4.BÖLÜM

20.4K 1K 314
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...

Bölüm sonundaki notu lütfen okuyun.

🌑

Göğsümdeki acı hafifledi mi bilmiyorum ama biraz daha rahat davranacağım kesinleşmişti.

Eğer hâlâ eski Devrim gibi davranmaya, ondan uzak durmaya çalışmaya devam etseydim ona asla kavuşamazdım.

Belki benden daha fazla nefret edecekti, belki de sevecekdi.

Allah'ım... beni sevme düşüncesi bile kalbimi öyle düzensiz ve hızlı attırıyordu ki, nefes alma yetimi kaybedecek gibi hissediyordum.

Gözlerim beyaz tavanda dolaştı. Ah, bu odanın duvarları kaç gözyaşına ev sahipliği yapmış, şahit olmuştu.

Asla ağlamaktan utanan bir erkek olmamıştım. Ama onun yanında da ağlayamazdım. Hani derler ya erkeklik gururu... Biraz, sadece biraz.

Gözlerim tavanın köşelerini de turladıktan sonra aniden açılan odamın kapısıyla yatakta dikleştim.

Kız kardeşimdi.

Sesimin sert çıkmasına engel olamadım.

"Odama böyle girmene kim izin verdi?"

Gözlerini devirdi ve gözünün önüne gelen saçı omuzundan arkaya attı.

"Annemler seni bekliyor," Gözleriyle bavulu işaret etti. "Onu da al ve gel."

Bir kaç adım geriye doğru ilerledi odadan çıkmak için. Daha sonra durdu ve kapıyı kapatmadan söylendi.

"Pısırık Devrim."

Kapının gıcırtılı sesi kulaklarımda uğuldadı. Dediğinin saçmalığıyla uğraşma gereksinimi ya da kafama takma gereği duymadım ve yataktan kalkarak bavulumun sapını avuç içime sıkıştırdım.

Kapının metal kolunu indirdim ve bavulumu dış kapının kenarına koydum.

Sesleri mutfaktan geliyordu. Duvara asılan saate gözlerimi değdirdim henüz baya erkendi, baya.

Adımlarım mutfağa yöneldi, masanın yanına gelince gözlerimi konuşan anneme yönelttim.

"Günaydın oğluşum. Haydi geç otur yerine."

Dudaklarımda beliren gülümsemeyi silmedim.

"Günaydın," Yerimde kıpırdandım ve bana ayrılmış yere oturdum daha sonra konuşmaya devam ettim.

"Benim için mi bu kadar erken uyandınız?" Bana anlamaz şekilde baktılar.

"Hani bu saatte normalde asla kahvaltı yapmazdık ya, ondan dedim."

Annem gülerek kahvaltı tabağına bir kaç şey ekledi.

"Ne var ki saatte Devrim?"

Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum ve mırıldandım.

"Ah evet, sadece sabahın altısı."

Babam elini beni yemeğe teşvik etmek için omuzuma koydu ve kontrollü sesiyle konuştu.

"Üç gün ayrı kalacağız oğlum, seni şöyle uzun uzun görelim dedik. Kötü mü yapmışız?"

ASLA SEVİLMEZSİNМесто, где живут истории. Откройте их для себя