"Daha çok koşarız biz !"
Marty de bana bakmadan koşmaya devam ediyordu .
Yarım saat !
Koskoca yarım saat durmadan koştuk !
Çünkü her an birşey olabilirdi .
Yeterince şatodan uzaklaştığımızda şükür ki durduk .
Hemen yanımdaki ağacın altına oturdum .
Marty de yanıma oturdu .
Etrafta ikimizin nefes sesinden başka bir çıt yoktu .Biraz dinlendikten sonra Marty i dürttüm. Ne var anlamında göz kırpınca söyledim :
"Şimdi biz burdan kendi dünyamıza nasıl gideceğiz ?Hem Jasy i de bulmamız lazım ,acaba Büyücüler İmparatorluğuna mı gitsek ?Ha ?"
Uflamıştı .
O da ne yapacağımızı bilmiyor gibiydi .
Zaten şu aralar galaksiden galaksiye yolculuk yapıyorduk ya !
Bana bilmem anlamında kafasını sağa sola salladı.Gören de dilini yuttu sanar .
Marty biraz daha oturduktan sonra ayağa kalktı .
Zaten ben de sıkılmıştım o yüzden kalktım .
Elini ensesine götürerek konuştu :"Ya biz nereye gideceğiz ?
İlla ki büyü yapmamız gerekiyor ve ben çok acıktım ,of!lanet olası Atom !"Sinirlenmişti ve ben onu daha çok sinir edecek bir şey sordum sanırım :
"Hey Marty ! Atom a bomba verirsek nolur ?yani bizim Tom a ?"
Gayet ciddi bir ifade ile sorduğum için o da düşünmeye başlamıştı .
Ve ben kahkaha atıp cevapladım kendi sorumu :"Atom Bombası ! Hahhaha !"
Bana tip tip bakıyordu.
Ve sen ümitsiz vakasın bakışlarını da göndermekten vaz geçmiyordu.
Ama sonunda o da benim gülmeme dayanamayıp güldü .
Bi süre sonra yine düşünmeye başladık .
Burdan çıkış var mıydı acaba ?
Aklıma gelen fikri söyledim :"Bence yürümeye devam edelim ve önümüze biri çıkarsa sorarız yardın isteriz."
Onayladı ;
"Zaten başka çaremiz yok .Hadi düş önüme ."
Bu halimizle bile eğleniyorduk.
Elime yerden bulduğum bir sopayı alıp yürümeye başladım .
Bir yandan da adımlarımı sayıyordum :"197...199...220....227...229..........501...........681 ......"
Marty sinirle beni durdurdu ve bağırdı :
"Ay yeter be kızım ! Belki şu ormanda tehlike yüzünden ölmeyiz ama snein şu çenen beni öldürecek .Nolur artık adımlarını sayma olur mu ?"
Sonlara doğru yumuşamıştı .
Zaten ben de çok susadım konuşmaya niyetim yoktu fazla .
Omu kafamla onaylayıp devam ettim yürümeye .Bir süre sonra Marty etrafa göz gezdirmeye başladı yüz ifadesi korkmuşa benziyordu .
Sordu :"Emily sesleri sen de duyuyor musun ?"
Şaşkınca ona baktım çünkü ben hiç bir şey duymuyordum .
"Ne sesi ben duymuyorum .Ne gibi ?"
Yere eğildi ve oturdu .
Onu şaşkınca izliyordum .
Kulaklarını elleriyle tıkayıp bağırdı :"Bilmiyorum !sanki bir sürü insan aynı anda konuşuyor gibi!
Sanırım istemeden de olsa şu an birilerinin aklına girdim .Of! Dursun şu lanet şey !"Gözlerinden bir damla yaş akmıştı yanaklarına .
Ben de yanına çömeldim ama yapacak hiç bir şeyim yoktu .
Öyle çarasizce izliyordum onu !
Ve bu çok kötü bir histi .
Bi dakika !
Ben de ayak sesleri duyuyordum.
Hemen Marty i sallayıp konuştum :"Marty ayak sesleri duyuyorum !
Sanaırım bireleri geliyor.
Hemen saklanmamız lazım !
Gel çabuk ağaca çıkalım kaçacak yer yok of !"Bana bir şey diyemiyordu.
Hala elleri kulaklarında ağlıyordu resmen .
Hemen onu kolundan tutup ayağa kaldırdım .
Yandaki ağaca çıkmasına yardım ediyordum.
Çok zorlanıyordu elbet .
Ama yarısına gelmiştik.
En son nihayet çıkmıştık .
İkimiz ağacın tepesinde korkuyla aşağıya bakıyorduk .
Ama Marty şu an hiç iyi değildi .Bir süre sonra yaklaşık on kişi gelmişti ve sanki bir şey arıyor gibi etrafa bakıyorlardı .
Tam da bizim olduğumuz ağacın altında bekliyorlardı şu an .Marty de sessizce acı çekiyordu.
Çok geçmeden benim de kulaklarım uğuldamaya başladı .
Oha !
Acayip başım ağrıyordu .
Marty benim canımın da acıdığını anlamıştı .
Bir anda üşümeye başlamıştım .
Yerdeki insanları bile bulanık görüyordum .
Marty in elini tutup sıktım .
O da fısıltı ile geçecek demişti .
O der demez yerdeki adamlardan biri bağırdı :"Hey ! Burdalar işte !"
Diğerleri de kafasını bize çevirmişti .
Artık yapacak bir şey yoktu .
Marty güç bela inmeye çalışıyordu ağaçtan .
O inmişti ben de hemen arkasından indim tabi .Adamlardan iki tanesi Marty i kolundan tutuyordu .
Sonra diğer iki tanesi de beni tutmaya başlamıştı .
Bir şeyler diyorlardı ama uğulduyordu kulaklarım .
En son Marty in yere yığıldığını gördün sonra da karanlık. .....
Başım acıyordu ...
Gözlerimi açtım ve beyaz bir tavanla karşılaşmayı beklemiyordum.
Hemen yatakta doğrulup etrafıma göz gezdirdim .
Marty yanımdaki yatakta yatıyordu .
Onu dürttüm ve o da uyandı .
Kendine gelince sordu :"Nerdeyiz biz !"
Bilmem anlamında ağzımı büzdüm .
O ise ayağa kalkıp cama gitti ve perdeyi sıyırdı .
Sonra tekrar kapayıp bana döndü ."Hala ormandayız ve üstelik hava kararmış .Çok sıcak ."
Ben de ayağa kalkmıştım .Evet çok sıcaktı .
Kapıya doğru gidip kolunu çevirdim açmıştım ki aynı anda kapının karşısında bir adam çıktı .Giysileri tuhaftı .
Hemen geri çekildim ve o içeri girdi .
Marty çatık kaşları ile adama bakıyordu .
Adam ise ikimize bakıp konuştu :"Merak etmeyin .Siz kötü olunca buraya getirdik .
Zaten fazlası ile garipsiniz.
Size yardımcı olabilir miyiz ?
Ormanda çok acı çekiyor gibi görünüyordunuz ?"........
🤗Merhabalar !
Az kalsın karakterleri öldürüyordum evet :)
Neyse düşüncelerinizi bekliyorum ....
![](https://img.wattpad.com/cover/100758873-288-k772630.jpg)
JE LEEST
BÜYÜCÜLER İMPARATORLUĞU
FantasyOKUYUCU SAYISINA BAKMADAN OKUMAYA KARAR VERENLERE: Emily'den: Rutin hayatım birden ters etki yaptı. Neydi ki bu! Ailemi benden alarak tekme atmaktı resmen! Hayat yol verip git diyorsa taxye atlamı mıydım acaba? Ailemi ve beni almıştı bu hayat. Ama b...