7.🎶Nefretin tohumları.

2.3K 174 55
                                    


Multi;Fahriye.

*
Siz,sizden sebepsiz yere nefret eden bir insanla karşılaştınız mı hiç?Ögeday sebepsiz,benden nefret ediyordu.

Yedinci sınıfa girmeden önceki yaz arkadaşlarımla dışarıya çıkabiliyordum.Babam her daim üzerimde para bulunsun diye cebime sıkıştırdığı paralarla arkadaşlarımla yemek yerdim.Günlerim böyle geçiyordu.

Annemin en nefret ettiği şey,kiloydu.Kendisi baya zayıf ama güzel hatları olan bir kadındı.Etrafında kilolu birisini görünce dayanamaz,onun zayıflaması için tavsiyeler veriyordu.

Bu durum sinir bozucu olmasına rağmen kilo almam benimde moralimi bozmuştu.Durmadık zamanda çıkan sivilceler,üzerime geçmeyen elbiselerim,istediğim zaman koşamamak...

Bir hayli yorucu bir durumdu.Kilo almak nasıl kolaysa,vermek o kadar zordu.

Annem sekizinci sınıfa geçtiğimde artık kilomun dışına çıktığımı fark etmişti.Öyleydi,artık otdan başka bir şey yemiyordum.

Bu böyle devam edince kilolarım azaldı,midem küçüldü ve hastahanelik durumlarım başladı.Yemek yiyemez olmuştum.Yemek görüce kusuyor,kokusu bile midemin bulanmasına yetiyordu.

Babam bu duruma üzülüyor,elinden geleni yapıyordu.Sonunda eskisi gibi formuna kovuştuğumda,annem,bizi bırakıp gitmişti.

New York'ta yeni kocasıyla birlikte gününü gün ediyordu artık.Babamla yalnız balına kalsak bile,sanki eskiden nasılsak öyleydik.Biz,yalnızdık.Her zaman olduğu gibi.

Ögeday önüme geçmiş düz düz bakarken suratıma,be yapacağımı bilmiyordum.Nasıl bu hale gelmiştim?Ne zaman böyle olmuştu anlamıyordum.

Kendimi bulamıyorum.Derinlerde bir yerde bir Fahriye var ve ben ulaşmaya çalıştıkça kayboluyor.

Sus pus olan etrafımıza baktım.Aleyna durumdan memnun şekilde,"Söyle bakalım,Ögeday.Fahriyeyi ne zamandan beri tanıyorsun?Doğru cevap verirsen,öpüşmeniz gerçekleşmez.Yanlış cevap verirsen,"kıs kıs güldü."Ne yapacağıma en sonda karar vereceğim."

Kaşlarım çatık Aleynaya baktım."Onun beni ne zamandan beri tanıdığını söylediğinde nasıl anlayacaksın doğru mu,yanlış mı söylediğini?"

Aleyna kafasını yana eydi."Beni hafife alıyorsun,Fahriye."

Ögeday ellerini kaldırıp ne zamandan beri tanıdığı gösterdi."İki yıldır."

"Ne?"mırıltım Aleynaya ulaştığında çatık kaşlarımla önce ona sonra Ögedaya baktım.

"Şimdi sen söyle,Fahriye.Ögedayın neyi olmak istiyorsun?"

Birisi sessizliğe doğru itmiş gibiydi beni.Sanki yer yarıldı ve bir kuyuya doğru itti beni Ögeday.Dudaklarım aralık öylece ona bakarken,düşündüklerim tamamen başkaydı.

"Hiçbir şeyi olmak istemiyorum."dedim gözlerim gözlerinden ayrılmazken.

Aleyna,"Dıt dıt dıt.Yanlış cevap."dediğinde ona döndüm sinirle.

"Benim yanlışlarımı ve doğrularımı bilecek kadar beni tanımıyorsun."

Arkamı dönüp bahçe taraftan çıktığımda,birisinin adım seslerini duyuyordum.Havuzun kenarından keçeceğim an,belime sarılan kollarla birlikte,havuza düştük.Şaşkınlıktan havuzun içinde gözlerim açık nefesim düzensizleşirken,onunla göz göze geldik.

Ellerini yanaklarıma koyup dudaklarını dudaklarıma yasladı ve nefesini dudaklarımdan içeri gönderdi.Gözlerimiz birbirinden ayrılmazken,sanki bir şeyler anlatıyor gibiydi.

Koca Yaşlı Şişko Dünya.Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt