8.BÖLÜM

19.2K 949 141
                                    

Mavi gri / Altüst olmuşum 🎶




Gözlerim sanki sisli bir yolda yürür gibi puslu şuan. Yok merhameti, yok. Kalbim defalarca kırıldığı halde sanki daha fazla kırmak için, bu ona yetmezmiş daha fazlası lazımmış gibi kalbimin üstünden geçip gidiyor.

Kalbimin kırılmasını da artık eskisi kadar hissedemiyorum. Hani bir yara sürekli kanar da kabuk bağlayamaz  ya onun gibiyim işte bende. Sırf alıştığım için, sırf onun acısı diye bile bile yaraları açması için izin veriyorum. Sırf kabuk bağlamasın sıradanlaşmasın diye tırnaklarımla kabuk bağlamak üzereyken onu kaşıyorum.

Aslında herşeyi ben kendim yapıyorum. Bunu bana yapmasına ben izin veriyorum. Bu yüzden başıma gelen her şeyi hakediyorum sanırım.

Zaten seven insan herşeyiyle sevmez mi? Acısını sevmezsem güzel günlerden nasıl keyif alabilirim ki?

Belki bu dünyada olmaz ama başka bir evrende beraber olabilir miyiz ki ?

Gözlerimi karşımda ki kıza çevirdim tekrar. Okulun temsilcisi olduğunu daha yeni öğrenmiştim. Kendimi sadece Özden diye o kadar kısıtlamışım ki etrafımda ki insanlardan bihaberdim.

Özden ve Açelya.

Birbirinden ters insanlardı. Görünüş olarak bile o kadar belliydi ki bu. Hayır bu yaptığım kıyaslama Açelya'yı Özden'le kalben yaptığım bir kıyaslama değildi.

Sadece az çok dış özelliklerinden yaptığım bir şeydi. Özden her zaman özgüveni fazla yüksek, bunu karşında ki insana konuşmadan bile belli edecek biriydi.

Ama Açelya, o kadar sakin ve utangaç biri gibi duruyordu ki...

Erkan'ın omzuma koyduğu eliyle gözlerimi Açelya'dan çekebilmiştim. Yaptığım şey çok yanlıştı. Onu öyle izlemek benim için olmaması gereken bir şeydi.

Kafamı bana bir şeyler söyleyen Erkan'a döndüm.

"Kardeşim, bu kız sana yanık."

Erkan'a kaşlarımı çatarak baktım. Tanımadığımız var ilk kez gördüğüm biri hakkımda böyle konuşmamalıydı. Erkan tavrımı gözlerimde az da olsa anlayıp bana biraz daha eğilip kimse duymadan konuşmaya başladı.

"Kızın bakışlarını görmedin mi? Hiç farkıma varamayanlar var derken sana baktı. Gerçekten devrim kaşlarını çatmaya devam etme, ciddiye almıyorum seni çünkü." Derin bir neden alıp konuşmakta devam etti.

"Sen her zaman Özden'i sevdiğin için etrafına bakmıyorsun. Aslında yaptığın şey çok güzel. Ama belki de gerçek ve daha güzel bir aşkı kaçırıyor olabilirsin. Hiçbir şeyin geç farkına varmanı istemiyorum. Evet sana çirkin diyor olabilir Özden. Ama alakası yok. Aynaya baktın mı hiç? Ne kadar yakışıklı olduğunun farkında mısın? Tamam şimdi bir erkeğin sana bunları demesini ne kadar ciddiye alırsın bilmiyorum ama sırf Özden seni aşağılıyor diye de özgüvenini düşürmeni istemiyorum."

Dediklerinde haklı olabilirdi ama ben Açelya'dan bana karşı bir şey hissediyor diye bir tavır bir elektrik almamıştım. Ben hissetmiyorsam, anlamamışsam böyle bir şey yoktur ki!

Erkan ona ters bir cevap vereceğimi anlamış olmalı ki ayağa kalkıp bana çadırı işaret etti.

"Ben biraz uzanmak istiyorum ve bana ters cevap verme kardeşim. Kötülüğünü istemiyorum, sadece... mutlu ol be artık."

Arkasını dönüp uzaklaştı. Gözlerimi sırtından karşımda oturan Açelya'ya çevirdim. Bana bakıyordu. Tebessüm ederek... Ona sadece anlamaya çalışarak baktım.

Sonra gözlerimi kalbimin en temiz yerine çevirdim. Kaşları çatıktı. Üzülmesini istemiyordum. Onu yine benim sinirlendirdiğimi düşünecektim fakat bana bakmıyordu bile. Gözlerimi baktığı yere çevirdim.

Baktığı yere anlam veremedim. Agresif ve çatık kaşları ile doğrudan ona bakıyordu.

Açelya'ya.

.


İki yıl sonra parmaklarım paslanmış. Ama kısa da olsa bi bölümle geldim. Haberiniz olsun artık buralardayım.

Çünkü Devrimi özlemişim.

Ama tabi ki de en çok siziiiiiii...

Merve.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 29, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ASLA SEVİLMEZSİNWhere stories live. Discover now