💢Bölüm 11💢

38 22 1
                                    

Sabah bembeyaz odanın bembeyaz yatağının üstünden her zaman ki gibi yere düştüm ve bembeyaz zemine günaydın diyerekten uyandım .
Ve Jasy i çağırmak için odasına gittim ama birazdan dayak yiyebilirim çünkü elimde bir bardak su ile uyandırmaya gidiyorum .Acaba ne yapacağım suyu ,tabi ki de Jasy e dökeceğim .
Derken ne zaman geldiğimi bilmediğim kapıyı açarak girdim (eminim siz de açarak giriyorsunuzdur 😃)acıdım kıza ne güzel uyuyordu ve suyu tişörtü ne doğru döktüm .Bağırarak uyandı ve bağırmaya devam etti :

'Ya bu nedir ya ,bak seni çok fena yaparım ona göre !!'

Büyük bi başarı ile gülmeden ;

'Ne yaparsın ?'

Dedim ben olsam bana gıcık olurdum kesin yani bunu daha önce de söylemiştim zaten.Jasy de beni bekletmeden cevap verdi :

'Seni arkadaşlıktan ret ederim ! '

Bu sözün üzerine bayağı söz işittim ve tatlı olarak pofuduk  bir yastığı kafama attı ,ne yalan söyleyeyim hiç acımadı .
Zar zor Jasy ile aramı düzelttim ,zaten o bana kıyamaz dı .
Sonra kendi odama geçtim ve üstümü giyindim ne giydin ? derseniz klasik şeyler yırtık kot pantolon ve beyaz bir kazak .Jasy le aynı anda kapıdan çıktık .(odalar karşılıklı ) .O da üstünü giyinmişti sonra bana dil çıkarıp merdivenden inmeye başladı .

Ben de merdivene doğru yürüdüm .Saatin kaç olduğunu merak ettim ve tabi kolumdaki beyaz saate bakayım derken ben yerde bir seksen .
Ama iyi bir yönü -yani düşmenin - merdivenleri çıkmak zorunda kalmadım . 
MARTY 'DEN DEVAM :

Tam da odadan çıktım neyle karşılaştığımı  da şaşırdım .Yerde bir dosksan ya da bir seksen uzanmış bir adet Emily bu kız gerçekten de kendini öldürecek önce ağaçlar da şimdi de yerlerde .Ben yanına koşarken peşimden Atom da,evet bundan sonra hep Atom diyeceğim neyse işte Atom da arkamdan koşarak
onun ardından da mutfaktan Jasy koşarak geldi .Ve benden önce Atom konuştu  yine beni sinir etti tabi .

'Emily iyi misin ?'

Emily beni hiç saşırtmadan Atom a cevabını verdi :

'Var ya keyfime diyecek yok çok güzel bir fiziksel aktivite hatta çay da getirin sonra kur-'

Ve ben cümlesini bitirmeden araya girdim :

'Emily bi kalk ,canın acımıyor heralde ver elini .'

Dedim evet vallahi de billahi de elimi tutmayacağını bilmeme rağmen elimi uzattım .Ve şoking ! resmen tuttu .Cidden hemde sonra ayağa kalkıp elimi bıraktı ve kendini salonda ki koltuğa attı birden gülmeye  başladı .Sanırım az önce bir beyin travması geçirdi .Ben de dahil hepimiz Emily i izliyorduk ...

EMİLY DEN DEVAM
Benim merdivenden düşmem değil uçmamın üzerine hepsi bana bakıyordu ama anlamadım ne var ki  yani alt tarafı düştüm ve canım acıdı ve de gülüyorum o kadar .Bence bunda anormal bir şey yok .
Ben gülmekten ölme derecesine geldiğimde kendi sesim yüzünden fazla duyamadığım bi şekilde Atom konuştu .

"-Emily belli ki canın acımyamış bu yüzden bi an önce kahvaltımızı yapalım ve zaman makinası için çalışmalara başlayalım ."

Ya bu çocuk çok komik Atom yani A bide Tom kısacası Atom .Gülmemi zar zorda olsa bıraktım ve yanıt verdim :

"Neyse .Tamam o zaman Jasy sen kahvaltıyı hazırla .Benim canım acıyor ."

Ağlamaklı sesle yaptığım konuşma sonrasında Jasy in büyük atağı :

"E sen  iyisindir gülüyordun ya bakalım!"

Owwww bu fena oldu benim bi iş yaptığım nerde görülmüş atlayacak yer var mı ? İntihar etmeyi düşünürken yine konuştu Jasy :

"Ya tamam hazırlamıştım zaten .Hadi sizde gelin gençler !"

Ve her zamanki gibi zafer ! Ama Jasy in son söylediği gençler kelimesi bizi ona bu kadar da espri olmaz çok kötü bakışları atmaya mecbur bıraktı sonra aldırmadan mutfağa gitti .Ve bizde arkadan gittik ay kimse nasılsın diye sormadı .Bu kadarda olmazdı  olamazdı.

Biraz üzgün bi şekilde kahvaltımı yaptım yani yaptık .Sonra hep birlikte salona geçtik her zaman ki yerimize oturduk.Biraz uzun ve biraz saçma süren sessizliği Marty bozdu:

"Ee Tom hadi nasıl başlıycaz şu zaman makinası işine ?" 

Hay bu kadar zor du zaten cümle kurmak her neyse işte ,Tom konuştu :

"Jintu taşını alıp geliyorum ."

Jintu nedir ya ?bari direkt taş de .Biz bi süre Tom u bekledikten sonra Tom geldi ve söyledi:

"Im o zaman buraya bu eve gelmemizin sebebini söyleyeyim .Burda benim büyük büyük dedemlerin yaptığı bir zaman makinası var çalışıyor kontrol ettim .Ve yine büyü lazım ."

Ya şu an herşey televizyondaki bilim kurgu filmleri gibi ya da aksiyon, bilimle işi yok ki iç sesime sus emri verdikten sonra Marty benim bakışlarımı anlarcasına konuştu .Ne bakışı demeyin tabikide ben Büyü yapamıyorum bakışı .Marty :

"Ama bilirsin ki -Emily büyü yapamıyor ."

Sanırım Marty hariç diğerleri de merdivenden düştü .Tom konuşacaktı ki Jasy girdi araya .Evet buradaydı ;-)

"E o zaman geçen seferki  gibi sen yardım et ."

Fesat olmasam bizi ayarlamaya çalışıyor derim .Ama fesatım ve diyorum.

....

Hepimizi zaman makinasının olduğu odaya geldik .Bayağıda büyüktü ama içinde koltuk yoktu . Hepimiz sus pus olmuştuk .Tom a bakıyorduk Tom da Jintu yu makinanın baş tarafına yerleştirdi.
Bunlardan önce bize kara büyü olduğunu filan anlattı. Daha sonra büyü işine geçtik hepinizin de tahmini üzerine Marty benle birlikte yapıyordu büyüyü hepimiz ellerimizı makinanın üzerine koyduk Marty ve ben üst üste ama elimizin arasında bi taş vardı böyle gerekiyormuş .
Bi anda rüzgar esti gözlerimi açtığımda Marty ve benim elinin arasından ışık saçılıyordu Tom ve Jasy de bize durun durun diye bağırıyorlardı ama olmuyordu .Elimi çekemiyordum ve......

💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞

Heyecanlı yerde bitirmeyi çok seviyorum...

Bölüm biraz kısa oldu .Ama olsun .Desteğinizi bekliyorum .

BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin