O.S - 13. Bölüm

1K 54 13
                                    

"Oyun başladı"

Evden ayrılırken önüme bakmadığım için birine çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda anneyi gördüm. Yanından geçmeye çalışırken kolumdan tuttu, kolumu elinden kurtardım narin eli yana düştü hızla.

"Bana. bir.daha.asla.dokunma."

" Burak'tan uzak dur."

" Bildiğim kadarıyla benim akrabalık bağım sizinkinden daha çok?"

Bu cümleme göz devirerek omuz atıp ters yöne doğru gitmeye başladı. Hırsla evden çıktım.

/ / / / / / /

Bizim mekanda bizimkilerle toplanmıştık. Ortalıkta bir tek Sıla yoktu.

" Sıla nerede?"

Bu sorumdan sonra herkes birbirine soran gözlerle bakmaya başladı. Derin bir nefes alarak,

" Sıla'yı bulun."

Cümlem biter bitmez herkes ayaklandı. Süha duraksayıp gözlerimin içine bakmaya devam ederken bende ona soran gözlerle baktım. Yanıma yaklaşarak öğrendiklerini teker teker anlatmaya başladı.

//////// //////////// /////////

Nereye gideceğimden o kadar emindim ki bu adımlarıma kadar her şeyime yansımıştı. Gruba iki saniye bakmam yetmişti. Olcay'ın mekanı.. Her ne kadar kötü veya acımasız olursanız olun arada bir kural vardır ' Kendince ve bir kötünün olabileceği seviyede prensiplerin olsun' örnek olarak biz bebek öldürmez, durduk yere masum öldürmez ve para için birine zarar vermezdik. Böyle böyle prensipler vardır, ama Olcay ve onun grubu ne kadar kalite varsa hepsini yıkmış, prensipsiz, adi heriflerin tekiydiler. Eğer benimle ilgili söyleneni duyduysalar Sıla'yı onlar dışında kimse kaçırmazdı. Mekana elimi kolumu sallayarak girebileceğimi düşünmediniz değil mi?

" Talha arkadan dolaşın!"

Emin olmuştum ki Sıla onunlaydı. Yarası olan gocunur hesabı. Şuan bir çatışmadaydık ve büyük olasılıkla 12 dakikamız vardı. Bu semte polis girmezdi, biri dışında. Hepimizin baş belası Umut. Şuan ihbar sonucu bütün ofis Umut'u arıyordur. Umut'un ofise geçmesi, toparlanıp çıkmaları on dakika. Umut'un en hızlı haliyle iki dakika yol ve toplam 12 dakika. Olcay'ın mekanının krokisinden yola çıkarak Sıla'yı bulmalıydım. Aklıma gelen fikirle gülümseyip ayağa kalktım. Kurşunlar havada uçuşuyor yanımdan geçişlerini hissediyordum. Hiç biri bana değmiyordu. Bunu biliyordum çünkü aptal cesareti diye bir cesaretim yoktu. Mekanın içine doğru emin adımlarla yürürken Olcay adamlarına bağırıyor beni vurmalarını söylüyordu o sırada Talha arkadan dolaşmış vaziyette geldi ve Olcay'ı dizlerinin üstüne çöktürdü.

"Adamlarımla mı yattın orospu satın mı aldın onları?"

Dediklerine gülerek

"Şşşiişşşt. Sakin ol bebeğim. Onlara ya çatışmada ölürsünüz ya ben sizi bulur öldürürüm ya da dediklerimi yaparsınız' dedim ama tebrik etmek lazım akıllı adamlar. Tümay! Topla adamları, öldür. İhanet bir kez sınanır kalırsan BAM! "

Dediğime gülerek bıçağımı çıkardım Olcay'ın tshortunu sıyırmaya başladım.

" Süha saat kaç?"

"02:15"

"Bak görüyor musun Olcay, kime niyet kime kısmet. Talha bunu benim için yapar mısın? 4 dakikamız var. Süha çık ve arabayı hazırla."
Diğer tarafa dönerek ilerlemeye başladım. Adımlarımı hızlı tutmaya çalışıyordum. Uzun bir koridordan geçtikten sonra önüme çıkan ilk kapıyı açtım Sıla'yı bulmaktan korktuğum şekilde buldum. Bana bakışlarından belliydi olan biten. Sıla ruh hastasıydı. Şizofreniydi. Bastırdığı kişiliği benden nefret ediyordu.

Okulun Sadistleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin