Bölüm 1

156K 5K 2.5K
                                    

İnstagram : selma.kahraman.7

Kadın Koruma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kadın Koruma

Zamanla olacak şeyler vardı. Yürümek, koşmak, öfkelenmek ve aşık olmak. Ama iyiye mi denk geleceksin yoksa kötü ile mi imtihan edileceksin bilemezdin. Senin seçimlerin senin kaderini belirlerdi. Her şeyi test ederek, deneyerek öğreniyorsak eğer, düşmeden kalkmayı bilemezdik. Dizlerimiz yara bere içinde de olsa yumruğunu yere vurup tekrar, tekrar, tekrar kalkmayı başaracaktık. Yüreğimizin buruk olmasının sorumlusu birazda bizdik aslında. Sonu gelse ne olurdu mevsimlerin, senin hangi mevsim olduğun önemliydi...

İnsanoğlu düşünmüyordu. Hep bildikleri gülü koklamak onlara daha cazip geliyordu. En iyi yol bildiğin yoldur diyorlardı. Bilmedikleri şey, farklı yollara girip keşfetmeyi ya da yeni yerler görmeyi kaçırmalarıydı. Tek düze yaşamak bu olsa gerekti.

Koruma şirketimiz, kim çok para verirse ona çalışmayı tercih ediyordu. Bizim maaşlarımızı da ona göre veriyordu. Seçkin bir koruma şirketiydik. İyi olmayan kimse aramızda barınamazdı. Bende en iyilerin arasındaydım. Şirketteki herkes bana saygı duyardı. Yarısını ben eğitmiştim. Çok özel bir iş olmadığı sürece beni istemezlerdi. Kim demiş kadın olmak zor diye. Kadın olsam da yapacağımın en iyisini yapardım. Kimsenin istemediği Kadın Korumaydım ben. Beni tanıdıktan sonra yapabileceklerimi gördükten sonra ise bırakmak istemedikleri biriydim.

Koşu yapan, çaylakların başında duruyordum. Ellerimi arkama verip onlara bakıyordum. Asfalt yolda ayak izlerinin seslerini bırakıyorlardı. Yerler ıslak sayılırdı. Akşamki yağmurun, kokusu da havası da hala gitmiş sayılmazdı. "Devam devam hadi durmak yok" diye bağırdığımda koşuya devam ettiler. Ayak sesleri, bana seslenen kişisinin sesini örtse de onu duyabilmiştim.

"Nisan Hanım, Şef sizi çağırıyor efendim" başımı sallayıp eğitim yapanlara baktım.

"Dinlenin biraz" diye seslenip, Şef'in odasına doğru ilerlemeye başladım. Beni çok çağırmazdı. Gerçekten, ne diye çağırdığını merak ederek uzun gri koridora girdim. Mermerde kendi yansımam bana eşlik ediyordu. Büyük camlardan gelen ışık, her yeri aydınlatıyordu. Şef'in odasının kapısına geldiğimde derin bir nefes aldım. Kahverengi kapıya uzanıp, elim tersi ile tıklattım. "Gel" dedi tok sesi ile. Kapının kulpundan tutup içeriye girdim. "Beni çağırtmışsınız efendim"

"Evet Nisan" biraz düşünceli görünüyordu. İlk kez belki de onu böyle görmüştüm. Cümlesinin devamını getirmesini bekliyordum. "Otursana" dedi koltukları gösterip. Kendime göre en yakın koltuklardan birine oturdum. Başımı ona doğru çevirim. Huzursuzdu.

"Nisan, kabul etmeyebilirsin, seni zorlamam görevi istemediğimizi söylerim. Evet evet böylesi daha iyi" sanki benimle değil de kendi ile konuşuyor gibiydi.

"Efendim, anlam veremiyorum neyden bahsediyorsunuz. " başını salladı olumlu anlamda.

"Konu şu ki bir mafya babası bizi tuttu" sesli nefes verdi "Adı Osman, bunun yakın bir arkadaşı varmış aynı işten deyim sen anla" tamam buraya kadar durumu anladım. İkisi de mafya olan adamlar var. Onu dinlediğimi göstermek amacıyla gözlerine baktım. "Osman Bey, İsmet Bey'in karısını ile kaçıyor. İsmet de intikam almak için Osman'ın oğlu Mert ile tehdit ediyor" biraz karışık gelmişti. Ama toparlanmayacak kadar da değildi.

KADIN KORUMA (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin