3 - Kara Gözlü SuSan

85 14 3
                                    


  3 - Bölüm

 Hayalleri vardı herkes gibi. Çok zengin olmasalar da varlıklı bir aile de büyümüştü. Şımarık olması gerekirken sessiz ve uysal bir kızdı.  Gece hayatı olmaz bol bol kitap okur, ders çalışırdı. Annesinin göz bebeği babasının uğuruydu. Babası orta hali bir şirketin sahibi çalışkan bir adamdı. Annesi boş zamanlarını genelde bahçede bitkilerle geçirirdi. Peyzaj mimarıydı. Evlendikten sonra çalışmayı bıraktığı için kendine değişik hobiler edinmişti. Bahçe sanatıyla ilgilenmiş, rengarenk değişik bitki ve çiçekler getirmişti. Zaten adını da annesi vermişti.  Doğduğunda simsiyah gözleri, saçı olmasa da sapsarı saçları olacağı belliydi. Bu yüzden nadide bir çiçeğe benzediği için ona Susan demişti. Kara gözlü susandı.  Güneşte parlayan sapsarı buğday gibi saçları, siyah geceden daha koyu gözleri, ay gibi parlayan yüzü onları hayata bağlayan tek gerçekleriydi. Susan, üniversitenin edebiyat fakültesin 3. sınıfındaydı. Tek hayali okulu bitirip iyi bir yazar olmaktı. Her bulduğu fırsatta kitap okur, odasından bir türlü çıkmazdı. Bu yaşına kadar hiç sevgilisi olmamıştı. Onun hayatındaki tek sevgilileri kitaplardaki yakışıklı karakterlerdi. Çok güzel olmasına rağmen çekingen yapısından dolayı erkeklerle samimi olmazdı. Gelen teklifleri uygun bir dille ret ederdi. Etrafındakiler ise kendini beğendiğini düşünürdü. Halbuki yapısı buna tersti. O sadece hayallerini gerçekleştirme peşindeydi. Lakin bu pek mümkün görünmüyordu.

'' Susan kızım neredesin.''

" Odamdayım baba "

" Aşağı gelir misin? Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var."

"Tamam, baba geliyorum."

Acaba bu kadar önemli ne olabilirdi. İnşallah sağlığıyla ilgili bir durum yoktu. Tek korkusu onlara bir şey olmasıydı. Apar topar kalkıp merdivenlerden aşağıya indi. Oturma odasında babası, onun karşısında annesi oturuyordu. Annesi suskun, babası ise düşünceliydi.

"Efendim babacım bir sıkıntı mı var?"

"Otur kızım. Anlatacaklarım uzun, ayakta durma, geç karşıma. "

Susan annesinin hemen yanına oturup babasının konuşmasını bekliyordu. Ama konuyu bir türlü nasıl anlatacağını bilmiyordu. Sonunda söze başladı.

"Annen ve sana uzun zamandır belli etmiyordum. Kaç aydır akşam geç saatlere kadar çalışıyorum. Şirkette durumlar kritik. Çok uğraşmamıza rağmen işleri toparlayamadık. İflasın eşiğine geldik. Yani anlayacağınız bir çıkış yolu olmazsa elimizdeki her şey gidecek."

"Haluk sen ciddi misin? Uzun zamandır sende bir haller vardı ama bu aklıma gelmemişti. "

" Hayırdır Esra yoksa seni aldattığımı düşünüyordun"

Haluk bu sözlerden sonra Esra'ya kırgın bakışlar attı. Esra da öyle düşünceler de olduğu için çok pişman olmuştu.

"Anne baba Allah aşkına, şimdi tek derdiniz bu mu?"

" Haklısın kızım."

"Peki, baba şimdi ne yapacağız? "

"Kızım aslında bir çıkış yolu var? Fakat.."

"Fakat ne baba söyler misin"?

"Bir arkadaşım var. Şirketleri birleştirmek istiyor. Bu bizim için ilaç gibi bir şey."

BARSWhere stories live. Discover now