Anonim: Bir an korkmuştum.
Anonim: Sonra Engin'e bahsettiğin kızı duyunca,
Anonim: Yanlış tahmin olduğunu anladım.
Anonim: Kendini de, beni de hayal kırıklığına uğratmayı bırak.
Anonim: Beni aramadığını söylemiştin, Engin'le konuştuğunuz kızların haddi hesabı yok.
Fatih: Yok lan biz hangisi bana daha uygun diye seçiyorduk.
Fatih: Bahsettiğim kız ise, Engin'i geçiştirmek için ufak bir yalandı.
Anonim: Yani?
Anonim: Kimim ben?
Telefon bir elimde, diğer elimin parmak uçlarını kemirirken bir sağa bir sola gidip geliyordum çimlerin üstünde.
Havalar bir hafta öncesine göre normal düzenine, alev sıcaklığına dönmüştü ve haliyle evde duramıyordum.
Fatih'e bahsettiğim yere gelmiştim, zaten hep oradaydım.
İlk mesajı attığımda da, son mesajımı atacağımda da.
Ki belki de son mesajı atmaya fırsatım olmayacaktı. Beni bulmuş muydu?
Beni oyalıyor muydu yoksa yazdıklarında çok mu ciddiydi?
Her zaman beni bulmasını istemiştim. Ta ki, şu ana kadar.
Ona o kadar laf sarf ettikten sonra, bir anda beni bulursa ne olacağını düşünmek bile istemiyordum.
Bana kızıp, bir daha yüzümü görmek istemez miydi?
Mesajlarda bahsettiği gibi hiçbirine hakkım olmadığını söyleyip, hattımı mı kırardı?
Numarasını mı değiştirirdi?
Okuldan kaydını mı alırdı?
Kafamda yeni düşüncelere yer vereceğim sırada, kaskatı kesilmemi sağlayacak bir şey oldu.
Kime sahip olduğunu bilmediğim kollar belime yerleşti ve sağa sola gidip gelmemi engelledi.
"Eşhedü enla, bu ne lan!"
Sonra bir kıkırtı sesi geldi.
Ne bu ses, ne de bu kollar, Ayça veya Cansu'ya ait değildi.
"İlk defa mı birine sarılıyorsun?" dedi Fatih.
Dedi Fatih.
Fatih dedi.
Dedi Fat-
Kollarını belimden iterek öne atıldım ve ona döndüm.
"Merhaba," dedim sesime özen göstererek. "Okul kapandığından beri görüşemedik."
Anlamış mıydı?
"Yüz yüze görüşemedik," deyip yere oturdu ve bağdaş kurdu. "Otursana."
"Hayır, halletmem gereken işlerim vardı. Onları halledeceğim."
"Peki," deyip telefonuma uzandı. "Ver de numaranı kaydedeyim."
Sınıf grubunda olduğuna göre, numaramı almış olması gerekiyordu.
Almamıştı.
"Bende numaran var, sana mesaj atarım," diyerek telefon ile birlikte geri çekildim.
"Anlaştık," deyip sırıttı. "Mutlaka yaz ama."
