BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞU

💢Bölüm 14💢

Gözlerimi açtım ki tavana gözüm kaydı .Yuh ! Ben nerdeyim diye bi bağırdım Marty de uyandı .
Şimdi anladım daha doğrusu hatırladım ben şatodayım adını da unuttum bazen uyumanın da yan etkileri olabilir .
Her neyse Marty e döndüm ki o bağırdı :

"Kızım sen özürlü müsün niye bağırıyorsun durup dururken !"

Bana diyor ama kendiside bağırıyor .Ve ben bunu dile getirdim :

"E bana diyorsun kendin niye bağırıyorsun !"

Fark etmeden bende bağırdım .
O da yine bağırarak konuştu :

"Ben durup dururken bağırmıyorum sen aniden bağırıyorsun!"

Ben de lafı yapıştırdım :

"E peki tamam bundan sonra bağırmadan  önce ben bağırcam diye uyarırım olurmu !"

Bu sefer bilerek bağırmıştım .
O da tam konuşacak tı ya da tahminlerimce bağıracaktı ki dev cüce geldi. Bu kez o bağırdı :

"Ne bağırıyorsun be !"

Ve o da bağırdı ...Sabah sabah bağırmak uykumu iyice kaçırdı .
Dev cüce de bağırınca tam oldu ben bişey demeyince Marty de demedi .
Sonra dev cüce konuştu :

"Şimdi sessiz sessiz burda bekle-"

Sözünü kestim :

"Başka bir yerde bekleme gibi niyetimiz yok malum buraya kitlendik ya merak etme burda bekliyor olacağ-"

Benim sözümü de  Marty kesti :

"Of Emily bi cümle ile de anlatabilirdin. Neyse bekliyoruz ."

Dev cüce halimize güldü .Tabikide pissss pissss güldü.
Arkasına dönüp giderken :

"Udurunurun bücürler.  "

Dedi .Burda en fazla birbirimizi öldürürüz o kadar bu da bir yaramazlık sayılmaz sanırım .
Resmen demir parmaklıkların ardında kaldım .
Bu oda iki tane deliye dar ya o ya ben öleceğim ...of ben ne saçmalıyorsam artık bi de bunları Marty e bakarak düşündüğüm için Marty konuştu :

"Ne yapıcan ,dövecekmisin beni tip tip bakma ."

Biraz daldım o kadar her zaman ki gibi saçma bir tepki verdi ah biz buradan bi çıkalım o an öldürebilirim .Çıkarlarım söz konusu olunca neler yapabileceğimi siz değil ben bile tahmin edemem .

....
Dev cüce de gittikten sonra Marty ile kalmıştık gelip yanıma oturdu ve söyledi :

"Bi plan yapmamız lazım ,zaten buraya nasıl geldiysek ..."

Onu sinir etmek için nasıl geldiğimizi o durdurana denk anlatacaktım ama yapmadım tabi ....çünkü şu an haklıydı bize bi plan gerek ...
Ben tam Marty e bişey diyecekken dev cüce elinde tepsi ile geldi ve konuştu :

"Şimdi alın şunları orda da su var yiyin ben gider ..."

Dedi gitti ve gitmeden önce elindeki tepsiyi parmaklıkların altından uzattı ben gidip aldım .Ne var diye baktım .Ekmek arası peynir .....hadi ya  diye geçirdim içimden ve düşüncelerimi sesli bi şekilde ifade ettim :

"Ya !burası koskoca imparatorluk !peynir ekmek mi yiyeceğiz ?gardiyan ,burda gardiyan yokmu ya ,kesinlikle dünya daha güzel bir habitat .!"

Marty piç bi gülümseme yapıp beni aydınlattı :

"Fark ettiysen idam edilmek üzere olan iki kişiyiz sence bize sucuk ekmek ile ayran mı vermelilerdi ?"

Kahretsin ki yarım saat içinde iki kez haklıydı .Yirmi dört saat sonunu düşünmek istemiyorum ...Bende oflayıp peynir ekmeği Marty e uzattım o da maşallah hapur hapur yedi .Bende yedim de .. ...... ....midem bana küstü ... Ve tepsiyi aşağı koymak için eğilirken kolyem boynumdan sarktı ve ışık saçıyor du !!!

.....

😝😝😝