Annemin saç rengini değiştirir gibi sevgili değiştirmesinden mütevvellit, zilyonuncu kez elimde bavulumla babama postalanmıştım. Bundan önceki okullarımda yaşamış olduğum uyum sorunum ve kabarık disiplin cezalarım yüzümden hiçbir devlet okulu beni k...
Canlarım ve hunicanlarım hepinize kocaman merhabalar kokulu öpücüklerimi yolluyorum.
Yeni bölüme geçmeden önce bugün sizlere birazcık bir abla, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost ve bir anne olarak bir kaç şey söylemek istiyorum. Malumunuz perşembe gününden beri hastanede nöroloji servisine kamp kurmuş vaziyetteyim. Herkese tek tek cevap veremediğim için durumumdan kısacık özet geçeyim canişkolarım. Perşembe günü sağ gözümde yaşadığım ani görme kaybını genel olarak göz problemi gibi algılayanlar olmuş. İnanın bende öyle olmasını bunun sadece basit bir göz rahatsızlığı olmasını isterdim ancak durumum şöyle ki o an yaşadığım yüksek tansiyon atağı yüzünden beynimin görme merkezinde bir kan pıhtısı atmış ve ardından dağılmış. Perşembe gününden beri nörolojik testler düzenli olarak yapılmaya devam etmekte. Burada gözlem altında tutulmamın sebebi ise herhangi bir beyin kanaması oluşması halinde erken müdahale edebilmek ve olmaması için gerekli önlemleri almak. Ha bana soracak olursanız ben genel olarak iyiyim moralim de sağlığım da oldukça yerinde. Ancak böyle riskli bir durumda doktorlarımın sözünü dinliyor mümkün olduğunca istirahat etmeye çalışıyorum.
Canlarım ve hunicanlarım;
Yaşam şartları öyle zor bir hale geldi ki her gün ister istemez birilerini kırıp döküyoruz. Sonra öyle bir zaman geliyor ki kırdığınız o insanın bir sabah yaşamadığını öğreniyorsunuz. Ardından içinizde hep bir keşke kalıyor. Dört gündür aşağı yukarı servisten hava almak için ne zaman bahçeye insem bir cenaze nakil aracı yanaşıyor bina kapısının önüne. Hemen yanımdaki bankta anneler, babalar, evlatlar, eşler, sevenler o kişinin ardından keşke diyor. Keşke böyle mi yapsaydık? Keşke bunu da mı söyleseydik? Keşke- keşke- keşke...
Diyeceğim o ki canımın içleri keşkeleriniz olmasın. Birbirinizi havadan sudan sebeplerle kırmayın. Henüz vakit varken ten sıcakken birbirinize sarılın...
Sevgi dolu her mesajınızda gözümden bir damla yaş süzülüyor. Yüreğim tazeleniyor. Yeniden doğuyorum. Ay benim yine çenem çok düştü. Çok seviyorum sizi be!
İyi ki varsınız ve beni ben yapıyorsunuz...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
'' Asla benim kadar nefret edemezsin. Çünkü ben senden senin haberin olmadığı halde nefret ediyordum. ''
'' İşte bunda haklısın. Ancak nefret etme yarışını sen kazanmış olsan bile yüzmeyi ben kazandım. Yani anlayacağın akşam yemeği ellerinden öper. ''
'' Tamam ama burada mı yapacağım yoksa kahvaltıdan sonra dönüyor muyuz? ''
'' Nereye dönüyor muyuz Azad? ''
'' Okula tabii ki Ada. ''
'' Ben oraya dönmüyorum Azad. Sen gidebilirsin. Evet bir seçim yapmam gerekiyordu. Ben yanacağımı bile bile seni seçtim. Daha dün gece Ege'yi terk edip bugün senin elini tutarak o okulun kapısından içeri girecek kadar basit bir kız mıyım sence? ''
