6.Bölüm ^ Düşüş

10.8K 750 75
                                    




6.Bölüm
Düşüş


Gecenin en soğuk zamanı, güneşin dünyayı ısıtmasına en yakın olan zamandır.

Pelerinin kolunu çekiştirip, yumru yaptığı ellerini yüzüne doğru yaklaştırdı. Parmak uçları donuyor, burnu sızlıyordu. Gecenin insan öldüren ayazı şimdi bastırmıştı asıl. Dağdan inebilse, gerisi kolaydı; dağın eteklerinden ovaya oradan da kendi köyüne ulaşırdı. Bedeninde ısıyı hissetmek için, ovaya inmesi yeterdi. Boğazları art arda kovalarca buz yemiş gibiyken, genzi soğuk ve ıslaktı. Parmak uçlarına üflemeden önce yutkunması gerekti. Sıcak tükürük, boğazındaki ivmeyi yumuşatmış, "o" şeklinde minik bir nefesi ağzını kapatan ellerine bırakırken bir yandan koşuyordu. Ellerini yüzünden çekip çaprazlama koltuk altlarına yerleştirdi. Dakikalar dakikaları kovalarken dağın eteklerine varabildiğinde aptalca bir gülüş, ufak bir kahkahaya dökülüp kurtuldu dudaklarından. Donmadan gelebilmişti!
Etraf ağaçlarla çevriliydi hala fakat ovaya açılan çıplak toprak yolu köyün bir saatlik mesafede olduğunun habercisiydi. Karşı tarafında bir at kişnemesi duymasıyla yolun kenarına kaçıp, geniş bir ağacın ardına sindi. Yo, bu kez aptal olma gibi bir lüksü yoktu. Bu gecelik şansını yeterince kullanmıştı.
Hatta bir yıllık...
Bedenini ağaca yaslanıp, gözlerini yola dikti; gelenler vardı.Sekiz at saymıştı, bir de at arabası. Konvoyun ardında salınan bayrakları memorjın sürüsünden olduklarını kanıtlıyordu. Kendisini alıkoyan herifler, öncüleriydi muhakkak. Besili atları on dakika daha ilerlese hızları cesetleri görmeye yeter de artardı bile. Bir an evvel kaçmalıydı! Atlarla onu bulmaları zor olmazdı. Ova yolundan giderse, düzlükte seçilme ihtimali büyüktü herhangi biri arkasına baksa bile ifşa edilirdi ama orman öyle miydi ya? Gecenin kör vaktinde, hayvanların vahşi sesi çehrelerine, doğanın sesleri taşına, suyuna, ağacına karışıyordu. Asırlık çınarın birine tünemiş baykuş çığlığı Mimoza'nın kulağına en güzel şarkının bir ezgisiymişçesine huzur veriyordu, baykuş çığlıkları kendi hışırtısını saklıyordu çünkü. Çamurdan nemli çimenlerin içine yılanları düşünmemeye gayret edip bata çıka toprağı arşınlıyordu. Bu geceyi sağ salim bitirirse bir daha akşam kapısının önünü süpürmeye dahi inmeyecekti. Dağın zirvelerinden yankılanan ağıt dolu haykırış yaprak hışırtılarına karışırken omzunun ardından arkasını panikle döndü.
Cesetleri bulmuşlardı! Şimdi katili arayacaklar ve kendisini bulacaklardı!
Elleri cüppesinin eteklerini kaldırırken, yumruklarını o kadar sıkıyordu ki tırnakları kumaşın ardındaki avuç içlerine kanatırcasına batıyordu. Daha hızlı olmalıydı! Sert esen rüzgar koştukça tenini kesiyor, tüylerini diken diken ediyordu en azından başını poyrazın ablukasından sakınabilmek için eğdi. Gözleri seçebildiği kadar taşlara ve ne idüğü belirsiz çamur birikintilerine basmamaya çalışıyordu, orman bataklık kaynıyordu. Bir çamur birikintisinde daha sıçramanın azmine kavuşacağı sırada ayağı hesaplamadığı bir taşa takılmıştı. Vücudundaki korkunun doğurduğu adrenalinle düşmemeyi başardığında kumaşı topladığı elini, biraz daha kaldırdı. Ayak bileğindeki kemikten bacağına uzanan sancıya az çok görebildiği kızarıkla da eklenince aptal gözlerinden hayat bulan yaşları yine kapıda, dışarıya fırlamaya hazır muhafızlar gibi hücum ediyordu, başına daha neler gelecekti? Hıçkırığını yutup, alt dudağını dişledi eğilip, ayağını ovacak hali yoktu ya! Ya da mızmız bir bebek gibi kayanın üstüne oturup ağlayacak... İkisini birden şu an da yapmayı çok istediğini fark ettiğinde bileğine küfür edip ilerlemek için önünü döndü. Sıcak bir bedene çarptığında yerinde zıplayıp, ani bir çığlık atmak için gerildi.
Hiçbir ağaç bu mevsimde bu kadar sıcak olamazdı!

Adam, kızın çığlık atacağını anladığında kendisine çarpan küçük sarı kafasını göğsüne daha çok bastırmıştı. Tiz sesi, su altında bağıran bir insan gibi Akil'in bedeninde boğuklaşır, etkisini kaybederken başına bastırdığı elini temkinle ensesine kaydırıp, diğer elini kızın ağzını kapatmak için kullandı. Ses çıkaramayacağından emin olduğunda geriye bir adım atıp, sarı kafanın yüzünü görebilmesine fırsat verdi.

Mimoza Çiçeğimin KatiliWhere stories live. Discover now