Bölüm 7

1.9K 106 98
                                    

Saat 6 da uyandım  ve gene Ji-hyo yu uyandırmaya gittim. Tabikide o meşhur sözümü söyledim "Ji-hyo uyan okula geç kalmışız saat 8!!!!!!" diye bağırdım pardon anırdım. Ji-hyo böyle dememle kafasını kaldırdı ve saate baktı sonra bana dönüp "artık şunu söyleme Y/N" bende güldüm ve "hadi artık hazırlan"dedim ben kendi gardrobuma gittim. Altıma deri ve kısa bir etek üzerine dar bir t-shirt, t-shirt ün üzerine deri bir ceket giyindim ve halka küpelerimi taktım. Hafif bir makyaj yaptım,saçımı da her zaman olduğu gibi açık bıraktım. Ji-hyo ya da seslendim oda hazırlanmıştı. Bende yeni spor ayakkabılarımı giyindim. Hemen evden dışarı çıktım tabi kahvaltı yapmaya zamanım olmadığı için marketten altığım lolipopu da emerek gittim. Bir yandan da şarkı dinliyordum. Bu sefer okula otobüs yerine yürüyerek gitmeye karar verdik.

  15 dk sonra

  İşte hayatımın anlamı ve bitmek bilmeyen okuluma geldim. Sınıfa doğru yürüyüp içeri girdim. Lolipopun çubuğunu çöpe attım. Sırama oturdum. Bu sefer ilk dersimiz matematikti ve gene güne eğlenceli konularla güzel başladım.

  40 dk sonra

  İkinci ders olacaktık bunu daha okulda yeni öğrendim. Ama matematikte çok iyi olduğum için çalışmama gerek yok diye düşündüm. Sonuçta 10 dakikalık bir teneffüsümü buna harcıyamam. Bu arada bir sürü kişiden saçım için iltifat aldım ama Jisoo ve çetesi bana kıskanmış gibi bakıyordu. Bence bu kız bugün benim inadıma saç boyatmaya gider. Bundan adım gibi eminim. Bu arada 10 dakikalık teneffüs nasıl bu kadar hızlı geçti anlamadım sanırım kendi kendime konuştuğum için hoca hemen sınıfa girdi ve sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı. Ben hoca elime kağıdı verdiği gibi başladım. Jin de başladı sanırım oda çok iyiydi. Sınav kağıdının hepsi klasikti sadece bir tanesi test sorusuydu. Ben hepsini takır takır yaparken son soruda hiç emin olamamıştım oda test sorusuydu. O yüzden onu c şıkkı yaptım. Jin ile bir anlık bakıştık sonra Jin kafasını hocaya çevirdi. Hoca buraya bakmıyordu. Jin hemen kağıtlarımızı değiştirdi. Son test sorusunu yani emin olamadığım soruyu a şıkkı yapıp bana tekrar uzatıp önümden kendi kağıdını aldı. Hoca "son beş dakika" hocanın bu uyarısıyla son bir dakikayı beklemeden hocaya kağıdımı teslim ettim. Benden sonra Jin kağıdını verdi diğerleri de son bir dakikayı bekleyip kağıtlarını verdiler. Hoca "yarınki dersimiz de sınav kağıtlarını okuyup notunuzu söylerim"dedi ve sınıftan çıktı hoca dışarı çıkar çıkmaz zil çaldı. Bende Jin e teşekkür edip Ji-hyo ile  beraber dışarı çıktık. Onun dışında okul normal geçti ve evimize gittik.

  Eve gelir gelmez hocanın verdiği ödevimi yaptım ve bir ay boyunca okula böyle katlandım

  1 ay sonra

  Bugün bizim okulumuzun mezuniyet günü ve onun için Ji-hyo ile beraber alışverişe çıkacaktık. İlk işim olan Ji-hyo yu uyandırmaya gittim. O güzel sesime kıyamayıp Ji-hyo nun sırtına üç tane buz attım. Ji-hyo "dondum anam AAAAAAAAA!!! Y/N seni geberticem"dedi ve peşimden koşmaya başladı. Bende onun bana yapacaklarını bildiğim için kaçmaya başladım. 5 dakika ortalıkta koştuktan sonra ikimizde yere devrildik. Ama o pes etmeyip yerden kalktı ve düşündüğüm şeyi yapıp beni yerde mutfağa doğru sürüklemeye başladı. Mutfağa geldiğimizde dolaptaki neredeyse bütün buzları t-shirt ümün içine attı. O sırada ben çarpılmışa döndüm "AAAAAAAAAA!!! Kızım neden hepsini attın senin yüzünden hasta oluaaaa!!" kafamada vurdu çok güzel oldu. Kesinlikle yarın Ji-hyo yu böyle uyandırmayacaktım. Gene o meşhur saat yöntemini uygulayacaktım. Ji-hyo "sanki ben hasta olmayacağım" dedi ve gitti arkasından "ama ben bütün buzları boşaltmadım ki"diye bağırdım ve oda beni takmadan ramen yapmaya başladı. Sonra bende sıcak bir duş alamaya gittim.

  15 dk sonra

  Oh sonunda buz gibi donan vücudumla sıcak bir duş alınca iyi geldi. Ji-hyo kahvaltısını yapmış ve toplamıştı. Neden topladı ki insan toplamaz bir beni düşünür değil mi? Bide benim ev arkadaşıma bakın her neyse ben altıma yüksek bel yırtık bir kot pantolon üzerine salaş bir t-shirt giyindim çünkü şortum yıkamada ve dışarısı ateş ateş bu büyük bir sorun benim için sonra arkamı dönmemle kafamı çarptım offf bu bugün kaçıncı Ji-hyo nun arkamda ne işi var ki şimdi birde Ji-hyo yu süzdüm gene bir kot pantolon giyinmiş bence bu kızı sıcak havada kot pantolonla nasıl dolaşılır diye örnek gösterirler ha birde ödül verirler. Neyse ben artık makyaj yapmaya başlayabilirim. Dudağıma kırmızı bir ruj sürdüm, gözümede eyeliner çektim. Ve artık evden çıkmak için Ji-hyo ya seslendim. "Ji-hyo hadi artık çıkalııım" Ji-hyo"tamam geldim ya"dedi ve evden çıktık biraz yürüdükten sonra taksi ye bindik, mağazaya doğru yol aldık. Taksi durunca geldiğimizi anladım ve taksiden indik. Ben kendime elbise almak istiyordum, Ji-hyo da elbise alacaktı. O yüzden sadece elbiselerin satıldığı bir mağazaya girdik. Mağazaya daha yeni ilk adımımızı atar atmaz Ji-hyo bir elbiseye koştu. Resmen kızın kalp çıkıyor. Ji-hyo elbisenin bedeninden bulup yanıma getirdi "hadi dene" ne yani bu kısacık ve sırtında büyük bir dekolte olan elbiseyi bana mı seçti hayatta giymem "Ji-hyo ben bunu çok sevmedim"Ji-hyo"şaka yapıyor olmalısın Y/N bu elbise çok güzel"Ben"tamam o zaman Ji-hyo bu elbiseyi sana alalım" Ji-hyo "hayır benim kafamdaki tam olarak bu değil" dedi ve çalışanlardan biri yanımıza gelip bize yardım etti. Ve ben o giymem dediğim elbiseyi aldım. Ji-hyo benimkinden bir tık daha uzun bir elbise aldı ve ücretini ödeyip çıktık. Ama ben kuaföre gitmek istediğimi söyledim ve Ji-hyo ya kıyafet poşedimi verip eve gönderdim, bende kuaföre girdim. Bu sefer saçımın aralarını ve uçlarını gümüş rengine boyatacaktım. Bu sırada kuaföre geldim ve yapmaları gereken rengi söyledim. Yaklaşık 20 dakika sonra kuaförden çıktım. Ama bu saçımı mavi renginden daha yakıştığını düşünüyorum. Eve gitmek için bir taksiye bindim ve eve gelince içeri girdim. Sıcak bir duş alıp yemek yedikten sonrada yattım.

   Yarın sabah

  Sabah uyandığımda çok mutluydum çünkü artık okuldan yarından itibaren kurtuluyorum!!!!! ama üç ay sonra 11e geçicem. Neyse ben bunları düşünmiyim şimdi öğlen üçte mezuniyet başlıyacak ve şu an saat bir evet birde uyandım ama çok yorgun olduğum için yarım saat kestirdim. Tekrar uyandığımda bu sefer şaşırtıcı olacak ki Ji-hyo benden önce uyanmış kahvaltı hazırlıyordu. Bende bu sırada banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve çıkıp sofraya oturdum. Ji-hyo ile bugün hakkında sohbet ediyorduk o sırada yemeklerimizi bitirdik ve bulaşıkları yıkadık. Saat iki olmuş hemen hazırlanmamız lazımdı. Ji-hyo ile yukarı çıkıp gardrop larımızın yanına gittik ben hemen üzerimi giyindim ve kahverengi tonlarında bir ruj sürdüm, eyeliner çektim. Ji-hyo da bordo bir ruj sürüp yanıma gelmişti. Bende o sırada maşamla saçımın uçlarına bukleler veriyordum. Ji-hyo "hadi çıkalım yoksa geç kalıcaz" dedi bende maşamı bıraktım ve topuklu ayakkabılarımı giyindim. Ji-hyo da ayakkabısını giyindi ve son kez aynadan kendimize bakıp çıktık.

  Mezuniyet yerinde

  Sonunda geldik ve burası çok büyük ve çok güzeldi. Ve neden bütün gözler bizim üzerimizde ki rahatsız oldum. Ji-hyo ile beraber bir masaya oturduk biraz sonra da yanımıza Jin ve Tae geldi. Onlardan iltifat aldıktan sonra bir şeyler içtik. Sonra arkadaşlarımızla yani daha doğrusu Tae ve Jin ile bir sürü fotoğraf çekildik. Daha sonra sıkıldığımızı ve eve gideceğimizi söyledik. Jin ve Tae de bizi eve bıraktılar bu arada saçıma herkes bayıldılar. Saat 10 ve bu yorucu günden sonra kendimi yatağa attım ve üç aylık tatilimin tadını çıkarttım

   2 yıl sonra

Jin ile hayal etWhere stories live. Discover now