Bölüm 15

38.4K 2K 664
                                    


Çok istediğiniz için bölümü yayınlıyorum arkadaşlar. :) 

Bana ulaşabileceğiniz adresler, profilimde yazıyor;) 

Bana ulaşabileceğiniz adresler, profilimde yazıyor;) 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Unutmak başlı başına bir devrim. Unutmak umursamamakla aynı kefede. Ben yanlış yolda, yanlış kişi için gidiyordum. Başka yollar, başka hayatlar bekliyordu belki de beni ama inatla bu yoldan yürümeye devam ediyordum. Bırakmalıydım, bunu hemen şimdi yapmalıydım.

Sesler boğuk boğuk gelen sesler vardı, ölüp ölmediğimi soruyorlardı. Kaç gündür bu haldeyim bilmiyorum. Susuzluktan dudaklarım kurumuştu. Çok susamıştım. Gelir miydi beni bulmaya, gelir miydi?

Tuğra'nın yanına gelmişti beni görmeye, şimdi de bulmaya gelir miydi? İyi miydi peki. İyileşmiş miydi? İçim acımıştı onu öyle görünce konuşamayınca. Ömrümden ömür gitmişti. Aklıma tonla soru dolarken her yerim hissizleşiyordu. Kıpırdatamıyordum.

Birinin kucağına aldığını fark ettim. Dışarıya çıkardı. Gözlerim kapalıydı. Arabaya bindirdi. Bir şeyler diyordu ama ne dediğini de kim olduğunu da anlamıyordum. Sonra hastane kokusunu duydum. Duyuyordum ama ne gözlerimi açamıyordum. Sonra bir ses, seçemediğim onca ses arasından bir ses. "İyi mi?" dedi. Mert 'in sesiydi.

Birileri sonra bir şey dedi. "Yoğun bakıma mı?" sadece onun sesini duymam normal miydi? O kurtarmadıysa kim kurtarmıştı beni.

Ağzıma hava taktılar. Sanırım koluma da serum hiçbir şey hissetmiyordum. Sonra uyumuşum. Ne kadar uyudum bilmiyorum. Mert'in "Nisan, hadi uyan" dediğini duyar gibi oldum. Gözlerimi açtığımda yeşillik bir yerdeydim. Karşımda Mert vardı. Gülümsedim ona. O da bana gülümsedi. "Mert, iyisin" dedim.

"Ben iyiyim de sen değilsin Nisan" elim dudağıma gitti. Elime kan geldi. Mert' e baktığımda bana bakıyordu üzgündü.

"Ölüyor muyum?" başını salladı. "Ölüyorsam sana söylemem gerekiyor değil mi?"

"Neyi söyleyeceksin" başımı yere eğdim.

"Özür dilerim" söyleyemezdim. Gözlerini kapattı. Başını olumsuz anlamda salladı.

"Biliyorum Nisan, söylemene gerek yok. Benim başkasını sevdiğimi biliyorsun" dediğinde burukça güldüm. Başımı salladım. "Ama gitme Nisan"

"Canım çok acıyor Mert, doğru düzgün bakamıyorum sana, doğru düzgün sevemiyorum bırak ne olur Allah aşkına"

......

Derin bir nefes alıp gözlerimi açtım. Nefessiz kalmış gibiydim. "Geldi" dedi doktor. Etrafıma bakındım. Ağzımdaki nefes almam için takılan şeyi çıkardım "Ne oluyor" diye kıpırdandım. "Mert" diye söylendim.

KADIN KORUMA (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin