Maça Kızı 1 Aralik'ta Tüm Kitapçılarda

4. Bölüm

Geçen 2 ay boyunca Cenk’ten bir daha haber alamayan kızlar hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeye çalışıyorlardı. Cansu kararan havayı izlerken paldır küldür içeri giren Cenk, kardeşi ve kendi kardeşini görünce şok olmuştu.

“Selam güzelim. Bak sana kimleri getirdim. Birbirinizi çok sevdiniz gibi gelmişti de.”dedi Aslı’yı göstererek. Cansu gözlerini devirirken Aslı aldırmadan kendini sandalyeye bıraktı.

“Bana bir su getirsene be.” dedi Aslı Cansu’ya bakmadan. Cansu yine Aslı’nın dibinde bitecekken Cenk durdurdu.

“Aslı, canım kardeşim.  Bak benim ayarlarımla oynama, yemin ediyorum-“

“Öff aman tamam, demedik bir şey. Hadi ne yapacaksak yapalım da gidelim şuradan.”

Cenk’te Aslı’nın yanına otururken Cansu, Suzan’a döndü.

“Ne oldu niye geldiniz buraya?”

“Bende anlamadım ki apar topar aldılar beni de dükkandan.” Dedi fısıldayarak. İkisi de aynı anda Cenk’e bakmaya başladığında, Cenk bilgisayarını açarken kendisine bakan yüzleri gördü.

“Güzeller biliyorum yakışıklıyım ama fazla değil mi böyle de? Hadi oturun başlıyoruz.” Suzan’ın kolundan tutup yanına oturttu ve önüne bilgisayarı bıraktı.

“Şimdi sana verilerini göndereceğim şirketin hesaplarından 40.000 dolar çekip, yine gönderdiğim sahte hesaba aktaracaksın.”

“Ne?” dedi Suzan şaşkınlıkla. “ Şirket mi soyacağız?”

“Evet.” Dedi Cenk rahatlıkla. “ Ama merak etme bu soyulmayı hak eden bir şirket. Zamanında sahibi kimleri dolandırmadiki” Suzan ve Cansu birbirine bakarken, Aslı da Cansu’ya seslendi.

“Saf saf dikileceğine al şu bilgisayarı. Bende şimdi sana gönderiyorum.” Cansu hâlâ yerinde kıpırdamadan dururken Cenk ona döndü.

“Cansu artık şaşırmayı bırakıp işe koyulsan.” Cenk’in son uyarısıyla Cansu da ekipteki yerini aldı. Aslı ve Cenk’in attığı verilerle Demir-Er şirketinin yazılımından hesap kayıtlarına girmişlerdi.

“Şuan sistemde gezinen kimse yok ama elinizi çabuk tutun kızlar.”dedi Cenk önündeki bilgisayara bakarak. İki kız kardeşte aynı anda şirketten , sahte hesaba aktarımı tamamladılar.

“İşte bu kadar.” dedi Cenk memnuniyetle. Cansu ve Suzan suçluluk duygusuyla birbirlerine bakarken Cenk konuşmaya başladı.

“Kızlar emin olun ben başkasının malına göz diken birisi değilim. Sadece zamanında çalandan çalıyoruz. Alışacaksınız.”dedi göz kırparak.

“Bilgisayarlarınıza gönderdiğim hesap adresi sizin. Yapılan her işteki para bölünür. 40.000 dolar indirdiğimize göre kişi başı 10.000 dolar düşüyor. Para hesabınızda. Güle güle kullanın.” Suzan bilgisayarına gelen hesap numarasına baktı. Kontrol etmek amacıyla bilgilerini girerken sahte bir isimle açılmış olan hesapları parayı gördü.

“Kullanıcı adımı Jane mi koydun?”

“Maça kızı mı? Cidden mi Cenk?” dedi Cansu da önündeki bilgisayara bakarak.

“Ne? kart oyunlarını severim, boş verin onu. Hesap adınıza ait kimliklerinizi yarın gönderirim. İlk 1 hafta parayı çekmeyin. Sonra dilediğiniz gibi harcarsanız. Bu kadar basit işte güzellikler bakın. 20 dakika için de 20.000 dolarınız oldu.” Kızlar gıkını çıkarmadan olan şeyi sindirmeye çalışıyorlardı. Çalandan çaldık diye düşünerek kendilerini avutmaya çalıştılar.