Çıtırtı 4

1.7K 45 16
                                    

      Peki dayı dedim  napacaz şimdi ,

-bugün bişey yapmayacaz zaten yorgunum, yarın dersim yok yarın bakacaz dedi,

+ Dayı rüya görüyorum psiklojim bozuldu, artık bi an önce ne olacaksa olsun dedim...

- Merak etme, bugün birşey olmaz inşallah dedi... Bi bildiği vardır dedim sustum.
     O gün öyle geçti, gece de başımda durdu. Hakikaten hiç bir rüya görmedim, sabah ezanı okunuyordu dayım uyandırdı :

- kalk bi gusül al, sabah namazını kılalım dedi....
     Gusül abdesti al diyince bi işkillendim  acaba rüyalandım da sayıklıyor muydum ondan mı dedi diye düşündüm. Çamaşırlarımı aldım, gusülü aldım, dayımla sabah namazını kıldık. Sonra "şimdi benim yatmam gerekiyor  sende ben uyanana kadar şu sayfaları oku" dedi...
      kur'anı verdi bana, hangi sayfalar olduğunu sunan hatırlamıyorum ama vakia suresini okuduğumu hatırlıyorum sadece.. . Sabaha kadar dediği herşeyi okudum, acayipte uykum vardı ama itiraz edecek durumda değildim.
      Dayım uyandı "hayırlı sabahlar" dedi çayı koydu, beni de ekmeğe yolladı , geldim kahvaltımızı ettik...

+   Ee dayı napacaz dedim

- Birazdan dışarı çıkıp birkaç malzeme alıcaz, sonra otogardan anneni alıp bi köye gidecez dedi...

+ Köye neden gidiyoruz? dedim

- Buralarda şeyler değil, çünkü ayrıca köyde bana yardım edecek birileri de var, ama bu saatten sonra senden bir daha yapacaklarımla ilgili herhangi birşey sormamanı ve ne istersem yapmanı istiyorum dedi...
     Eyvallah dedim, dışarı çıktık söylediği malzemeleri almaya

     Malzeme almaya gideceğimizi söylediğinde benim aklımda gittiğimiz yere birşeyler götürmek vardı. Ama alakasız alakasız yerlere gittik, 4 tane 60*20 ayna aldık... safran aldık... bi sürü mum aldık... değişik değişik baharatlar aldık. Doldurduk arkaya, sonra biyerde yemek yedik sağolsun dayım ısmarladı (!) Daha sonra annem şehire yaklaştığını söyledi  annemide otogardan alıp söylediği köyün yolunu tuttuk.
      Annem gelince içim biraz daha rahatlamıştı, güven gelmişti. 2 saat kadar yol gittikten sonra dayımın bahsettiği köye gelmiştik. öyle bi gizemli yanı yoktu köyün, yanından kızılırmak geçiyordu sadece.
     Köye varıp arabayı park ettikten sonra 2-3 tane adam karşıladı bizi , bizi değilde daha çok dayımı karşıladılar. Baya hürmetli saygılı davranıyorlardı , açlığımızı sordular sonra da bi evde yemek hazırlandı.... Gidip yemeğimizi yedik, dayım köyün muhtarına:
- hocam buralarda mıdır dedi
+ evinde şuan hayırdır hocam dediler
- bi ziyaret edelim dedik ziyade olsun, yarın yine uğrarız dedi çıktık evden, dayımın bile hocam dediği adamın evine gittik.
     Dayım giderken bol bol tembih etti, "sakın bi saygısızlık etme soru sorulmadıkça konuşma" diye.

+ Dayı dedim, sen zaten bu işlerin ilmini yerinde almışsın, başka hocaya neden ihtiyaç duyuyorsun? dedim

-soru sormak yok dedi

+ tamam dedim
      Gittik eve hoca açtı kapıyı, uzun boylu kısa sakallı tok sesli bi adamdı hoca. Dayımı görünce adamın yüzünde güller açtı, dayımla sarıldılar hal hatır sordular bende elini öptüm hocanın . hoca annemi görünce dayıma,

-hanım kızı muhtarın hanımına götür sen çağırınca gelsin dedi
Dayım tamam dedi götürdü , evde hocayla kaldık. Çok gizemli bi adamdı gözlerinin içine bakınca o gizem belli oluyordu...

- ismin nedir? delikanlı dedi... ismimi söyledim.
- maşallah dayın mı koydu? dedi
+  evet, siz nerden biliyorsunuz hocam dedim... Cevap vermedi gülümsedi sadece

     Sonra  benden olayı anlatmamı istedi , sakin sakin düşünerek hiç bir detayı atlamadan acele etmeden anlatmamı istedi... anlatırken de türlü türlü sorular soruyordu olayla alakasız. O ara dayımda geldi, olayı zaten bildiği için o dinlemedi evin diğer sonradan ekleme odasına gitti.
     Hocaya herşeyi anlattıktan sonra benden gusül abdesti almamı istedi, her gün suya girmekten bıkmıştım artık, ama mecbur gittim gusül abdestimi aldım çıktım, dayım hala içeri odadaydı. Hoca eline kağıt kalem aldı, benimle ilgili bilgiler sordu... nerde doğduğum... anne adım... baba adım... kardeşlerimin isimleri... dedemin ninemin teyzelerimin vs herşeyimi yazdı kağıda...

     Donra dayım çıktı odadan ,

- içerisi tamamdır hocam, 1 saat sonra başlayabiliriz dedi... Hoca da onayladı bunu. Ben artık sıkılmaya başlamıştım , kimse birşey anlatmıyor sadece soru soruyorlardı ve uzun süredir sigara içmiyordum, sürekli ayağımı sallıyordum en son hoca farketmiş olacak ki dayıma ,

- arkadaşın bi sıkıntısı var sanırım, isterse çıkıp biraz yürüsün dedi... Dayım da
. +tamam dedi  ama çok uzaklaşma çağırınca gel dediler.

     Çıktım üst üste yaktım sigaraları , hem olayın vermiş olduğu stres vardı hemde uzun süredir sigara içmemiştim. Paketi kuruttuktan sonra dayım çağrı attı kapattı , koca doçent adamsın açsam ne olcak sanki dedim içimden... döndüm eve doğru yürümeye başladım

     Eve vardım, kapıyı dayım açtı geçtim içeri... Hoca oturmamı ve dikkatle dinlememi istedi ve başladı,

-Bak evladım, sana sorduğum sorular ile yıldıznamene baktım , senin enerjin normal insanlara göre yüksek, yani biz buna yıldızın yüksek diyoruz... bu da senin bunlara diğer insanlara göre daha kolay hükmetmene ve sana daha zor zarar vermelerine yarıyor, şimdilik bu kadarını bilmen yeter... birazdan dayında seninle konuşacak, bu sırada ben içeride bir ritüel yapıp durumu daha iyi anlamaya çalışacağım... Allah'ın izni ile seni bu beladan çekip alacağız dedi, içeri gitti sonra dayım oturdu karşıma. Dayım ;

+ İlyas, seni anlıyorum kafan çok karışık ama önce şunu söyleyim, sen dik durup allaha sığındıkça hiç birşey olmaz... enerjin benden de, hocadan da yüksek.... durumu tam olarak bilmediğimiz için bişey de diyemiyoruz. kitap konusuna gelince. Annenin bahsettiği kitap bizim dedemizin de dedesinin çok değerli bi kitabı. kendisi de bu işlerle ilgilenirmiş....bir olayda kendini bunlara satmış kafir bir büyücü kadının ifritlerini yakmış, kadının elini ayağını koparmak gibi birşey bu.... Kadın da buna kinlenip bizim soyumuza büyü yapmış. yakılan ifritlerin kabilesi ile anlaşıp dedemizin dedesinin oğluna, sonra o oğlanın kızına derken en son annene musallat olmuşlardı....Annene musallat olan şerliler oldukça güçlüydü. Büyük dede vasiyet olarak kendi el yazması bir kitabı soyundan kime musallat olunduysa ona verilmesini istemişti, en son annene musallat olununca kitap annene geçti ama korumaya yetmedi. Mecburen bura da biz devreye girdik, ve o cinleri yaktık ve anlaşma yaptık, soyumuzdan kimseye sebepsiz yere musallat olmamaya söz verdiler.. . Şuan senin yaptıkların onların musallat olmaları için bir sebepti, ama kesin değil , o yüzden önce müslüman cinlerle iletişim kurup olayın ne olduğunu soracağız... ondan sonra da yapacağımız şeylere karar vereceğiz. Allaha bol bol dua et ki sizi köyde rahatsız eden cinler sadece tesadüf eseri orda olmuş olsun...

Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4 Where stories live. Discover now