Bölüm 7: "Tuzak"

12.9K 731 363
                                    

...

Lalin gittikten sonra, yalnız kalarak daha fazla düşüncelere dalmıştım. Önümdeki masada içki şişeleri duruyordu. Gözlerim tereddütle etrafta gezerken, kulaklarımda onların gülüş sesleri yankılanıyordu. Her şey, gerçekten sadece bir aşk yüzünden mi oluyordu? Kuvvetli bir aşk. Hayatım boyunca birine aşk duyduğum hiç olmamıştı. Sevgi, belki. Hatırlıyordum. Kasabanın yakınlarındaki liseye gittiğimiz zaman, orada Mert adında bir çocuğu hatırlıyordum. Naifliği ve iyiliğini hatırlardım. Hoşlantı duymuştum. Mihra, o zamanlar da güçlü gördüğü erkekle ilişkiye başlar, yarın bir daha o kişiyi görmezdik. Duygular değişirdi. Film ve dizilerden gördüğüm kadarıyla aşk insana her şeyi yaptırırdı. Yakınlarım da tutkulu bir aşk gördüğümü hatırlamıyordum.

Onun, kara gözleri gözlerimin önüne geldi. Üzüntüsü, beni gördüğü an birer arzuya dönen bakışları, sevgisi. Benim için acı çekişleri.. Lalin doğru mu söylüyordu?.. Beni seviyordu. O, bana aşıktı. Oysa Mihra, bir kurban olduğumu söylüyordu. Düşünmedim. İnanamazdım. Kafam, kasabada yaptıklarını, o gruplarının içinde yaptıklarını bas bas bağırdı. Ellerimle yüzümü kapattım. Başımı eğmiştim. Halsiz hissediyordum, beni iyileştirdikten sonra hiçbir şey düşünmeden yanından gitmiştim. Bana ne olduğunu bile tam olarak bilmiyordum. Vücudum birer zehire hapsolmuş, eğer dediği gibi kurtulmasam, ölecektim.

Korkulu hisle, bedenimi gerip çekip ayağa kalktım.
Yan tarafıma doğru döndüğümde, yüzüm zaten beni izleyen bir yüz ile karşılaşmıştı. Ayakta dikilmiş bir kadın. Bu kadına biraz daha dikkatli baktığımda o adamın yanında gördüğüm sarışın kadın olduğunu anlamıştım. Kim diye düşünmüştüm. Şimdiyse, havanın buz gibi oluşundan üzerinde kahverengi muhtemelen gerçek sandığım kürkü, başında üzeriyle uyumlu beresi ve topuklu çizmeleri. Buralı gibi değildi. Bakımlı ve, buralara benzemeyen bir hali vardı. Açık kapıdan, onu bekleyen şoförlü arabayı gördüm. Gerçekten elit bir kadın olduğunu gösteriyordu.

Ben gibi sarışındı. Ancak saçlarının uç kısımlarına inmiş siyahlıktan gerçek bir sarışın olmadığını bana gösteriyordu. Küçük mavi gözleri, dudaklarında pembe rujuyla da güzel bir kadındı.
Zaten gergin ve iyi hissetmiyorken, karşımdaki kadınla daha da gergin hissettim. Onu izlemem bittiğinde, yan taraftan devam edip gitmek için yürüdüm, fakat bir anda karşıma geçip, "Aden!" Diye konuştu. Kaşlarım çatıldı ve yüzüne döndüm.
Adımı dilinde bu kadar net kullanabiliyordu.
Beni tanıyorlarken, ben onlara dair hiçbir şey bilmiyordum. Biraz daha yüzüne bakıp, "Sende kimsin?" Diye mırıldandım. Kısa bir tebessüm bıraktı.

SOLUDUĞUM KORKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin