🍁
Benliğimi alt üst eden durumlara katlanmak zorunda kaldığım olaylar yüzünden ruh dengemi kaybedebilirdim. Onunla ilgili öyle derinden yargılarım bulunuyordu ki, karşı karşıya kalıp bir de yetmezmiş gibi nefesini dahi yakından hissetmek, tüm ciğerlerimdeki havayı kesiyordu.
O gün, onu daha yakından gördüm. Saçlarını, gözlerini.. öyle huzurluydu ki, uzun zamandan sonra bunu ben sağlamıştım. Yıkık virane, paramparça bir vaziyetteymiş. Ben olmadığım zaman uyku uyuyamıyormuş. Bana bu kadar sevgisi vardı.Karşılıksız ona asla yakın olmazdım. Bana sunduğu bu yol karşısında benim yerimde kim olsa kabul ederdi. Ona katlandım. Yatağına uzanıp, yatağa bulanmış odunsu ve ferah kokusunu içime çektim. Kötü bir kokusu yoktu. Tedirgin oluşum, onun yatağa bile zor sığan bedeninin yanında küçücük kalmamdı. Kara gözlerinin zaten karanlık evde bana derince bakarken, benim ise sırf onu görmemek için gözlerimi yummamdı. Bana bakmaktan uykuya dalamıyordu.
O günden sonra, onu hiçbir yerde görmedim.
Sokaklarda veya insanlar konuşurken görmedim.
Demek ki SON derken ciddiymiş. Evimin bir köşesinde bunu düşünüyordum. Gerçekten gitmesi beni mutlu etmişti. Onun yüzünden yaşadığım acılar kolay değildi. Fakat içimde anlam veremediğim bir sızı, beni rahatsız edip duruyordu. O gün bile, gitmişken sağa dön sola dön uyuyamadım.Ertesi sabah, hazırlanıp dışarı çıktım. Evde kalamıyordum. Artık o olmadığına göre, özgür hissederek dolaşabilirdim. Her an bir yerlerde olma korkusu beni etkilemezdi. Caddenin sonundaki mekana gelerek bar taburesine oturdum. Burada kafamı toplamak istiyordum.
Garsondan bir kahve isteyip ellerimle uzun belime kadar uzanan saçlarımı toplayıp ardından saldım.
Yalnız gelmediğim yerlere artık yalnız geliyordum.
Birine ihtiyacım olmadığını daha iyi anladığım zamanlardı. Maymun gözünü açtı bu olsa gerekti.
Ya zehirlenip bir kenara atılıyor, ya da arkamdan işler çevriliyordu. Kime güvenebilirdim ki?.."Hey, buradasın?" Duyduğum ses, omzumun üzerinden sağıma bakmamı sağladığında gördüğüm yüz hiç şüphesiz Mihra'ydı. Huzurlu hissetmek isterken onu karşımda görmek bunu mümkün kılmadı. Sadece rahatça oturmak istemiştim. Onu görmek yaşadıklarımı bana hatırlatıyordu. Yüzüm, bundan hoşnut olmadığını belli edince yanımdaki boş tabureye oturup kaşlarını çattı. Tüm neşesi gitmişti. Beni dikkatlice süzdü.
"Aden, bir sorun mu var?" Dediğinde, önüme döndüm. Artık bir şeyleri içimde tutmak istemiyordum. Ona bakmazken, "Bana karşı kızgın gibisin. İstemeden bir şey mi yaptım?" Dedi. Sesi üzgün gibiydi. Öyle çok şey yapmıştı ki. Hiçbir şey olmamış gibi davranması, zaten çoğu şeyi yaptığını kanıtlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLUDUĞUM KORKU
ChickLitYağmurlu ve sisli bir zamanı hatırlıyordu. Ruhunun ebedî çöküşlere meğer o an da tutulacağını bilemezdi. Hiç olmayacak birinden aşk itirafı aldığı gün kaderi değişmişti. Reddettiği adamın geri dönüp pes etmeyişini görünce içini korku kapladı kadının...