Bölüm 4

2.6K 129 87
                                    

Sabah ilk defa alarmım çalmadan uyandım. Çünkü heyecanlandığım zaman uyuyamazdım. Hemen üzerimi giyinmeye koyuldum. Altıma yırtık şort üzerime de salaş siyah bir t-shirt giyindim. Saçımın uçlarını maşamla küçük küçük bukleler yaptım mutfağa geçip hızlıca kendime yiyecek bir şeyler hazırladım ve yemeye başladım.

   Yemeğim bittikten sonra telefonum çaldı. Ji-hyo arıyordu.

   Ben: Efendim Ji-hyo
   Ji-hyo: Y/N hani sana restauranttayken işim çıktı demiştim ya
   Ben: Evet
    Ji-hyo: Annemin işi yüzden bir hafta boyunca şehir dışına çıkmam gerek
  Ben: Ben kampta ne yapacağım sen gelmeyeceksen bende gitmiyim
  Ji-hyo: Hayır Y/N sen git eğlen ben şuan evdeyim zaten evlerimiz yakın ben sana bir uyku tulumu ve çadır getiririm
Ben: Of tamam
  
   Dedim ve telefonu kapattım
    5 dakika sonra

    Kapımın önünde koşmaktan yorulmuş olan Ji-hyo yu gördüm. Benim elime uyku tulumunu ve çadırı verdi sonra birbirimize sarıldım.
   
      Ji-hyo: Uçak kalkacak gitmeliyim
     Ben: Tamam ama bir hafta    boyunca o kötü kızlarla kalıcam hemen dön olur mu?
     Ji-hyo: Eğer annemin işi uzamazsa erken dönerim
     Ben: Tamam
    Ji-hyo: Artık gitmem gerek görüşürüz
    Ben: Görüşürüz
Diyip kapıyı kapattım

     Çadırı ve uyku tulumunu alıp valize sıkıştırdığı saate baktığımda yarım saat sonra otogarda olmam gerekiyordu. Bende anca giderim diye evden spor ayakkabılarımı giyerek çıktım.
  
     Otogara gitmem için akşamları ıssız olan bir sokaktan geçmem gerekiyordu hızlı adımlarla sokağın sonuna doğru ilerliyordum. Arkamdan ayak sesleri geliyordu. (Yoksa takip mi ediliyordum) adımlarımı daha da hızlandırdım ama arkamdaki ayak sesleri bana yetişmek istercesine oda benimle hızlandı. En sonunda dayanamadım ve elimde valizlerle bağıra bağıra koşmaya başlamıştım ki arkamdaki kişi bana yetişti eliylede ağzımı kapattı adam "korkma sadece benim" dedi (bu sesi bir yerden tanıyordum) ve adam tekrar konuşmaya başladı "bizi rezil edeceksin" dedikten sonra elini ağzımdan çekti kim olduğunu karanlıktan çıkartamıyordum ve iki kişi olduklarını yeni görüyordum. Benim ağzımı kapatmayan sağdaki çocuk "yazık kızı korkuttun bide ayağını burkmuştu"dedi bunun Jin olduğunu anladım ama önümde duran ağzımı kapatan çocuğu tanıyamadım önümdekine "sen kimsin"diye sordum çocuk "ben Taehyung tanımadın mı?" dedi Taehyung a "ne alacaklı gibi geliyorsun be arkamdan!!" diye bağırdım Taehyung "korktun mu?" dedi bende "korkmasam neden adımlarımı hızlandırıp koşayım ki" dedim Taehyung "özür dilerim"dedi bende onaylarcasına kafamı salladım.
 
   Jin sadece bizi izliyordu. Ben "hadi sizin yüzünüzden geç kalacağız yürüyün"dedim ve yürümeye başladık...

    Sonunda otogara gelmiştik ve otobüse bindik ben her zaman en arkada oturmayı sevdiğim için arkaya geçtim, kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım.

   Yanımda bir hareketlenme hissedince kafamı çevirdim. Yanımda tanımadığım bir erkek oturuyordu suratını incelemeye başladım (buda çok yakışıklıydı) ben onun suratını incelemeye devam ederken çocuk hissetmiş gibi bana bakıp "suratımda bir şey mi var"dedi bende "hayır yok"dedim çocuk tekrar konuşmaya başladı "tanışmadık ben Sehun"dedi ben "bende Y/N" diye cevap verdim ve o önüne dönünce bende önüme döndüm.

   4 saat sonra

    Uyandığımda kafam birinin omzundaydı. Sanırım müzik dinlerken uyuya kalmıştım ve şuanda kafam Sehun un omzundaydı. Kafamı hafifçe çaktırmadan kaldırdım. Ama anladı tabiki Jin ile göz göze geldik  bunun burda ne işi var Sehun nerede Jin e döndüm "Jin sen niye yanımdasın" Jin "ayakta durmamdan iyidir"dedi ben "Sehun nerede" diye sordum Jin"sevgilisinin yanına gitti"dedi ben "tamam"dedim. Tekrar Jine dönüp"ne kadar var daha"dedim Jin "yarım saat"dedi. Akşam saat 11.00 da orada olacaktık anlaşılan...

    Yarım saat sonra

   Otobüsten sonunda inmiştik kamp alanına geldik herkes hemen çadırını kurmaya başlamıştı bende onlara salak salak bakıyordum sadece. Telefonunu çıkartıp Ji-hyo yu aradım.

   Ji-hyo: Efendim Y/N
   Ben: Ji-hyo bu çadır nasıl kuruluyor.

    Ji-hyo bana anlattı ama ben hala bişey anlamadım ve Ji-hyo tamam anladım diyerek telefonu kapattım.Telefonumu çantama geri koyduktan sonra sanki çadır kurmakta ustaymış gibi olan Taehyung a baktım sonra ondan yardım istemeye gittim.

   Taehyung: Ne oldu Y/N
    Ben: Taehyung çadır kurmamda yardım eder misin?
    Taehyung: Tamam sen git ben geliyorum
    Ben: Teşekkürler
   Diyip Taehyung un yanından ayrıldım
 
     5 dakika falan sonra Taehyung yanıma geldi ve çadırını kurdu ona tekrardan teşekkür edip çadıra girdim. Uyku tulumumu da açtıktan sonra uyumaya başladım.

   Sabah uyandığımda

   Hemen üzerimi değiştirip çadırdan çıktım bazıları kahvaltı yapıyor, bazıları ise hala yatıyordu ben yiyecek birşeyler çıkarttım ve dışarıda bir masaya oturdum. Ben yemeğimi yerken masaya Jin ve Taehyung oturdu onlara günaydın dedim, onlarda bana günaydın dedikten sonra yemek yemeğe devam ettim
 
  Yemeğimi bitirdikten sonra masadan kalktım, çadıra gittim çantamdan telefonumu alıp geri Jin ve Taehyung un oturduğu masaya oturdum tam o sırada beni Ji-hyo aradı telefonu açtım

   Ji-hyo: Naber Y/N ne yapıyorsun
   Ben: Şimdi kahvaltı yaptım sen ne yapıyorsun
    Ji-hyo: Bende kahvaltı yapıyorum ve sana güzel bir haberim var
    Ben: Hemen söyle
   Ji-hyo: Bir hafta yerine dört gün sonra gelicem
   Ben: Ne!!! ah çok sevindim!
     
    Tabi bunu dememle masada oturan Jin gözlerini büyütmüş Tae ise şaşkın şaşkın bana bakıyordu aslında sadece onlar değil herkes bana bakıyordu sanırım Ji-hyo da sağır oldu.
  Neyse ben sessizce konuşmaya devam ettim.

    Ben: Neyse Ji-hyo ben kapatıyorum sonra konuşuruz by
    Ji-hyo: by
  
  Ben tekrar telefonumla oyalanmaya başladım sonra çadıra girip müzik dinledim zaman nasıl geçtiyse akşam olmuş herkes çadırına girmişti. Ben gene acıkmıştım bu sırada evden getirdiğim tatlı aklıma gelince hemen çantamdan çıkartıp yemeye başladım. Saat tam 12.00 da dışarıdan kurt sesi gelmeye başladı ormanlık bir alanda olduğumuz için olmalı diyerek umursamadım daha sonra tekrar kurt sesi gelince ürktüm ve korktum bana en yakın çadırı olan Jin in çadırına koşmaya başladım. Jin in çadırının giriş kısmı açık olduğu için içeriye bakıp Jini dürttüm. Jin uyandı ve "ne işin var senin burda"dedi bende"kurt sesinden korktum senin yanında kalabilir miyim? "dedim Jin "tamam gel"dedi bende içeri girdim ve yandaki yastıkların ikisini alıp Jin ile benim arama koydum Jin "ne yapıyorsun"dedi bende "ne olur ne olmaz"dedim ve uyumak için hazırlanırken tekrar kurt sesi geldi ve ben tekrardan sıçradım. O sırada Jin de gözlerini açmıştı ve bana gel işareti yaparak beni kollarının arasına aldı ben onun kollarının arasında uyuya kalmıştım. Sabah uyandığımda Jin hala yanımda yatıyordu ben hemen dışarıya göz gezdirdim ve hiç kimse yoktu bende hemen Jin in çadırından çıkıp kendi çadırıma koştum yanlış anlamasınlar diye sonra çadırıma girip üzerimi değiştirdim sabah sabah kurt sesi olmaz diye düşündüm ve tekrar yattım

    3 gün sonra

Jin ile hayal etDove le storie prendono vita. Scoprilo ora