Bursa'ya varana kadar tatlı meleğinin çocukluk yılları ile okul hayatını ve nelerden hoşlandığını sorgulayarak yol alan genç adam, geçirdiği sürenin hayatının en güzel yolculuğu olduğunu düşündü. Sessiz kişiliğinin yanı sıra laf kalabalığını sevmeyen bir adam olarak, kendisinin bile yadırgadığı paylaşma ihtiyacındaki kerametin, dinlemekten büyük haz aldığı genç kızdan kaynaklandığına yordu.
Bir yandan sevdiği kadınla beraberliğin hazzını yaşarken, yeşil doğasıyla görsel bir şölen sunan Karadeniz Bölgesini izlediği sırada, Asya'yı eve bıraktığı anda her şeyin değişeceğini bilerek yolculuğun bitmesini istemedi. Molalarla birlikte yaklaşık on iki saat olarak hesapladığı yolu, uzun tutmak için elinden geleni yaptı. Bursa sınırlarına girerken doğru çıkarımda bulunduğunu düşünerek, yoğunlaşan akşam trafiğine dikkatini verip istikametini Orhangazi ilçesine çevirdi. Navigasyon cihazının yönlendirmesi ile Asya'nın evine iyice yaklaşmalarıyla, muhtemelen görüşecekleri zamanın kısıtlanacağını düşünerek canı sıkıldı.
"Geldik sayılır, buradan sonrasını ben tarif ederim. Suat, ilk göbekten hiçbir yere sapmadan karşı yola geçeceksin. Yol üzerinde büyük bir park var, bitimine müteakip sağa döndükten sonra soldaki ilk sokağa gireceksin."
"Tamam canım." derken navigasyonu kapatan genç adam, gayri ihtiyari hissettiği huzursuzluk ile aklına takılan en önemli soruyu dile getirdi. "Asya'm, baya geç oldu, neredeyse ona geliyor. Ailenle bu saatte tanışmam uygun olur mu?"
"Tabii ki uygun Suat! Neden sorun olsun ki bizim gelmemizi bekliyorlar."
"İyi... Eminim diyorsan."
"Kesinlikle! Zaten mecbur sayılırsın; annem kesin balkonda yolumuzu gözlüyordur, babamın da zaman geçirmek için hırsla kelimelik oynadığına eminim. Damatlarını ilk defa görecekler, yarına kadar bekleyebileceklerini zannetmiyorum. Hele Mehtap, emin ol meraktan çatlamıştır, uğramadan ayrılmaya kalkarsan elinden kurtulamayız. Suat, lütfen rahat ol, ailemi tanıyınca çok candan insanlar olduklarını göreceksin. Hem merak etme, sana kalmadan onlar peşini bırakmaz."
"Yaa!.. Sıcakkanlı insanları severim. Garip bir karşılaşma olacağı kesin, düşünsene, gecenin bir vakti ilk defa görecekleri müstakbel damatları ile tanışacaklar."
"Şey, eee... Aslında görmediklerini söylemek, tam anlamıyla doğru sayılmaz."
"O nasıl oluyormuş?"
"Geçen gece çektiğim fotoğraflar var ya..."
"Lokantada yemek yerken! Eee..."
"Mehtap, seni çok merak ediyordu, 'Abla ne olur eniştemin resmini gönder.' diye başımın etini yedi. Seni çok merak ediyormuş, ben de WhatsApp'tan attım. Tabii doğal olarak annemle babama da göstermiş."
"Bak sen! Demek o yüzdenmiş ha, bir de utanmadan Gümüşhane hatırası olsun diye fotoğrafımı çekip durdun."
"Ya Suat, kıramadım işte ne yapayım. Hem yalan da değil, bir daha ne zaman gideceksin, bir nevi hatıra sayılır."
"Hadi oradan, küçük numaracı seni! Demek müstakbel ailem damat namzedinin resmini gördüler. Eee, yorumları alayım!"
"İyi."
"Hıı! Nasıl yani?"
"Baya... İçin rahat olsun Suat'ım, annem müstakbel damadını çok beğendi. Mehtap, 'Vaaauuuvvv, turnayı gözünden vurmuşsun abla, çok sevindim.' ve benzeri bir yığın laf saydı. Babam da 'Hımmm, önemli olan kıymetini bilsin.' diye konuyu kısa kesti."
"Hımmm, mı? O ne anlama geliyor, iyi bir şey mi?"
"Evet canım. Babam açık sözlü adamdır, muhtemelen beğendi ama seni tanıyana kadar ağırdan alıyor. Karşısındakini önce bir tartar, kafasına yatarsa da genellikle çabuk gevşer. Tabii benim üstün ikna kabiliyetimi de göz ardı etmemek lazım."
"Öyle mi müstakbel gelin adayım, demek damatlarını beğendiler ha, çok sevindim! Üstün ikna kabiliyetinle, hakkımda neler anlattın bakalım?"
"Seniii!.."
"O kadarını anladım, biraz daha açarsak!"
Kendisine karşı ne kadar nazik olduğundan, kişiliğine ve insani yönüne duyduğu saygıdan, iş arkadaşlarına karşı şahsını savunmasından ve en önemlisi, Suat'a hissettiği sevgi de dahil olmak üzere paylaştığı gerçek duygularını atlayarak, "Genel konular, işin, nerede yaşadığın, nasıl bir insan olduğun gibi sıradan fakat faydalı bilgiler." diye kısaca konuyu kapattı. Sokak ışıklarıyla aydınlanan arabada, hayali prensinin vücut bulmuş haline aşkla bakan genç kız, her geçen saniye daha fazla bağlandığı adama sarılıp öpücük yağmuruna tutmak istedi. Yakışıklı bir erkek olduğunu kabul etmekle birlikte, Suat'tan asıl etkilenmesine sebep olan duygunun, kendisine güvenli ve karakter sahibi güçlü bir insan olmasından kaynaklandığını düşündü.
"Sonuç beklentimin ötesinde; neredeyse bütün korkularından arındılar. Babamın memnun olduğunu düşünüyorum, annem, şimdiden sana oğlum diye hitap etmeye başladı."
"Yaa!.. Çok iyi yapmışsın, sevindim."
"Hı hı... Suat, biraz gergin misin, yoksa bana mı öyle geliyor!"
"Biraz. Şu aşamada sorun yaşamak istemiyorum, endişem ondan."
"Allahallah! Ne sorunu yaşayacaksın ki?"
Asya'yla evlenmesine engel teşkil edecek olası bir problemin çıkmasından çekinen genç adam, "Eee, özel bir şey değil, sadece her iki tarafın memnuniyetini gözetiyorum. İş yerindeki bütün dengeleri değiştirdim, düzenini bozdum, evini dağıtmana vesile oldum. Bunların hepsi bir amaca hizmet ediyor ve ben kaybetmeyi sevmem, başarısızlığa da tahammül edemem." diye yuvarlak konuşup konuyu noktaladı. Hissettiği stresin, müstakbel ailesiyle tanışmaktan ziyade olumsuz bir yaklaşıma karşın genç kız ile kuracağı birlikteliğe sekte vurmasından korktuğunu kabul etti.
Asya'nın yönlendirmesiyle, karşılıklı dört beş katlı apartmanların bulunduğu caddede ilerlerken, sol tarafına doğru el sallamaya başlayınca geldiklerini anladı. İyice yavaşlayıp park edecek uygun bir yer aradığı sırada, göz ucuyla balkondaki kadına bakarak merakını tatmin etti. Asya'nın, sevgi dolu sesiyle konuşurken işaret parmağıyla evin yerini göstermesi üzerine gülümsemeye başladı.
"Annem, yine balkonda bekliyor. Ooyy, canım benim, nasıl da özledim. Suat'cım, soldan üçüncü apartman, balkon duvarları kahverengi olan."
"Hı hı, anneni gördüm. Yaren'im, seni burada indireyim, arabayı park edip eşyalarınla beraber gelirim."
"Yardım etseydim!"
"Ben hallederim güzelim, hadi sen in."
"Teşekkür ederim. Eee... Suat.
"Efendim canım!"
"Şey... Annem içeri girdi, aşağıya inene kadar, ortam uygun!"
"Harika, bence de ortam uygun!" Sözlerini bitirmesine sıra kalmadan dudaklarına konan hızlı bir öpücüğün ardından geri çekilen aşkına, "Fıstığım benim." derken bedeninin enerjiyle dolduğunu hissetti. Gülümseyerek cevap veren genç kızın, karanlıktan faydalanarak acele olduğu kadar derinliklerine uzanan ateşli öpüşmesini aynı arzuyla karşıladı. Asya'nın da aynen kendisi gibi düşündüğünü, şu saatten sonra yalnız kalamayacaklarını bilerek fırsatı kullandığını tahmin edip sevindi.
Arabadan inen güzelini aşkla izledikten sonra gözüne kestirdiği ilk müsait yere arabayı sürerek park etti. Minik aşkının ailesiyle hasret gidebilmesi için ağır hareketlerle eşyalarını indirip, derin bir nefes alırken istikametini apartmana çevirdi. Asansörü olmayan binanın merdivenlerinden çıktığı sırada, ikinci kattan gelen sesleri dinleyerek ilerlemeyi sürdürdü.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
ARKASI YARIN :)) Bölüm bitti, biraz geç oldu ama düzenleye bildiğim kadarını bekleyenler için atayım dedim, bir terslik çıkmazsa yarın büyük buluşma sizlerle :))
Görüşmek üzere, sevgiler :)