BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞU

💢Bölüm 12💢

Yukarıdaki  HALLİNA şatosu
Okuyunca anlarsınız :)
Işık hala gözümü kamaştırıyordu .
Elimi çekmeye çalışıyorum ama olmuyor ...Gözümden yaş süzülmesi ne izin verdim .Yavaş yavaş Jasy ve Tom un sesi kesildi ....Bende kendimi daha fazla zorlamayarak gözlerimi yumdum..

Marty den Devam :

Belim...çok acıyordu .Gözümü açtım sanırım bayılmıştım yanıma dönünce de -Emily i gördüm o da bayılmış ama uyanmadı .
Üstümü silkeleyip ayağa kalktım burası da neresiydi ?Resmen orman gibi bir yer sık sık ağaçlar vardı ve yer topraktı  bi de onun üstünde ince tabaka kar .Sanırsam da kış tı hala anlamış değilim bi anda biz nasıl buraya geliriz ki ?
Ve kar var çok saçma acaba Atom mu yaptı tüm bunları ?
Kafam çok karışmıştı .
Yere tekrar oturdum ve -Emily i uyanması için sarstım .
Büyük bir uğraşma sonucunda gözünü açtı ...

Emily den Devam :

Bayıldığımı hatırladım e tabi ondan önce olan şeyleri de .Gözümü açtığımda Marty vardı .Derin bir oh çekti ve ayağa kalktı .
Ben de uzattığı elini tutup ayağa kalktım .
Etrafa bi göz gezdirdim her yerde ağaç vardı ki burası bir orman .En ilginci kar var aynı zamanda yağıyor bizim üstümüzde ince kazaklar var .
Marty e döndüm ve umutsuzca sordum:

"Biz nerdeyiz Marty?"

Tedirgin bakışlarını bana çevirdi .Ve söyledi :

"Ormanda  "

Ciddi bile olamıyor ya .Şu an şu durumda da .Ya da beni geri zekalı zannediyor çünkü ormanda olduğumuzu anlamamamı beklemesi tam ona göre bir davranış , bende ciddi misin bakışı atıp konuştum:

"Aaa gerçekten mi ? bende ..kendimi .....her neyse biz ne yapacağız şu an , çok üşüyorum hem de çok "

Of çekti belli ki o da şaşkındı.
Yere oturunca bende oturdum yapacak pek fazla bişey yoktu .
On dakika süren sessizliğin ardından Marty yere bakarak konuştu :

"Biz birazdan donabiliriz saçın toz olmuş   "

Bana bakmadan nasıl gördüyse saçlarımdaki tozları  elimle temizlemeye çalıştım .
Elimi saçımdan çekecekken bilekliğim takıldı ve bu anlar çok komik .(bu gerçekten oldu hayatımda ,kendi yaşamından ilham alan yazar😊)
Beni fark etmeyen Marty i çağırdım :

"Hey Marty yardım et bilekliğim saçıma takıldı ."

Hemen bana döndü ve çarpık bi gülümseme yapıp bilekliğimi  kurtardı .Ve bi şeyi görmemle gözlerim kocaman açıldı Marty geri çekilirken :

"Ne oldu ?"

Dedi .Ben de direkt bağırarak konuştum :

"Kolyelerimiz yardım için iletişim kurabiliriz ?"

Ve Marty :

"Gerçekten de biraz olsa akıllısın ."

Diyip elini boynuna götürdü ve kolyeyi çıkarıp eline aldı .Ben onu izlerken söyledi :

"Ne bakıyosun sende çıkarsana "

Cevap vermedim .Ben de kolyemi çıkardım elime aldım .Ses kaydetme özelliği vardı Tom çok düşünceliydi .
Marty e sus emri verdim ve kaydet düğmesine basıp konuştum :

"Jasy Tom şu an bi ormandayız yardım edin ."

Ekranda yanıt beklerken kahretsin ki şu yazı belirdi :

"Yasaklı bölge ."

Marty de denedi ama olmadı sanırım en az yirmi kez denedik .Hep aynı yazı yasaklı bölge .O zaman tehlikeli bir yerdeyiz diye fikir yürüttük .
Bir süre yine oturduk artık donma noktasına geldim ve Marty e söyledim :

"Marty ben çok üşüyorum biraz yürüyelim mi ?"

Tamam anlamında kafasını salladı ve ayağa kalktı .Yürümeye başladık .
Hava iyice kararmıştı telefon da çekmiyordu .
Ve Marty yürürken konuştu :

"Emily ben yoruldum oturalımmı "

Tamam dedim ve olduğumuz yerde oturduk .
Bi anda ağacın yanından sesler çıktı ve  ikimizde o yöne doğru yürüdük
,keşke yürümeseydik .Biz daha tam olarak yaklaşmadan siyah pelerinli bir adam önümüze çıkıverdi .
Yüzünde gördüğüm kadarıyla upuzun bi sakalı vardı bir de değneği sanki büyücüler gibi duruyordu .
Biz Marty le önce birbirimize bakış attık adam da bize Marty bana göz kırpınca ben de kış dedim ve koşmaya başladım ardımdan da Marty koşmaya başladı .
Adam da ;

"Durun !gelin buraya sizi yakalıycam !"

Deyip duruyordu.
Koşa koşa nefes nefese kalmıştım ve ayağım taşa takılınca yere düştüm adam bana doğru yaklaşırken Marty de arkasını döndü ve beni kurtarmak için koşmaya başladı .

O gelemeden adam geldi pis pis sırıtıp değneğini bize doğrulttu ve yabancı bişeyler mırıldandı .

O andan sonra ikimizde kımıldayamadık .
Ve de konuşamadık .
Adam bizi büyü ile resmen sürükleyip duruyordu ki yarım saatten beri .

Ve adam aniden durdu .Bende karşıma bakınca ormanda ki kar dan eser yoktu ama güneş te yoktu her yer kurak bir de önümüzde resmen saray mı desem şato mu öyle bişey vardı .
Kapının başında da garip insan dışı gibi varlıklar .

Keşke Marty aklımı okuyabilseydi diye geçirdim içimden .
Adam yine pis pis gülüp söyledi :

"Hallina şatosuna hoşgeldiniz sizi bücürler "
.....

Bölüm sonu ...
Fikirlerinizi ya da vote lerinizi bekliyorum .....

💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞
Hey !
İlk bölümde 107 okuyucu varken şimdi 16 😧😞