49. Bölüm Gri Yarın

7.4K 792 247
                                    

Geçen bölüm beğendikleri replikleri Twitter ve Instagram üzerinden paylaşan sevgili arkadaşlarım...

NurArzu
Badiseba
Damlaaydın
Zeyneb999

Ellerinize emeklerinize sağlık arkadaşlar. O kadar mutlu oldum ki bana söylenince. Sizleri çok seviyorum.

Bölümü umarım beğenirsiniz. Aşk sanki yavaş yavaş geliyor gibi. Siz ne dersiniz? Moral adına yorumlarınızı bekliyorum. Bölüme olan katkılarından dolayı canım arkadaşım @iyibirokurrr a çok teşekkür ederim.

Kahveler hazır biliyorum. Multimedyada Nev var. Hepinizin sevdiği bir şarkı olduğundan şüphem yok. "Bazen" isimli şarkıyı ben çok seviyorum. İnsanın ruhunu dinlendiriyor. Bölümle de çok uydu diye düşünüyorum. Kahveleri alalım müziğimizi açalım bölümümüzü okumaya geçelim. Buyrun efenim bölüm sizlerin. 🐞☕️💐







Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur... Sisli bir İstanbul sabahı... Otobüsler tıka basa dolu. Kimi şemsiyeli, kimi şemsiyesiz insanlar, yağmurdan kaçmaya çalışıyor ama boş yere... Simitçi çocuk, tepsisinin üzerini birkaç kat naylonla kaplamış. Tablada satanlar ona göre şanslı... Arada esen rüzgar iliklere kadar işlerken sıcacık evlerinde oturan insanlar...

Zeynep perdeyi tamamen açıp kahvesinden büyük bir yudum aldı. Evinden bunları izlemek... Daha önce sıradan gelen görüntüler şimdi çok şey ifade ediyordu. Rutin, sıradan ve belki de hiç izlemek istemediği şu manzara ne kadar görülesi ne kadar özlenesiydi. İzlemek de değil belki... Hiç bakmamak. İzlemeyi bile aklına getirmemek...

Bakışlarını gökyüzüne çevirip derin bir nefes aldı. Gri bulutlar içini açarken kahvesinden keyifle büyük bir yudum daha aldı.

Gri...

Normalde sevmediği, sadece yağmura gebe bulutlara yakışan renk. Dün izlediği manzaradan sonra şu görüntü sanki cennet gibiydi... Bir de Kod 52 başarıyla bitmeseydi bunları bile göremeyecekti. Şu an bu manzara böyle olmayacaktı. Her yer yıkık dökük olacaktı ve insanlar... Düşüncesi bile içini sıkarken dışarıdaki soğuğa rağmen bakışları alev alevdi. Baktığı manzara, gözlerinin önüne depremden yıkılmış halde gelince gözlerini hızla kapattı, sanki gerçekmiş gibi. Düşüncesi bile böyleyken gerçeği olsa...


Gözlerini birden açıp ağzından hızla nefesler alıp verdi; unutmak, düşünce yumaklarını dağıtmak için. Gözleri karşıdaki lokantanın kapısındaki kalabalığa takılırken zilin sesiyle kendine gelip saatine baktı. Şu an sevgili komşularını görmeye hiç  hali yoktu. Oysa ses yapmamak o kadar da dikkat etmişti. Ayaklarının ucuna basarak kapıya gidip dürbünden bakınca yüzünde bir tebessüm belirdi. Geri çekilip kapıyı açınca, kapıdaki kişi kollarını açıp içeri girdi. Sesini çıkarmaktan korkarcasına sımsıkı sarılıp ayağıyla kapıyı örttü. Sevinç çığlığını içine gömerken, Zeynep elindeki fincanı küçük dresuarın üzerine bıraktı. Sımsıkı sarılıp sessizce gülerken gözlerini kapattı.


"Hoş geldin can dostum. Can arkadaşım. O kadar özlemişim ki."

Zeynep gözlerini açıp buruk bir ifadeyle gülümserken yavaşça çekildi.


"Hoş buldum Merve. Ben de çok özledim. Anahtarın vardı. Niye zile bastın ki?"

Merve, Zeynep'i çekiştirerek koltuğa oturmasını sağlarken soruyu duymamış gibi Zeynep'in yüzüne inanamaz gibi bakıyordu.

KOD 52 -BİR AŞK MASALI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin