Kızlar yorgun argın eve dönerler, düğünde hepsi çok eğlenmişti... Cemre hariç, Cemre biraz düşünceli ve dalgın görünüyordu...
Kader : Cemre, sana nooldu? Ne bu surat?
Cemre : biz... biz Serkanla ayrıldık
Kader : barışırsınız ya
Cemre : hayır öyle birşey değil...yani ikimizin de karşılıklı olarak karar verdiği birşeydi bu...
Eylül bu sırada sessiz kalmıştı. Cemre de birşey söylemedi zaten...
Ertesi gün okulda Eylül Kaderle oturuyordu. Bir ara Güney gelip onlara katıldı. Ama ders vakti gelince hepsi farklı sınıflara gitmek için ayrıldı. Eylülün dersinin başlamasına daha vardı, o yüzden biraz Melisle takılmaya karar verir. Melis birkaç arkadaş edinmişti, Eylülü onlarla tanıştırır... o sırada Rüzgar gelir ve Eylülü birden yanağından öper, derse geç kaldığını söyleyip gider...
Serkan ise şaşkındı, hala hazmedememişti.. Düğünde Cemrenin söyledikleri hala kulağında çınlıyordu...
Öylece yürürken yanına Eylül gelir...
Eylül: ya Serkan ben özür dilerim, Rüzgar seninle olan durumu bilmiyordu, bilse öyle konuşmazdı...
Serkandan ses gelmeyince Eylül üsteler...
Eylül : sen iyi misin?
Serkan : değilim... anlamanı da beklemiyorum
Eylül: anlatmak istersen dinlerim, rahatlarsın en azından. Annenlerle ilgili bir problem mi?
Serkan: hayır, bunu seninle konuşmam ne kadar doğru olur bilmiyorum....
Eylül: anlatmak istemiyorsan...
Serkan: yook, senden bugüne kadar birşey saklamadım ki ben... sadece... konu Cemre
Eylül: biliyorum... Cemre dün bize ayrıldığınızı söyledi
Serkan : neden ayrıldığımızı da söyledi mi?
Eylül: hayır
Serkan: zaten iyi değildik son zamanlarda, kavga ediyorduk, sonra barışıyorduk ama uzaklaşmıştı benden hissediyordum... ben tanıştırdım onları ya, kendi elimle tanıştırdım... ama o benle birlikteyken, bana beni sevdiğini söylerken kardeşim dediğim insanla görüşüyormuş... üstelik aynı bölümde bile değiller...
Eylül duyduklarına şok olmuştu.. Cemre biriyle mi görüşüyordu yani? dejavu yaşamış gibiydi...
Eylül: bu durum öyle tanıdık ki... seni sandığından daha iyi anlıyorum, inan bana. Ama aramızda bir fark var...
Serkan ona döner...
Eylül : sen sadece iki ayı siliyorsun, bense iki yılı sildim...
Eylül, Serkanın yanından ayrılıp sınıfına gider. Serkansa arkasından bakakalmıştı... Melisle biraz sohbet ettikten sonra ders başlar...
Eylül bunca zaman Serkanın onu anlamasını istemişti, Serkanın onu hiçbir zaman anlayamayacağını düşünüyordu... şimdi Serkan da aynısını yaşamıştı, Eylül sevinmeliydi ama sevinmemişti, hatta neredeyse üzülmüştü Serkan için...Songül günlerdir Güney'in yaptığı güzel sürprizler altında eziliyordu, o da birşeyler yapıp Güney'i şaşırtmak istiyordu ama ne yapacağını bilmiyordu... Songül, Güney'in kek sevdiğini biliyordu, onun için kek yapmaya karar verir. İşten gelir gelmez hemen internetten güzel bir tarif bakar, yapmaya çalışır ama beceremez. En sonunda Eylülü aramaya karar verir, o yardımcı olabilirdi... Eylül ona kek yapmada yardım eder, Songül keki fırına vermiş beklerken Zehra gelir yanına...
Zehra : kız sen kek mi yapıyosun? ne güzel koktu, canım çekti..
Songül : kusura bakma Zehra abla, bu Güney için...
Zehra : iyi tamam be.. koca keki o yiyecek sanki... Hem nerden çıktı ki bu kek işi?
Songül : Güney kaç seferdir bana süpriz falan yapıyor, ben de ona yapmak istiyorum
Zehra sinir bozucu bir şekilde güler...
Zehra : kız böyle süpriz olur mu?
Songül : neden ki? Erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçer diyen sen değil miydin?
Zehra : iyi tamam da şimdi sen sürprizden bahsediyorsun..sürpriz yapmak istiyorsan önce şu pasaklı halinden çık...biraz süslen püslen..
Songül : zaten uyuyoruz 2 saat sonra, ne süslenmesi Zehra abla?
Zehra : kız sen saf mısın? Gel sana göstereyim sürpriz nasıl oluyor...
Onu kendi kaldığı odaya götürür... Dolabından kırmızı, açık bir gecelik çıkartır...
Zehra : al sana sürpriz...
Songül şok olmuştu...
Songül : Naapıyorsun sen Zehra abla?
Zehra : sürpriz nasıl yapılır onu gösteriyorum... mide falan bahane, erkekler böyle şeylerden hoşlanır...
Songül, babasıyla Zehra ablayı bu şekilde düşündükçe midesi bulanır...
Songül : yok Zehra abla, kek iyi bir fikir bence...
Zehra : sen bilirsin... istediğin zaman dolabımdan alabilirsin... sende yoktur şimdi..
Akşama doğru Güney geldiğinde hep beraber yemek yerler. Sonra Songül keki getirir...
Güney : vay vay vay... benim hamarat karım neler yapmış böyle...
Songül : inşallah seversin...
Zehra : Songül bir dilim bile vermedi, öyle güzel koktu ki...
Güney : gel zehra abla sen de ye...
Zehra : ah sağol Güneycim...sen de olmasan, aç kalıcam burda..
Güney, Songüle bakıp güler.. yediği en lezzetli kek değildi belki ama ona çok lezzetli gelmişti. Sonuçta karısı yapmıştı...

YOU ARE READING
Kalanların Ardından
Teen FictionKırgın Çiçekler 2.sezon finalinin devamı niteliğinde hayali hikaye...