💢Bölüm 17(Nerdeyiz Biz?)💢

6 4 0
                                    

"Daha çok koşarız biz !"

Marty de bana bakmadan koşmaya devam ediyordu .
Yarım saat !
Koskoca yarım saat durmadan koştuk !
Çünkü her an birşey olabilirdi .
Yeterince şatodan uzaklaştığımızda şükür ki durduk .
Hemen yanımdaki ağacın altına oturdum .
Marty de yanıma oturdu .
Etrafta ikimizin nefes sesinden başka bir çıt yoktu .

Biraz dinlendikten sonra Marty i dürttüm. Ne var anlamında göz kırpınca söyledim :

"Şimdi biz burdan kendi dünyamıza nasıl gideceğiz ?Hem Jasy i de bulmamız lazım ,acaba Büyücüler İmparatorluğuna mı gitsek ?Ha ?"

Uflamıştı .
O da ne yapacağımızı bilmiyor gibiydi .
Zaten şu aralar galaksiden galaksiye yolculuk yapıyorduk ya !
Bana bilmem anlamında kafasını sağa sola salladı.Gören de dilini yuttu sanar .
Marty biraz daha oturduktan sonra ayağa kalktı .
Zaten ben de sıkılmıştım o yüzden kalktım .
Elini ensesine götürerek konuştu :

"Ya biz nereye gideceğiz ?
İlla ki büyü yapmamız gerekiyor ve ben çok acıktım ,of!lanet olası Atom !"

Sinirlenmişti ve ben onu daha çok sinir edecek bir şey sordum sanırım :

"Hey Marty ! Atom a bomba verirsek nolur ?yani bizim Tom a ?"

Gayet ciddi bir ifade ile sorduğum için o da düşünmeye başlamıştı .
Ve ben kahkaha atıp cevapladım kendi sorumu :

"Atom Bombası ! Hahhaha !"

Bana tip tip bakıyordu.
Ve sen ümitsiz vakasın bakışlarını da göndermekten vaz geçmiyordu.
Ama sonunda o da benim gülmeme dayanamayıp güldü .
Bi süre sonra yine düşünmeye başladık .
Burdan çıkış var mıydı acaba ?
Aklıma gelen fikri söyledim :

"Bence yürümeye devam edelim ve önümüze biri çıkarsa sorarız yardın isteriz."

Onayladı ;

"Zaten başka çaremiz yok .Hadi düş önüme ."

Bu halimizle bile eğleniyorduk.
Elime yerden bulduğum bir sopayı alıp yürümeye başladım .
Bir yandan da adımlarımı sayıyordum :

"197...199...220....227...229..........501...........681 ......"

Marty sinirle beni durdurdu ve bağırdı :

"Ay yeter be kızım ! Belki şu ormanda tehlike yüzünden ölmeyiz ama snein şu çenen beni öldürecek .Nolur artık adımlarını sayma olur mu ?"

Sonlara doğru yumuşamıştı .
Zaten ben de çok susadım konuşmaya niyetim yoktu fazla .
Omu kafamla onaylayıp devam ettim yürümeye .

Bir süre sonra Marty etrafa göz gezdirmeye başladı yüz ifadesi korkmuşa benziyordu .
Sordu :

"Emily sesleri sen de duyuyor musun ?"

Şaşkınca ona baktım çünkü ben hiç bir şey duymuyordum .

"Ne sesi ben duymuyorum .Ne gibi ?"

Yere eğildi ve oturdu .
Onu şaşkınca izliyordum .
Kulaklarını elleriyle tıkayıp bağırdı :

"Bilmiyorum !sanki bir sürü insan aynı anda konuşuyor gibi!
Sanırım istemeden de olsa şu an birilerinin aklına girdim .Of! Dursun şu lanet şey !"

Gözlerinden bir damla yaş akmıştı yanaklarına .
Ben de yanına çömeldim ama yapacak hiç bir şeyim yoktu .
Öyle çarasizce izliyordum onu !
Ve bu çok kötü bir histi .
Bi dakika !
Ben de ayak sesleri duyuyordum.
Hemen Marty i sallayıp konuştum :

"Marty ayak sesleri duyuyorum !
Sanaırım bireleri geliyor.
Hemen saklanmamız lazım !
Gel çabuk ağaca çıkalım kaçacak yer yok of !"

Bana bir şey diyemiyordu.
Hala elleri kulaklarında ağlıyordu resmen .
Hemen onu kolundan tutup ayağa kaldırdım .
Yandaki ağaca çıkmasına yardım ediyordum.
Çok zorlanıyordu elbet .
Ama yarısına gelmiştik.
En son nihayet çıkmıştık .
İkimiz ağacın tepesinde korkuyla aşağıya bakıyorduk .
Ama Marty şu an hiç iyi değildi .

Bir süre sonra yaklaşık on kişi gelmişti ve sanki bir şey arıyor gibi etrafa bakıyorlardı .
Tam da bizim olduğumuz ağacın altında bekliyorlardı şu an .

Marty de sessizce acı çekiyordu.
Çok geçmeden benim de kulaklarım uğuldamaya başladı .
Oha !
Acayip başım ağrıyordu .
Marty benim canımın da acıdığını anlamıştı .
Bir anda üşümeye başlamıştım .
Yerdeki insanları bile bulanık görüyordum .
Marty in elini tutup sıktım .
O da fısıltı ile geçecek demişti .
O der demez yerdeki adamlardan biri bağırdı :

"Hey ! Burdalar işte !"

Diğerleri de kafasını bize çevirmişti .
Artık yapacak bir şey yoktu .
Marty güç bela inmeye çalışıyordu ağaçtan .
O inmişti ben de hemen arkasından indim tabi .

Adamlardan iki tanesi Marty i kolundan tutuyordu .
Sonra diğer iki tanesi de beni tutmaya başlamıştı .
Bir şeyler diyorlardı ama uğulduyordu kulaklarım .
En son Marty in yere yığıldığını gördün sonra da karanlık. ..

...

Başım acıyordu ...
Gözlerimi açtım ve beyaz bir tavanla karşılaşmayı beklemiyordum.
Hemen yatakta doğrulup etrafıma göz gezdirdim .
Marty yanımdaki yatakta yatıyordu .
Onu dürttüm ve o da uyandı .
Kendine gelince sordu :

"Nerdeyiz biz !"

Bilmem anlamında ağzımı büzdüm .
O ise ayağa kalkıp cama gitti ve perdeyi sıyırdı .
Sonra tekrar kapayıp bana döndü .

"Hala ormandayız ve üstelik hava kararmış .Çok sıcak ."

Ben de ayağa kalkmıştım .Evet çok sıcaktı .
Kapıya doğru gidip kolunu çevirdim açmıştım ki aynı anda kapının karşısında bir adam çıktı .Giysileri tuhaftı .
Hemen geri çekildim ve o içeri girdi .
Marty çatık kaşları ile adama bakıyordu .
Adam ise ikimize bakıp konuştu :

"Merak etmeyin .Siz kötü olunca buraya getirdik .
Zaten fazlası ile garipsiniz.
Size yardımcı olabilir miyiz ?
Ormanda çok acı çekiyor gibi görünüyordunuz ?"

........

🤗Merhabalar !
Az kalsın karakterleri öldürüyordum evet :)
Neyse düşüncelerinizi bekliyorum ....

BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞUWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu