İyi Olan Kazansın! 10. Bölüm 1. kısım

27.8K 2.3K 98
                                    


Mutluluk dilekleri ve dualar eşliğinde beline kırmızı kurdele takan babasının odadan ayrılması ile iyice panikleyen genç kız, kuzenlerinin yanından uzaklaşıp boy aynasına doğru ilerleyerek yeni haliyle yalnız kalmayı seçti. Beyaz gelinliğin içinde kendisine bile yabancı gelen yansımasına hayretle bakarken, itiraf etmeye çekinse de her şeyin bu kadar gerçekçi görünmesinden huzursuz olduğunu hissetti. Anlam veremediği hüzünlü ve bir o kadar mutlu ruh hali ile her şeyin birbirine girmesine sebep olan heyecanının önüne geçemediği gibi engel de olamadı. En kötüsü de aklına ihanet eden hayal gücünün, hiç beklemediği anlarda devreye girip Suat'la ilgili hayaller kurması olduğunu düşündü.

'Ben evleniyorum, hem de yakışıklı prensimle! Suat, aşkım...'

Alışkın olmadığı görüntüsü karşısında çevresinde dört dönen insanlardan soyutlanan benliği, utanarak da olsa hayatında ilk defa kendisini çok beğendi. İnci taneleriyle süslü gelinliğin dekoltesi ile kollarında bulunan dantel işçiliğe hayranlık duydu. Hele ince beline sarılıp yerlere kadar kat kat inen tüllerin içinde, beyaz bir kuğuyu andırdığını düşündü. Sade ve bir o kadar zarif tasarımı ile arkada dağınık topuz yaptıkları saçlarına bayıldı. Aralarında yer alan minik beyaz çiçeklerin birleşimiyle, sahte olduklarını öğrenene kadar çocukluğunu süsleyen hikayelerdeki güzel prenseslere benzediğini içinden geçirdi.

"Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde bir prenses varmış. Yıllar boyunca kendisini sıkıcı hayatından kurtaracak prensini bekleyip durmuş ve sonunda onu bulmuş! Sonra, sonrası yok, hikayeler hep orada biter... Geri kalanı okuyucunun hayal gücüne bırakır; onlar erdi muradına, biz çıkalım kerevetine!"

Bir dua gibi fısıltıyla ağzından çıkan sözler ve aklına üşüşen onlarca hikaye sahneleri, yerini beyaz gelinliği içindeki Asya ve Suat ile yer değiştirdi. Kavganın dövüşün olmadığı, prensin ortaya çıkmasıyla bütün acılanın son bulduğu, ilk görüşte aşkı ve mutluluğu vaat eden dünyanın içinde kaybolup gitti. İstemsizce yukarıya kıvrılan dudakları, hata yaptığını bildiği halde hayal dünyasının içinde usulca salınırken, rahatsız edici bir vızıltıyla kendisine gelip silkindi.

"Ablaaaa!.."

"Hııı!"

"Ablaaaaaaa!"

Kendisine gelmesiyle aynayla arasına giren kardeşine, "Mehtap!" derken uykudan uyanırcasına mahmur bir ruh haliyle nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Kıkırdama seslerine başını çevirmesiyle, aralarında fısıldayarak konuşan kuzenlerinin dalgın haline güldüklerini anlayıp utandı. Sabahtan beri süre gelen yeni gelin takılmaları yetmezmiş gibi alaycı yorumlarına maruz kaldığı hainler, öpücükler göndererek odadan çıktıkları sırada kulağının dibinde bağıran kardeşine hırsla döndü.

 Sabahtan beri süre gelen yeni gelin takılmaları yetmezmiş gibi alaycı yorumlarına maruz kaldığı hainler, öpücükler göndererek odadan çıktıkları sırada kulağının dibinde bağıran kardeşine hırsla döndü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ablaaaaaaa beee!"

"Neee? Ne bağırıp duruyorsun!"

"Ya abla yaa, kafayı mı yedin ne yapıyorsun?"

İyi Olan Kazansın!Where stories live. Discover now