7. Bölüm: Vazgeçilmez Merak

1.4K 101 18
                                    

Sınıfa girdiğimizde beynimin bana küçük çapta oyunlar oynadığını düşünerek gözlerimi ovuşturdum. Rüya mı değil mi öğrenmek için Almila'ya tepki verebileceğim bişey yapmasını istedim. O da saçımı çekmişti ne alâkaysa 😄. Yerimize doğru ilerlerken Almila'nın ne kadar tedirginliği olduğunu gözlerinden anlıyordum. Almila biraz daha uysaldı Ayça ve bana nazaran. Bakışlarımın ciddileştiğini farkında olmalı ki hemen gözlerini üzerimde dikti. "Burası benim yerim kalkar mısın?" Dua etsin ki kibar davranıyordum. Onun bana davrandığı gibi davransam kesin kavga çıkardı. "Kalkmıyorum!" Allah'ım sabrımı bu kızla sınama benim. "Beril!" Tehditkâr bir şekilde ismini ağzımdan savurdum. Çoğu varlık için ürkütücü olsa da Beril'e işlememiş gibiydi. "Bana bak kızım ayağını denk al yoksa.." Almila araya girdi beni çekiştirmeye başlamıştı. "Bir dakika Almila. Yoksa ne? Ne yapabilirsin bana?" Ukâla bir şekilde sırıtınca sinirlerim iyice bozuldu. "Hiç tahmin edemeyeceğin şeyleri yaparım. Feleğin şaşar. Seninle burada mahalle kavgası edemem bu adil değil." Alttan alttan tehdit ediyor diyecektim ama gayet açık bir şekilde tehdit ediyordu beni. "Haklısın sen gibiler kaçak dövüşür." Bu lafım onu sinirlendirmiş olacak ki omuzumdan beni geriye doğru itince dengemi sağlayamadım ve bir çift kollar arasında buldum kendimi. Kafamı yukarı doğru kaldırdığımda Yekta'nın ademelması ile karşılaştım. O kadar belirgindi ki yutkunduğunda deniz dalgası gibi hareketlendiğini görebiliyordum. Kaşları çatık önce Beril'e daha sonra bana baktı. Şaşkınca ona bakarken beni ayağa dikti ve bıraktı. Öküz ne olacak. Almila beni çekiştirip olayın büyümesini istemiyordu. Ayaz ve Yekta'nın önleri boş olunca oraya geçtik. Bu durumdan şikâyetçi tek ben değildim. Yekta ve Kaan da oldukça şikâyetçilerdi. Ayaz hemen kafasını aramızdan çıkarıp bu akşam ki yemek için hazır olup olmadığımı sorunca gözlerimi devirdim. Sakin hazır olunca ne olacaksa? Almila, Ayaz'ın saçını çekince benden uzaklaştı. Bu kıza ikinci kez sahip olmam gereken bir şeyi kaptırıyordum. Zaferle bana sırıttı ve önüne döndü. Dersimiz kimyaydı. Kimyacımız izinli olduğu için ders boştu buda işime geldi. Almila ile harıl harıl test çözmeye başladık.

Kimyacı bizi laboratuvara çıkardığında sınıfın ineği ünvanını alan Arman heyecanla hocanın yanına gitti. Kimyacı ile birbirlerine çok benziyorlardı. İkisi de işsiz gibi bir şeyler deneyip ortaya çıkarıyorlardı. "Arkadaşınızı dinleyin. Sihirli mürekkep diye bir şey bulmuş." Hepimiz Arman'a bakınca boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. " Mürekkep gözenekli yüzeye püskürtüldüğü zaman, mürekkebin içindeki su havadaki karbondioksit (CO2) ile reaksiyone girer ve karbonik asit (H2CO3) oluşur. Oluşan karbonik asit, çözelti içinde bulunan sodyum hidroksit (NaOH) ile nötralizasyon reaksiyonu vererek sodyum karbonatı (Na2CO3) oluştururlar. Bu şekilde gerçekleşen bazın nötralizasyonu, indikatörde renk değişimine sebep olur, renkli çözelti renksiz hale döner ve mürekkep lekeleri de böylece yok olur. Harika değil mi !? " Bu çocuk gerçekten dâhiydi. Birazcık bende bu zekâ olsa ne olurdu ki? "Bunu kendin mi fark ettin yoksa babanda yardım etti mi?" Ayaz'ın bu sözü karşısında sınıfca kahkahayı patlattık. Bu duruma Arman ne kadar da bozulsa kendimizi durduramıyorduk. Çok eğlenceli pozitif biriydi. Keşke sevgili gibi değil de kanka gibi baksaydı bana. Acaba bu akşam yemekte bunu söylesem ne tepki verirdi?

Almila ile otoparka yürürken arkamızdan Yekta ve Ayaz'ın da geldiklerini fark ettim. "Bu akşam beni ekemezsin kesinlikle." Ne kadar ısrarcıydı bu böyle. "Kurtulmak için seni yine ekmem merak etme." Hayran gözlerle bana bakarak Yekta'yı dürttü "Ne var lan?" Ne kadar kabaydı. Hayvan! "Gördün mü beni ekmeyecekmiş kesin bana âşık." Ayaz'ın ensesine bir tane geçirince Yekta kendine geldi. Ensesini tutarak "Ne vuruyorsun abicim. Seninle de hiç konuşulmuyor." Daha yeni Ayaz ciddi ciddi Yekta'ya trip mi atmıştı? 😄 Arabaya bindiğimde sabah ki gözümüze çarpan arabanın sahibini görünce jeton düştü. Köşeli olunca hâliyle yeni fark ettim. Dün instagramdaki resimlerine bakarken Beril ile resmini görmüştüm. Demek İkra'yı o bırakıyordu okula. Okuldan da o alıyor olabilir miydi? Almila'ya biraz vaktinin olup olmadığını sordum. Yeterince vaktinin olduğunu söyleyince Ayça'yı okuldan almak üzere hareket ettim. Arkalı önlü gidiyorduk. Tahminlerim yavaş yavaş çıkarken yüzüm düştü. İkili çete oluşturmuşlardı. Biri benim başıma diğeri kuzenimin başına musallat olmuştu. Okulun kapısında aynı anda karşılıklı durunca gözlerimiz buluştu. Kaşları çatıldı. Eminim şaşırmıştı. Arabadan indim ve yaslandım. Ayça beni görünce koşarak yanıma geldi ve sarıldı. Bende ona karşılık verdim. Beril'i görünce korkuyla bana baktı. "Korkma!" Diyerek kulağına fısıldadım. "Görüşürüz Ayça. Ayça Ceran!" İkra denilen kız bu olsa gerekti. Bakışlarıma ona yöneltince ağzı lastik gibi sünüyordu. Almila ellerini Ayça'nın omzuna koyarak arabaya gittiler. Arkalarından bağırarak "Ne görüşeceksen benimle görüş. İkra Sert!" Adının ağzımdan çıktığını duyunca bir hayli şaşırmıştı. Beril oradan atlayarak "Seninle bizzat ben görüşeceğim Asel. Sakin ol. Maç 90 dakika 😉." Birbirimizde tehdit savururken Almila'nın yaptığı korna ile arabaya geçtim. Önünden çok cool bir şekilde geçerek eve gittim.

YENİ BAŞLANGIÇLARAWhere stories live. Discover now