AKLI DIŞARIDA '' Bir Lise Komedisi ''

Monakkoluyum

" Yıllardır her topa girdik ama
Doğru orta bir türlü gelmedi
Sittin senedir bu memlekette
Politika futbol bitmedi
Kanlı canlı TV şovları
Asap bozuyor gecenin bir körü
İstesek kolay öğreniveririz
Ne renktir ünlülerin donu

Bir de sen çıktın ordan burdan
Selfie yollayıp duruyorsun
Face'de cik cik şakıyorsun da
İcraata geldi mi tırtsın çocuğum
Kimseye etmem şikayet ama
Kahvaltımın içine ettiniz
Sabah cinayet öğlen izdivaç
Bir bitmediniz monakkoluyum

Rigi rigi ringa ringa ringa
Rigirigirin kelajjj
Rigi rigi ringa ringa ringa
Bu da mı gol değil be

Telefonuna gönülden bağlı
Seviyor onu büyük bir aşkla
Ne savaşlar oluyor bitiyor da
Bizimki hala Candy Crush'ta
Profil devamlı denişiyor amma
Kendimizi deniştiremiyoruz
Sanalda her poğu paylaşıyoruz da
Hayatta neyi paylaşamıyoruz?

Çiğ köfte lahmacun kebap
Arabeskin kralını dinler
Ortamlarda bir bambaşka
Tenis pop jazz belgesel
Emo yapmış kendini kınalı kuzum
Demo yapmış deli gibi çağlar
Bak yine Şakiram sarı bağlar lo
Leydim söyler Gagam ağlar

Rigi rigi ringa ringa ringa
Rigirigirin kelajjj
Rigi rigi ringa ringa ringa
Bu da mı gol değil be!

Alper Tunga öldü mü?
Leyla Mecnun'a vardı mi?
Kurtlar Vadisi bitti mi?
Ortam ne güzel ne güzel
Survivor'dan döndün mü?
Son soruya geldin mi?
Hiç jokersiz kaldın mı?
Sen bilmezsen eşin ne bilsin?

Rigi rigi ringa ringa ringa
Rigirigirin kelajjj
Rigi rigi ringa ringa ringa
Bu da mı gol değil be! "
Telefonla konuşma bahanesi ile ortadan kaybolan Ege nin yerinde yeller esince bende çareyi kulaklığımı takıp Youtube da video izlemekte bulmuştum. En sevdiğim gruplardan biri olan Vitaminin yıllar sonra çıkan albümünde efsane şarkıydı" Monakkoluyum " Her sözünü ezbere bildiğim şarkıya eşlik ederken gözüm kapalı kafamla ritim tutuyordum. Vitamin videolarını otomatiğe bağlamış sıradaki şarkı İsmail'e geçmiştim ki gelen WhatsApp mesajı ile tüm konsantrasyonum ve eğlencem eksi bakiyeyi görmüştü. Mesaj simgesine dokunduğumda numaranın rehberimde kayıtlı olmadığını görmüş ve iyice meraklanmıştım. Mesaja tıkladığımda ise gördüğüm şey karşısında direk arızaya bağlamıştım. Sadece beş dakika öncesine ait olan videoda kulağımdaki kulaklıklar yüzünden duymadığım bet sesimle icra ettiğim şarkı ve hasta yatağında oturduğum yerde yapmış olduğum iğrenç dans mevcuttu. Tamamını izleyememiştim. Hani bu video YouTube a yüklense en az "O neydi gı!" videosu kadar tıklanma alırdı hani...
Canım öyle çok yanıyordu ki bu acıyı size ancak şu şekilde tarif edebilirdim. Düşünün ki iPhone 7 almışsınız. Hem de avm de sıraya girip ilk çıktığı gece. Saatlerce o kuyrukta beklemişsiniz. Üstüne tüm bunlar yetmiyormuş gibi o telefona bir serçe marka araba kadar para bayılmışsınız. Tam telefonu kutudan çıkarıp kullanmaya başlayacağınız an elinizden düşmüş ve ekran perte çıkmış. Ertesi gün Apple açıklama yapmış mesela. İPhone 7 lerde yaşanan yazılımsal bir sorun nedeniyle tüm hasarsız telefonları 7 Plus ile değiştireceğiz diye. Siz ise elinizde kırık, yazılımı çalışmayan bir telefon ile kalakalmışsınız. İşte tam da böyle lemsiye bu sefer girdiği yerde tam olarak açılmış gibi yanıyordu canım. Yaşadığım öfke öyle büyüktü ki belimdeki ağrı bile uçup gitmişti. İlk evci izninde derhal gidip kurşun döktürmem ve " Gözü dötüme, gözü dötüme, gözü olanın gözü dötüme" isimli ayini gerçekleştirmem gerekiyordu. En azından yirmi dört saat dolaydı yahu. Bir gün içinde yaşadığım üçüncü rezalet ile tek kişilik halay çekiyordum resmen. Üstelik Halay'ın başıda kıçıda ortasıda benden oluşuyordu. Sinirimden telefonu yatağa fırlatmam ile telefonumdaki kuşların cikciklemesi bir olmuştu. Yine bir WhatsApp mesajı ve yine aynı numara...
" Sen bana böyle malzeme vermeye devam ettiğin sürece en sevdiğim düşmanım olacaksın. Sana tam olarak yirmi dört saat veriyorum. Okulun bahçesinde herkesin ortasında yenildiğini kabul edecek ve benden özür dileyeceksin yoksa süre dolduğunda bu video sosyal medyayı sallıyor olacak! "
" Bittin sen Azad! " diyerek tıslıyordum dişlerimin arasından. Daha hangi koridorun nereye gittiğini bilmediğim labirentten hallice bir okulun içinde kısılıp kalmıştım. Yapacak bir şey yoktu. Eğer bu savaşı kazanmak istiyorsam dışarıdan takviye kuvvet almam gerektiği kesindi. İlk iş olarak telefonuma Azad öküzünün numarasını kaydederek başlamıştım. Hatta ona özel böğüren danalı bir melodi bile indirmiştim.
Ardından ezbere bildiğim numarayı çevirip açılmasını beklerken kafamdaki planın sağlamasını yapıyordum.
" Oooo Sister! Sen arar mıydın beni? "
" Onur! Zaten devrelerim yanmış vaziyette. Damarıma basmasan iyi edersin! "
" Ada! Eyvahlar olsun. Sen baya Sister modundan bro moduna geçmişsin. Kim yaktı senin devrelerini? "
" Öküzün biri. Onur bana sette olmadığını söyle lütfen! Çok acil yardımına ihtiyacım var. "
" Son sahneyi çekiyorum kuzu. Sonra set yok üç gün. Ama yarından sonra sahne var Ankara da. Geleceğim. "
" Onur yirmi dört saat içinde düştüğüm bu bok çukurundan kurtulamazsam inan bana youtube da senden daha meşhur olacağım. "
" Ciddi olamazsın! "
" Öyle mi dersin? WhatsApp ına bak. "
" Bekle bakıyorum hemen. "
Onur'un boğazını yırtarak çıkan kahkahalar sinir katsayıma tavan yaptırıyordu.
" Ada bu ne Allah aşkına? Bu videonun İnternete düşmesi demek garanti elli milyon tıklanma demek. Böyle bir riske girmem mümkün değil. Benden daha ünlü olmana asla izin veremem. " derken hala kahkaha atmaya devam ediyordu.
" En erken ne zaman gelebilirsin? Gördüğün üzere durum çok acil. "
" Merak etme senle konuşurken bir taraftan da bilet bakıyorum. Hah buldum. Dört saat sonra bir uçuş var. Alıyorum, aldım bile... "
" Tamamdır. Ben bu hapishaneden çıkamıyorum. Bildiğim tek şey kapıların sabah altıda açılmış olacağı. Sana konum atacağım. Yazacağım şeyleri alıp en geç saat on bir gibi buraya gelmen lazım. Ben bugün bir kaza geçirdim. Kuzenim olduğunu ve beni kontrol için geldiğini söyle güvenliğe. Revirden yatakhaneye ne zaman transfer ederler bilmiyorum çünkü. "
" Görev anlaşılmıştır Sister. Tıpkı eski günlerdeki gibi. "
" Eski günlerdeki gibi... "
" Sister bu kadar zahmete girme istersen. Ben ekibi toplayıp geleyim. Sana bunu yapan öküzün ağzını burnunu kırayım yekten. "
" Olmaz Onur! Oyunu kuralına göre oynayacağız "
" Eyvallah Sister! Çekime dönmem lazım. Şu sahneyi bitirip çıkıyorum yola hemen. Sende ben gelene kadar başını başka bir belaya sokmamaya çalış. "
" Tamamdır. Sen de gelince bana mutlaka haber ver. İyi ki varsın be kuzen. Seni çok seviyorum... "
" Bende seni seviyorum Sister. Öpüyorum seni. Byeeeeeeeeee! "
Tabii ki takviye kuvvetin en büyüğünü çağıracaktım. Kuzenlerin en delisi, en sevimlisi, en karizmatik en meşhur ve en boyu uzun olanını...
Sağ avucum deliler gibi kaşınıyordu. Onur'a malzeme listesi ve konumu attıktan hemen sonra kulaklıkları kulağıma takıp müzik başladığımda uyumak zorunda oldumu fark etmiştim. Uyumalı ve dipçik gibi ayağa kalkmalıydım. Çünkü yarın ya bu okulun en rezili yada veziri olacaktım...
****
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. İyi ki varsınız hunicanlarım çok Seviliyorsunuz.
Bu satıra en sevdiğiniz kankanızı etiketlemeyi unutmayın...