Rüzgar akşam Eylülü eve bırakırken Eylül birden birşey hatırlar...
Eylül : sen naapıcaksın?
Rüzgar : o eve gitmeyeceğim kesin...
Eylül : bu sinirle gitme zaten.. ama nerde kalacaksın?
Rüzgar : bilmiyorum
Eylül : gel dicem ama ev çok küçük ve tek oda var, salonda yatmak pek rahat olmaz...
Rüzgar : yok..siz rahat yatın, ben bulurum bir yer güzellik, takma sen kafana..
Eylül : naapıcaksın? Arabada mı yatacaksın?
Rüzgar : ne yani? daha önce yatmadık mı?
Eylül : o başka bu başka
Rüzgar : evet.. bir eve çıkıcam, böylelikle o adamla daha az kavga etmiş oluruz...
Eylül : yapma...
Rüzgar : inan bana böylesi daha iyi... onun iyi baba pozlarına dayanamam Eylül...
Songülle Güney akşam eğlenerek eve dönerler. Eğlencelerini Songülün çalan telefonu böler...
Güney : boşver açma
Songül : ya önemli birşeyse? olmaz öyle şey...
Telefon ısrarla bir şekilde çalmaya devam ediyordu. Açmayınca sustu...
Güney : bak... durdu işte. Önemli birşey olsa bu telefon susmazdı. Hem kızlar planımızı biliyolar, dolayısıyla onlar aramaz...
Şimdi de Güney'in telefonu çalmaya başlar... susmuyordu...
Güney : boşver... susar şimdi
Songül : oğlum, ya önemliyse? Açsana şunu
Güney telefonu eline alır ve gözlerini devirir...
Songül : kim?
Güney : sence? Zehra abla tabii ki...
Songül : ulan... parası bitti herhalde, başka türlü aramaz çünkü
Güney : tamam açalım, yoksa susmayacak telefon...
Zehra : neden açmıyosunuz be?! Burda ölsek umrunuzda değil!
Güney : söyle Zehra abla açtık işte
Zehra : bana Songülü ver acil... noolur
Songül : ne var Zehra abla? Paran mı bitti yine?
Zehra : kız, çocuk uyanmıyor..
Songül : nasıl yani?
Zehra : uyanmıyo işte, dürtüyorum dürtüyorum uyanmıyo, korkuyorum noolur yardım et
Songül : sen ambulansı çağır biz de yola çıkıyoruz

YOU ARE READING
Kalanların Ardından
Teen FictionKırgın Çiçekler 2.sezon finalinin devamı niteliğinde hayali hikaye...