6- Barmen

60 10 10
                                    


 6-Bölüm

'' Sana geldim, içim ümitlerle dolu
Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur
Bir gün ben de eririm caddelerinde
Çürür kemiklerim adım unutulur
Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak
Göğü, bulutların, denizlerin kalır
Oynama İstanbul, benimle oynama
Bir gün öldürür beni bu dert, bu kahır
Ezilmiş ellerimin arasında başım
Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış
İşte gelip kapılarına dayanmışım
Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim
Beni sarhoş etme, başım dönüyor
Üstüme varma İstanbul, kederliyim.''

(Ümit Yaşar Oğuzcan)

İstanbul, zorlu hayat şartları, trafiği ve kalabalığıyla yaşanması zor olan şehirlerdendi. Kitaplar da anlatılan cafcaflı cümlelerin, dizilerde veya filmlerde ki gibi ışıltılı hayatların olduğu bir yer asla değildi. Hele ki küçük şehirlerde her şeyin uygun olduğunu ve geçim sıkıntısının olmadığını, burada ise ne kadar kazanırsan kazan, hayatın pahalı olduğunu gözler önüne seriyordu. Çıkar ilişkilerinin, takılan maskelerinin arkasında mutsuz ve bezgin yüzlerin her daim olduğu, hep bir şeylerden şikayetçi insanların bulunduğu bu yerde ne kadar dayanabilirdi insan. Tekrar kaçıp gitme isteği uyandırıyordu bu şehir. Halbuki ne zorluklarla feth edilmişti. Aslında şehrin güzellikleri bambaşkaydı. Boğaz manzarası enfes, mimarisi kusursuzdu. Lakin insanların kötülükleri onu şimdiden bezdirmişti. Tek başına ayakta durmak, bu koca şehirde kimsesiz kalmak zordu. Daha yeni gelmesine rağmen geçici süreyle ucuz otel bulmuştu. Birikimi az, ihyacı çoktu. Birkaç iş başvurusu yapmış, geri çevrilmişti. Henüz mezun olmadığı için,  işi bilmediği öne sürülmüştü. O da işlek bir cadde de bulunan bir cafe'ye başlamıştı. Şu an iş beğenme lüksü yoktu. Az da olsa kazanması gerekiyordu. Zaten birkaç gün olmuştu burada çalışalı. Tam alıştım derken, iş yeri sahibinin taciz etmesi ve uygunsuz davranışları yüzünden bir hışımla ayrılmıştı. Çalıştığını bile almadan sinirle dışarı çıktı. Ne yapacağını düşünürken aklına üniversite de tanıştığı arkadaşı geldi. Buse'yi arasa mıydı acaba? İstanbul'a gelirsen görüşelim demişti. Buse ile aynı bölümü okuyordu ortak derslerde tanışmış iyi anlaşmışlardı. Tabi fazla zaman geçirememişlerdi. Buse mezun olunca İstanbul'a geri dönmek zorunda kalmıştı. En son geçen ay telefonda görüşmüşlerdi. Bir dergi de editörlük yapıyordu. Belki iş konusunda yardımcı olabilirdi. Telefonu çıkardı ve Buse'yi aradı telefon ikinci çalışta açılmıştı.

'' Alo. Efendim.''
'' Merhaba canım nasılsın? ''
'' İyiyim. Susan sen misin?''
'' Evet tatlım. Ne yapıyorsun? ''
'' Ne yapayım bildiğin gibi işte. İş güç koşuşturma. Numaranı mı değiştirdin sen?''
'' Evet anlatırım. Şu an İstanbul'dayım görüşebilir miyiz?''
'' Gerçekten mi? Çok sevindim görüşelim tabi ki. Şöyle yapalım sana yakın bir yerde buluşalım ben gelirim. ''
'' Tamam canım.''

Buse ile Susan anlaştıkları yerde buluştular. Susan başından geçen her şeyi bir solukta anlattı.
Buse düşünceli bir şekilde dinliyordu.

'' Susan, iyi yapmışsın canım ne demek, istemediğin bir adamla evlendirmeleri. Ailen hiç mi senin geleceğini düşünmüyor. Çok kızdım şimdi hangi çağda kaldık. Tamam, olaya ben el koyuyorum. Önce şu otelden eşyalarını alıp, benim eve geçelim. Sonra iş konusuna bakarız.''
'' Ama sana rahatsızlık vermek istemiyorum. Sadece buraları bilmiyorum. Bana iş konusunda yardımcı olsan yeterli.''
'' Hayır, itiraz kabul etmiyorum. Zaten tek yaşıyorum. Hem bana arkadaş olursun ne güzel. Kız kıza takılırız. Ay çok güzel olacak.''
'' Peki.''

Buse, içtenlikle davranıyordu. Gerçekten Susan'ın gelmesine sevinmişti. Bu kısa zamanda iyi bir dost edindiğini düşünüyordu. Oturdukları cafe'den çıkıp otele geçtiler. Birkaç eşyasını alıp, otelin parasını da ödemişti. Buse itiraz kabul etmiyordu. Çok zahmet verdiğini düşünerek sıkıldı. Keşke hiç aramasaydı diye düşünüyordu. Kızın düzenini bozmuştu zaten. Bir de maddi yük oluyordu. Daha sonra çalışıp ödeyeceğini aklının bir tarafına not tuttu. Güzel bir muhitte bir apartman dairesinin ikinci katıydı burası. Çok büyük olmasa da yeterince genişti. Dekorasyonu sade ve şıktı. Kendine has rengarenk döşenmişti.

BARSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin