Ne Mutlu Türk'üm diyene!

7.7K 516 27
                                    

Canlarım ve hunicanlarım hepinize kocaman merhabalar kokulu öpücükler gönderiyorum.  Herkesin yeni bölüm beklediğini biliyorum ancak bu kadar önemli bir günde goygoyun dibine vurduğum bir hikayeye bölüm yayınlamak içime sinmiyor doğrusu...

Bugün günlerden 15 Temmuz 2017.
Bir çoğumuz hatta hemen hemen herkes 15 Temmuz 2016 sabahında gözümüzü sıradan bir güne açtığımızı sanıyorduk. Yanıldık...
Sanki daha dünmüş gibi tüm yaşananlar gözlerimin önünde. Bir çoğunuzun bildiği üzere ben Antalya da yaşıyorum. Belki o gece yaşananları Ankara ya da İstanbul da yaşayanlar kadar sert bir şekilde yaşamamış olsam da canlı yayında elinde Türk bayrağı tutan halkı helikopter ile taradıkları görüntü son nefesimi verdiğim güne kadar gözlerimin önünden gitmeyecek. Türk tarihinin en kara en kötü gecesini milletçe yaşadık ve sayısız kayıplar verdik. Otuz altı yıllık hayatım boyunca her zaman bizleri yıkmak isteyen harici düşmanlarımız oldu. Kimi zaman soğuk savaş verdik kimi zaman ise sıcak çatışma içine girdik.
Ancak tarihimizde ilk defa içimizdeki düşman ile karşı karşıya geldik.
Bitti mi tabii ki bitmedi. Hala dahili ve harici düşmanlarımız en zayıf anımızı beklemekte.
Şahsım adına tüm bu yaşananlardan utanıyorum. Üç erkek evlat annesi bir kadın olarak ben oğluma bayrak taşıyan sivil halka ateş açan askeri geçen yıl açıklayamadım hala da buna bir açıklama getiremiyorum.
Geçen sene bugün gerçekleşen o kalleşçe saldırıda hürriyeti müdafaa etmek için hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve saygıyla anıyorum. Rabbim tüm gazilerimizin de yar ve yardımcısı olsun.

Ne mutlu Türk'üm diyene!
#UnutursakKalbimizKurusun

Ey Türk Gençliği!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





AKLI DIŞARIDA  '' Bir Lise Komedisi ''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin