Koca Yaşlı Şişko Dünya.

5.🎶Kimsesize aşık bir bayan.

Selam!Nasılsınız?

Özleyenler kalp bıraksın şu yoruma lütfen ehehhehe💜

*

Babaannemin şikayetleri yüzünden sabah erkenden kalktığımda yatağımın üzerinde böcekleri bulmamla iğrenerek odadan kaçmış neler olduğunu anlamak için babamın yanına oturmak istemiş ama oturamamıştım çünkü yine böcek vardı.

Böceklerden korkmuyordum ama iğreniyordum.

"Bunlar nasıl girdi evinize mami?Her yer böcek!"

Esneyerek yerimde gerindiğimde babaannem cevapladı."Bilmiyorum kuzum.Dün bir tane gördüğümde boş vermiştim ama bugün oldukça çoğalmışlar."

Babam,"İlaçlattırmak için aradım bize bir otele ve ya başka tanıdıklarımızın evine geçmemizi rica ettiler.Sende hazırlan bir otele geçeceğiz."dediğinde kafamı sallamış odamdan üzerinde böcek olmayan elbisemi giyerek çıktım.

İpli ayakkabılarımı giydiğimde hazırdım.Aşağı kattaki banyoda kendime çeki düzen verdikten sonra babam ve babaannemin hazır olmalarını bekledim dışarıda.

Yan komşumuzun kedisi ayaklarıma dolandığında kucağıma almış karnını sevmeye başlamıştım."Hamile misin sen?Bu karın ne?"

Şaşkın şaşkın ona bakarken aslında erkek olduğunu anladım.Gülerek kafasını okşadım."Obur bir kedi ha."

Babamlarında gelmesiyle kediyi yan bahçeden geçirmeme rağmen tırmanıp yanıma gelmeye çalışmasıyla koşarak arabaya binmiş kaybolmaması için dua etmiştim.

Bir otelin önünde durduğumuzda sahile yakın olduğumuzu anladım.Bunun sevinciyle arabadan inerek babamları bekledim yine.Bu ailede en çabuk ben mi hazır oluyordum?

Babam üç kişilik bir oda bulduğuna sevindiğinde bende üzülmüştüm.Bir kere yalnız başıma şarkı dinleyemeyecektim.

Aklına dün geldi.Ögedayı bir kadınla gördüğümde koşarak eve gelmem faciaydı.Hele düşündüklerim yüzünden kendimi tokatlamalıydım.

Düşüncülerimi babam böldü."Kartı alıp yukarıya çık eşyaları bıraktıklarından emin olduktan sonra yemek yemek için aşağıya gel."

Kafamı sallayarak onayladım onu.Odaya bir çocukla çıktığımızda eşyalarımızı bırakmış ve bende kapıyı kapatarak odadan çıkmıştım.Yolu karıştırdığım için bir anda oyun odasına girmiştim.Ben yaşlarda bir kıza çarptığımda düşmemesi için kolundan tuttum.

"İyi misin?"dedim gözlerim göz altlarına kayarken.Mor halkaları adeta bana el sallıyordu.Bileğindeki çizikler ve boynundaki morlukları saymıyorum bile.Hayatından çoktan vazgeçmişe benziyordu.Böyle birine 'iyi misin' sormak ne kadar mantıklıydı?Zaten iyi olmadığı belliydi.Neden nezaket için soruyorduk?Onun içinden geçen 'değilim' ama dışından 'iyiyim' lafını duyabilmek için mi?

Sanırım insanlar böyle rahatlatıyordu kendini.

"Sormam hata,değilsin."diye devam ettim kolunu bırakarak.Kız sanki öcü görmüş gibi baktığında umursamadan,"Ben odaları karıştırdım da,acaba yemek yiye bileceğim yer neresi?"diye sordum.

"Benimle gel."dedi çatallaşmış sesiyle.

Oyun odasından çıktığımda etrafa daha dikkatli bakmış ve yeri ezberimde tuttmuştum.

Follow you şarkısı biz uzaklaştıkça kesildiğinde kızın bakışlarını üzerimde hissettim.

"Fahriye?"

Gözlerimi kocaman açtım."Adımı nerden biliyorsun?"

Yanağı seğirdi.Uzun kahverengi saçları dalgalı şekilde beline kadar uzuyordu ama bakımsızdı.Sanki baştan savma yıkayıp öylesine bırakmış gibi.

"Facebook'ta konuşmuştuk.Kimsesize aşık bir bayan desem hatırlar mısın?"

Hafızamı zorladığımda aklıma eşcinsel olan kadın gelmişti bile.Ölen sevgilisini bana benzeten kadın.

"Hatırladım."kaşlarım hala çatıktı.Dünya gerçekten küçük bir yer."Ne tesadüf."

Ne diyeceğimi bilmediğim bir anda konuştu."Aslında buraya senin için geldim."dedi kafasını yere eğerek."Uzaktan görecektim seni ama otelde karşılaşmayı beklemiyordum seninle."

Cidden!Bu kız neler söylüyordu!Ve ben,utanmış mıydım?

"Utanınca bile ona benziyorsun."dedi.

"Şey..."sözümü kesti.

"Bir şey söyleme.Sadece bir kere sarılabilir miyim sana?"

Cevap vermemi beklemeden belime sarılıp kafasını omuzuma koydu.Boyu benden kısaydı.

"Özür dilerim."dedi be ileride açık kapıyı işaret ederek,"Yemek yiyebileceğin yer orası."dedi ve gülümseyerek yanımdan ayrıldı.

Hayatımın çok garip bir gününü geçiriyordum ve hala devam ediyordu.Çünkü açık kapıdan içeri girdiğim anda bir adamla konuşarak kapıya doğru gelen Ögedayla karşılaştım.

Biraz dikkatli bakınca yanındaki adamı tanıdım.Babamın arkadaşlarından biriydi.İsmini unutmuştum.

Beni ilk gören adam oldu.Gülümseyerek,"Fahriye,babanlat o tarafta seni bekliyorlar.Kahvaltı menüsü mü istersin yoksa başka bir istediğin daha mı var?"

Ögeday öylece yüzüme bakarken adama döndüm."Buranın sahibi misiniz?"

Kafasını iki yana sallayıp beni aydınlattı."Bu Ögeday.Onun abisinin oteli.Abisiyle çok yakın arkadaşız.Buraya da ben bakıyorum.Baban aradığında hemen masayı hazırlattım.Ama senin ne yiyeceğini sormak istedim yeniden."

Gülümsedim."Teşekkür ederim.Pek aç değilim.Ben babamların yanına geçeyim."

Kafasını salladığında yanlarından keçeceğim sırada Ögeday kolumu tutup dışarıya doğru çekiştirmeye başlamıştı."Ögeday dur!"

Durduğunda önüne çekmişti beni.Kızgın hareleri yüzümde dolaşırken kaşlarımı çattım."Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

El işaretleriyle,"Her gittiğim yerde karşıma çıkmak zorunda mısın?"

"Hah!"diye bir ses çıktı ağzımdan."Bu sefer tamamen benim iradem dışında.Üstelik böyle bir yere sahipken neden çalışıyorsun?"

Tamamen meraktan sorduğum bir soruydu.

"Seni ilgilendirmez."ellerini indirmeden  dirseklerimden tutarak kendine çekti.Gözlerim kocaman yüzüne bakarken,parmak uçlarımda durmuştum.

Dudaklarını oynatarak bir şeyler söylediğinde ne dediğini takip edememiştim."Ne?"

Yine tekrarladı fakat bu sefer anladım.Ama şaşkınlıktan donup kalmıştım.

*

Bugün başım feci halde şişti.Seslerden filan.Ama sizi unutmadım.Özledim.Hala kalbimde bir yerlerdesiniz.Az kaldı.Sınavlar bitsin sizinlem ondan sonra çok güzel hikayeler ve bölümlerle döneceğim.Söz💜