☀ 1.9 we're in trouble

4.7K 403 172
                                    

Merhabalaar! Yine bir sürü mesaj,yorum biriktiği için daha fazla bekletemedim ve en olmadık zamanda bölümü tamamladım ^^ Her şey sizin için! Biraz ara bir bölüm olduğunun farkındayım ama..eh idare edin şimdilik.Bir sonraki bölüm yine heyecanlı olacak!Yorumlarınızı esirgemeyiniz,sizi çooooook seviyorum!



"Şu an ofise gelmem sorun yaratacak amirim.Soruşturmanın salahiyeti için yerimin bilinmemesi gerekiyor.- Hayır.Destek istemediğime de eminim efendim. Evet. Pekala."

Üzerimdeki tek parça yağ yeşili kazağın kolunu hafifçe çekiştirip dudaklarımı kazağın boğazının arkasına geçirip daha sıcak hissetmeye çalıştım.Telefon çaldığında Jimin'i uyandırmamak için elimdeki kahveyi bile bırakamadan dışarı fırlamıştım.Ahşap verandadan süzülen yağmur damlalarının saçımı ıslatmasına aldırmadan başsavcının bu işin tehlikelerini ve işi benden alacağını içeren uzun nutuğunu dinliyormuş gibi yapıyordum.Hem benim için hem de tüm birim için endişelendiğini bilsem de bu işi alnımızın akıyla çözersek herkesin terfi alacağından emindim,bana gelince, kendimden başka kaybedecek hiçbir şeyim yoktu.Deli cesaretim biraz da bundan kaynaklanıyordu.

Ilımaya başlayan kahvemden kocaman bir yudum alıp kupadaki sıcaklığın bedenimi ılıtmasını umarak başımı hafifçe kaldırdığımda ahşap evin penceresinde kıpırdayan bir şey gördüm.Bu şey sanki bir gün önce deli gibi dayak yiyen Jimin değilmişçesine sırıtıyordu.Elindeki telefonu büyük bir neşeyle çevirip daha önce çektiği fotoğraflara yenisini ekliyordu ki dudaklarımın kıvrılmasına engel olamayarak ayağa kalktım.Çoktan uyandığına göre burda donarak konuşmamın bir manası yoktu.

"İncelediğim delilleri yeni gelişmelerle birlikte mail atacağım.Peki efendim.Teşekkür ederim!"

Ona doğru ilerlediğimi gören Jimin camı açıp dışarı sarktığında işaret parmağımı uzatıp dudaklarının üstüne bastırdım.Çünkü bunu yapmazsam konuşacağını biliyordum,başsavcının benim işi kullanıp birileriyle fingirdediğimi düşünmesi şu an en son isteyeceğim şeydi, ki bir bakıma öyle yapıyor sayılabilirdim.İşaret parmağımdan başlayarak bütün elimi öpücüklere boğan şımarık Jimin'i durdurabilmek için telefonu aceleyle kapatıp elimin tersiyle dudaklarına arka arkaya birkaç kez vurduğumda yavru köpek gibi inledi ve başını yana yatırıp uçuşan saçlarıyla halka küpelerini bilerek salladı.

"Woaah! İşini yaparken bu kadar seksi oluşunu kıskanıyorum,cidden!"

Bir elinde telefonunu tutarken diğeriyle onun ağzına vurduğum elimi kavramıştı.Bırakmaya niyeti olmadığını belirterek sıktığında bakışlarımı onun yüzünde gezdirirken zihnimin derinlerinde bizim için hiç güneşli bir gün olmayacağını hissediyordum.Bütün ömrüm boyunca koşuşturmaların ardından dönüp yüzüne baktığımda bu hissettiklerimi hissedebileceğim birisini aramıştım,ve bulduğum adam bir katildi.Gerçi pratikte ben onu bulmamıştım,o beni bulmuştu ve bunun bir tesadüf olmadığını düşünsem de bunca karmaşanın içinde bir de onu deşecek zamanım olduğunu sanmıyordum.Aynı anda yüzlerce şey düşünüp plan yapıp,tedbirli olmam gerektiğini düşünürken elimde hissettiğim sıcaklığın fizikselin ötesinde bir his olduğunu biliyordum.Şunu anlamıştım ki benim tahmin bile edemeyeceğim bir karanlığın içinde bulunan Jimin'in bir de benim nefretimle yüz yüze geldiğinde görebileceği bir ışık kalmıyordu.Şimdi göz bebekleri capcanlı bu hayat dolu adam,ağzı burnu dağılsa da yaşam enerjisini biraz bile yitirmeyen ve tüm dünyayla savaşmaya hazır olan adam,yalnızca benim ondan nefret etmemle her şeyini yitirmiş gibi kararıyordu.

Kendi adıma kocaman kararlar aldığım bir gecenin ardından,kendimle deli gibi savaştığım bir gecenin ardından her şeyden önce insan olan bu adamdan kaçmaktan vazgeçecektim.Bir katili sevmek,onun ıslah edilebilirliğini ummak,hayat boyu aklıma dahi gelmeyecek bir şeyken şimdi bunu yaşıyordum.Günün birinde gerçekten bu güzel bileklerine kelepçe geçirmem gerekecekti.O güne kadar bana yardım etmesine,yanımda kalmasına izin vermem gerekiyodu.

Cafuné ☽ park jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin