğüm bi espri söyledim :

"Tamam talabe ."

Güldük falan.Ama bunlar acı gülümsemelerdi .
Anlardım ne de olsa .
Kahvaltıyı da yapıp dışarı çıktım ama araba anahtarını unutmuştum .
Geri dönecek ken Jes elinde anahtarla geldi .
Çok normal niye güleyim diye sustum .
Ve araba ile okula yolculuk .
Kesin eğlenceli diyen sesi kovup dövdüm ...
....

Arabayı park edip okula yürürken Jes e sordum cevabı bilsem de sorarım :

"Jes matematik notlarını verir misin bana ? O gün gelmemiştim."

Yürürken durdu o durunca ben de durdum .
Gerçekten mi bakışlarının ardından konuştu sonunda :

"Emy bazen çok saçmalıyorsun. Ama olsun veririm ."

Güldüm ve yürümeye devam ettik.
Bi kaç adım atınca yine durdu .
Ben de yine durdum .
Konuştu:

"Bişey sorayım mı sana ?"

Tam sor diyecektim zil çaldı .
Ufs  !
Merak etmiştim .
Sınıfa kadar geldik .
Jes e ne kadar söyle desem de burda olmaz deyip durdu .

Ben hala ısrar ederken Jes ın dalgınlığına geldi ve içeri daldı .
O sırada ben hala 'Noluuur!' diyordum .
Rezil olduk .
Hoca ters ters bakarken Jes ın önüne geçip konuştum :

"Hocam kusura bakın da biz geç kalmadık otobüs geç kaldı. "

Hoca da alayla konuştu :
"Arabanla geldin "

Herkes kıs kıs gülerken lanet ettim beynime ve yerime geçtim .
Jes bile gülmüştü .
Dayanamayıp hoca arkasına dönünce konuştum :

"Arabam bile zoraki gekiyorken ne bu anlatma çabası ya ! "

İstemeden de olsa bağırdım.
Hoca bana dönüp göz devirdi .
Bi an gözleri yerinden çıkacak diye düşündüm .
Asla yapamam o göz repliklerini.

Saate baktım .Zile 3 dakika .
...
Ve zil .Bu okulda tek sevdiğim şey bi metal parçası olan zil.

Ama onu da hapörlerden veriyorlar o zaman metal yok .
Teşekkürler fikrim .
Jes ile aynı anda birbirimize döndük  ben hemen

"Anlat hadi ."

Diyince başladı anlatmaya :

"Şey diyecektim ...Hani benim kuzi Marty varya parti veriyormuş. Davetliyiz .Gelir misin ?"

Ya ben bu sözleri duymak için mi kırk beş dakika bekledim ?
Hah ?
Adalet yok .
Jes yine konuştu :

"Geliyor musun ?"

Az öncekileri içimden söylemişim .
Ve şimdi de söyledim :

"Sen yeter ki sus gelirim ben. "

Birlikte güldük .
Yine ders .
Ne normal burası bir okul .
Dans edecek halimiz yok ya .
...
Son ders de bitince eve geldik .
Gidecek başka yerimiz yok da ondan .
Gelir gelmez de Jes yemek yaptı .

Yemekten sonra üç adet bulaşığı da yıkadık .
Sonra Jes i dinledim :

"Emy ne giyeceksin ?"

Sanane ? diyecektim ama  sustum.Susmak lazım bazen...

🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜🔜