---》 15- Her Şeyin Sonu?《---

1.2K 80 53
                                    

"Ne?!?"
"Ben Mert'ten hoşlanıyorum dedim işte."
"Nasıl yani?! Sen... şimdi... Mert... Sen... Ondan..."
"Derin ne uzatıyorsun bu kadar kızım? Neden bu kadar şaşırdın ki? Altı üstü Mert'ten hoşlanıyorum işte. Rengin felan attı sanki senin, noldu ki?"
"Y... Yok bir ş... şey ya. Sorun yok yani."
"Ha anladıım, sen benim için seviniyorsun değil mi? Tabi ya, heyecanlandın sen de benim gibi, sevindin benim için. Öyle değil mi?"
"E... eevet, aynen çok sevindim. Umarım mutlu olursunuz..."
"Çok teşekkür ederim bir tanecik arkadaşım benim. Seni çok ama çok seviyorum, iyi ki varsın!"
"Sen de öyle Yağmur, sen de öyle."

《》《》《》

Yağmur'lardan çıkıp eve doğru ilerliyordum. Neden böyle olmuştum ki birden? Neden beni ilgilendirmeyen bir konuya karşı böyle bir tepki vermiştim? Neden beni bu kadar sarsmıştı öylesine bir konu? Kafamdaki düşüncelerin hiçbirini anlamlandıramıyordum. Gören de Mert'ten hoşlandığımı felan sanardı bu hâlim karşısında. Saçmalık. Yani, tabiki de böyle bir şey mümkün olamaz. Sanırım onunla arkadaş olarak fazla zaman geçirdiğimden dolayı şaşırmıştım. Yoksa yoktu öyle diğer türlü bir şey...

Temiz hava almaya ihtiyacım vardı, bu yüzden sahil kenarına doğru ilerledim. Kayalıklara oturup olanları düşünürken telefonum çaldı.
Arayan kişi... Mert'ten başkası değildi. Telefonu meşgule aldım. Yaklaşık iki dakika sonra tekrar aradı. Telefona hiçbir müdahalede bulunmadım, kendi kendine çaldı çaldı kapandı. Bir süre sonra mesaj geldi.

Gönderen; Mert
Aramalarıma cevap vermedin, belki de müsait değilsindir bilmiyorum. Eve gittin mi diye soracaktım, merak ettim de seni.

Telefonu sessize aldım ve cebime koydum. Hiçbir şeyi kafama takmadan denizi izlemek istedim o an. Yaşadıklarım hakkında hiçbir şey düşünmeden sadece denizi izleyip uzaklara dalmayı...

《》《》《》

Anahtarı çevirip eve girdiğimde sakin bir ortam beklerken annemle babamın tartışma seslerini duydum. Ne dedikleri hakkında pek bir fikrim yoktu, düşünmek de istemiyordum zaten. Muhakkak tartışırlar ama bir süre sonra barışırlar gözüyle baktım. Çünkü kafam artık yeni bir olayı daha kaldıramayacak kadar yorgundu.
Direkt odama geçip kapıyı kapattım. Üzerime pijamalarımı geçirdikten sonra yatağa uzanıp telefonu elime aldım. Gelen bildirimlere bakmaya başladım. Mert'ten 3 cevapsız çağrı, 2 yeni mesaj.

Gönderen; Mert
Derin cevap vermiyorsun, endişelenmeye başladım. İyi misin?

Gönderen; Mert
Derin, bari iyi olduğuna dair bir ses ver.

Yağmur'dan 1 yeni mesaj.

Gönderen; Yağmur
Kanka bugün sitede dolaşmaya çıkmıştım, Mert de yürüyordu ve telefonuyla ilgileniyordu. Beni farketsin diye yanlışlıkla olmuş, benim de haberim yokmuş gibi gittim omuz attım çocuğa.

Yağmur'un dediğine istemsizce kıkırdamıştım, çocuk farketsin diye omuz atmak ne ya diye düşünürken aklıma bir düşünce takıldı. Mert benimle neden bu kadar ilgileniyordu? Acaba... Yok yok hayır. Öyle bir şey olsa da olamazdı, çünkü benim en sevdiğim arkadaşım ondan hoşlanıyordu. Zaten o da beni arkadaşı olarak görüyordu benim de onu gördüğüm gibi. Yani... Umarım öyleydi. Kafamdaki bütün bu düşüncelerden sıyrılıp Mert'e mesaj attım.

Gönderilen; Mert
İyiyim.

Hemen peşine cevap geldi.

Gönderen; Mert
Peki, iyi olmana sevindim.

Merak eden herkese iyi olduğum haberini verdiğime göre uyumam lazımdı. Ama işin garip tarafı bir türlü Yağmur'un Mert'i sevdiği düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Halbuki beni alakadar eden bir konu da değildi. Gerçekten neden sürekli bu konuya canımın sıkıldığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Okul Bitti Mi?Onde histórias criam vida. Descubra agora