Bölüm 52

16.7K 1.3K 187
                                    

Ve sıcaktan iyice bunalan yazar yeni sezonun başlamasıyla beraber kuzey duvarına doğru bir seyahate çıkmaya karar verir, hem serinlemek hem de Stark ailesine bağlılık yemini etmek niyetindedir. Şaka bir yana çok tembelleştim. Eğer Perşembe gününe bölüm yetiştiremezsem  affedin lütfen, gerçekten sıcağa hiç tahammül edemiyorum 😰😰😰😰😰😩😩😩

Sandra'nın ayrılacak olması yüzünden keyfi kaçan Eliza, Cummings ailesinin gelişiyle tekrar neşelendi. Prudence henüz üç günlük olmasına rağmen mavi gözlerini kocaman kocaman açarak bir şeyleri anlamaya çalışıyormuş gibi bakan küçük sevimli bebeği kucağından bırakamıyordu. Bir yandan da Sandra'yı sıkıştırmaktan geri kalmıyordu elbette.

- Tatlım, Lord Arthur'un geri dönüşü hepimizi pek mesut etti. Buraya birlikte gelmiş olmanız da çok hoş tabii. Yakında bir düğün olacak mı?

- Dük Hazretleri öyle münasip gördüğü için Bourne Markisi bana eşlik ettiler. Fakat düğün derken benimle alakalı soruyorsanız eğer, hiç öyle bir düşüncem yok.

Elizabeth, Prudence'in derdini bildiğinden lafa karışma ihtiyacı hissetti.

- Alexandra, henüz evlilik için hazır olmadığına inanıyor. Yoksa Lord Arthur ile ilgili bir menfi düşüncesi yok.

- Ah, Victor da öyle düşünüyor nedense, ama ben oğlumun mükemmel bir eş olacağından çok eminim. Kendisi her türlü meziyete sahip bir genç. Yani oğlum diye söylemiyorum, yakışıklılığı bir yana, zeki, kibar, düşünceli ve açık fikirli ve Kont Hazretleri'nin de yegane varisi elbette.

Sandra, Lord Victor'u övüp duran Prudence ile kendisine kaşıyla gözüyle bir şeyler anlatmaya çalışan Eliza arasında gidip gelen gözlerini nihayet Kontes'te sabitleyerek gülümsedi.

- Eminim ki çok iyi bir oğuldur ama herkesin konuştuğu, Lord Hazretleri'nin çapkınlıkları ve evlendiğinde elde tutulması güç bir eş olacağı.

- Ah, Alexandra, şekerim, nasıl inanırsın bu dedikodulara? Victor'ın biraz çapkınlığı vardı ama olgunlaştı artık. Eşine en ufak bir saygısızlığı olmayacağına eminim ben.

- Beni yanlış anlamayın lütfen, duyduklarımı söyledim sadece. Lord Hazretleri hakkında en doğrusunu elbette annesi olarak siz bilirsiniz.

Onlar konuşurlarken odaya giren Franny öğlen yemeğinin bir saat içinde hazır olacağını haber verdi. Kendini gayet iyi hisseden Eliza biraz misafirleriyle beraber aşağıda oturmak, yemeğini de onlarla yemek istiyordu. Geleli üçüncü gün olmasına rağmen Lord Arthur'u bile doğru düzgün görememişti. Israrlara rağmen giyinmişti ve şimdi de son itirazları umursamayarak ayağa kalktı. Bebeği dadısına teslim eden Prudence ve Alexandra onaylamamalarına rağmen Düşes'in peşi sıra yürüdüler.

Büyük salonda sohbet etmekte olan beyler, hanımların teşrifiyle ayağa kalktılar. Kont Cummings, Victor ve Eliza'yı sadece bir kaç dakikalığına görebilmiş olan Arthur, genç anneyi ilgiye boğarlarken Prudence da oğlu yerine koyduğu Edward'a çok güzel ve sağlıklı bulduğu bebeğini methedip duruyordu. Ne kadar mutlu bir tablonun içinde yer aldığını içtenlikle hisseden Alexandra huzurla gülümserken kapının açılmasıyla, odadaki herkesle birlikte, içeri girip selam veren uşağa döndü.

- Kont Kendall ve ailesi.

Edward keyifle buyur ettiği misafirleri karşılarken, Victor, geri döndüğünü bildiği George'un aralarında olmadığını anlayınca rahatlamıştı. Dük'ün Kont Kendall'a karşı hiç bir gerginliği yoktu ama genç kardeşini gördüğünde ne tepki vereceğini tahmin etmek pek zor değildi. Neyse ki Benjamin basiret göstererek eşi Kontes Katherine ve annesi Kontes Emilia ile beraber gelmişti.

Demir Dük'ün OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin