BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞU

💢Bölüm 19(kesit)💢

Newra nın gitmesinin üstünden bir saat geçti ama hala yok!
Marty de o gelene kadar söylenip duruyordu;

"Tipine çay demlediğim adam gelmesin ulan! Ağaç oldum ağaç!"

Hemen ben girdim araya;

"Koltuk var oturabilirsin."

Bana göz devirip karşıma oturdu.
Ben olsam ben de bana göz devirirdim.Çünkü ben ...
Boynumdaki kolye aklıma geldi.
Hemen çıkarıp elime aldım.

"Marty...Sence Jasy cidden bize ihanet eder mi ?......ay of ! Sana niye soruyorsam tabi ki de etmez!......ya da eder mi? Oha etmez be."

Marty bana ilk uzaylıyı bulmuş bilim adamı gibi bakarak konuştu:

"Hem bana soruyorsun hem de kendi kendine tartışıyorsun.Nereye düştüm ben Allah'ım !"

(Karakterler müslaman 😊😁)

Marty e
Cevap vermemeyi tercih ettim.
Yarım saat daha oturduktan sonra kapı açıldı evet Newra geldi!
İçeri girdi ve bizi süzdü.

"Selam çocuklar ben geldim.Şimdi sizi buradan kurtarmak için bi büyü yapmamız lazım.Malzemeler falan hazır.Ve bunu dışarıda herkesin içinde yapmamız gerek?"

İkimiz de ona umut dolu gözlerle bakıyorduk.En azından ben.
Marty ;

"Tamam hadi şimdi gidelim."

Üçümüz birlikte dışarıya çıkmıştık.
Garip görünümlü bir sürü canlı vardı.Hatta Helq de yanımızdaydı.

"Ortada gördüğünüz tencerede yapacağız büyüyü.Şimdiii....sen şu yeşillikleri at içine."

Dediği gibi yapıyordum ama yeşillik ne alaka anlamadım.
Tahta dolabın üstündeki malzemeler bitince Newra arkadaki topluluğa seslendi.

"Tutun Şimdi!"

Demesi ile az önce bizi izleyen herkes üstümüze doğru gelip kolumuzdan tuttular.
Marty bağırdı:

"Noluyoruz lan!"

Hakket ha...ben de anlamadım hiç bir şey.
Helq yanımıza geldi daha doğrusu Marty in

"En çok senin tadını merak ediyorum.Lezzetli görünüyorsun .Evet seni yiyeceğim."

Kolumuzu hemencecik bağladılar.
Bari iki dakika müsaade etselerdi de ne olduğunu anlasaydım.
Zaten Helq in kurduğu cümleden sonra anlamış oldum.
Resmen bunlar yamyam!
İkimiz de şok içinde birbirimize bakıyorduk.
Ağzımü kapatan eli neredeyse kemiğine kadar ısırıp bağırdım;

"Ya siz nesiniz! Yardım istemek için  geldik! Kendi hazırladığımız tencerede mi pişeceğiz!
Resmen siz gargamel biz şirine !
Ay çekil bi de kolumu ısırıyor ya.
Çiğ çiğ et yenir mi öğkk! Daha doğrusu insan eti yenir mi?!
Ya da biz bir anlaşma yapalım.
Ben acıyım.
Size Marty yeter.Helq in de dediği gibi o daha lezzetli.
Çöz şimdi elimi.Kafiye oldu eheheh."

Marty bana sen umutsuz vakasın bakışlarını kaşlarını çatarak gönderiyordu.
Ne var yani bencilsem !
Ne yani sizi biri yemek istese buyur gel mi derdiniz?
Marty e baktım tekrar gözlerini kapadı ve sadece kapadı işte...
Bir süre sonra Marty in adımı seslendiğini duydum.
Ama ağzını filan kıpırdatmıyordu.
Anladığım kadarıyla aklıma girdi şu an.

"Huuuu Emy cevap ver lan! "

"Sakin .Ne yapıcaz şimdi."

"Büyü....ışınlanma büyüsü."

"Biliyors-"

"Evet ! Biliyorum ki sen büyü yapamıyorsun"

....
Kesit...