"Kızım hadi kalk,kalk! bugün önemli gün!!" "Of tamam kalktım Ji-hyo" sırt üstü yattığım yatakta önümde duran Ji-hyo ya 'ne diye kaldırıyorsun beni güzellik uykumdan yaa' bakışı attıktan sonra bakışlarımı tavana çevirdim beyazdı. Tamda olması gereken renkteydi. Ne diyorum ben ya. Biraz kendime geldikten sonra banyoya gidip rutin işlerimi hallettim sonra ayıcıkı pijamalarımla aşağıda kahvaltı hazırlayan Ji-hyo nun yanına gidiyordum da bu koku krep miğ yapıyoğğ oğ hemen aşağı uçtum bi saniye bu hangi ara krep yapmayı öğrendi. Her neyse ben masaya oturdum ve Ji-hyo da masaya birşeyler koyduktan sonra karşıma oturdu. Krepleri löp löp götürürken Ji-hyo nun sesi ile kafamı ona çevirdim "kızım yavaş yesene krepler kaçmıyor" Ji-hyo daha birinci krepini bitirirken ben üçüncüye başlamıştım. Benim sayemde bütün krepler bittikten sonra bulaşıkları yıkayıp koltuğa oturduk. Saate baktığımda 14:00 olduğunu gördüm ve biz seçmeler için hazırlanmamıştık. Hemen odaya koşup rahat kıyafetler giyindim. Sonra dudağına nemlendirici sürüp salona indim. Ji-hyo hâlâ üzerini değiştiriyor olacak ki salonda değildi. Biraz zaman sonra Ji-hyo da aşağı indi ve ben son olarak beyaz bir şapka aldım, spor ayakkabılarımızı da giyinip çıktık. Saat 15:00 de seçmeler başlayacaktı ve saat 14:30 tu. Biraz sokakta yürüdükten sonra taksiye binip gideceğimiz yere vardık. Geldiğimiz yere göz gezdirdim ve insanların oturması için çok fazla oturak en önde de sanırım jürilerin oturacak olduğu dört tane koltuk vardı. Başlamasına daha 15 dakika kalan seçmelere daha rahat dans edebilmek için Ji-hyo ile ısınma hareketleri yaparak doldurduk. İşte o zaman gelip çatmıştı. İlk turda ben, ikinci turda Ji-hyo çıkacaktı. Ji-hyo nun yanından ayrılıp sahneye benle beraber 6 kız çıktı dört dakikalık bir dansın ardından diğer turlardaki kişiler de çıkmıştı en son turda bitince kazananı açıklayacaklardı. Sadece iki kişi kazanacaktı inşallah bunlar ben ve Ji-hyo oluruz diye dua ederken adımın okunmasıyla Ji-hyo nun üzerine atladım onun da adı okunduğunda sevinçten ne yaptığını bilmiyordu. Orada işimiz bitince eve dönüp son ses müzik açıp kopmaya başladık. Ses değerlendirmesi de yapacaklardı eğer Ji-hyo nun ve benim sesimi beğenirlerse bir gruba kesin geçecektik. Son ses müziği kapatıp gene hocamızın ezberlettiği yabancı şarkıyı söyleyip USB belleğe kaydedip sakladık. Yarın gene oraya gidip verecektik bunu tamamladıktan sonra son ses müzik açıp eğlencemize devam ettik.
-Yarın sabah-
Sabah yine Ji-hyo tarafından dürtülmemle uyanmıştım "kız! hadi kalk şu USB belleği bir an önce verelimm" sonra sözlerine devam etti "kız kalksana bak buz geliyor!" hemen kalktım gene konuştu "hah şöyle söz dinle azıcık" dedi hiç susmayan Ji-hyo. Gene her zamanki gibi rutin işlerimi yapıp, kahvaltıyı da yaptık. Şu anda üzerimi giyiniyorum. Salaş, rahat bir şeyler giyindim. İnşallah sesimizi beğenirler diye düşünürken kendimi dışarıda sürüklenirken buldum ardından taksiye bindik. Gideceğimiz yere geldiğimizde içeri girip ellerimiz titreye titreye sesimizi kaydettiğimiz belleği verdik. Sonra 3 günde çıkacak olan sonuçları beklemeye başladık.
-3 gün sonra-
"Kankağğğ! Y/N! kız uyan telefonuma az önce SMS geldi!! kız seçilmişiz!!" diye anırdı normalde uyanmadım ama bu lafı duyunca kendimi birden yatakta zıplayarak buldum. Sonra zıplamamı durdurup "NEEE!! NEE! NE E!! İnanmıyorum" Ji-hyo konuşmaya başladı "**** şirketine gidip konuşmamız gerekiyormuş"dedi ve hızlıca birşeyler giyinip kahvaltı bile yapmadan şirkete uçtuk.
-20 dakika sonra-
20 dakika nefes nefese koştuktan sonra şirkete girdik. Bize yardımcı olan bir kadının odasına girdik. Tanışma faslını bitirdikten sonra kadın konuşmaya başladı "size grubunuzu söylemeyi unuttum kusura bakmayın ikinizde Twice grubuna giriyorsunuz" dedi sonra sözüne devam etti "gelin sizi diğer üyelerin yanına götüriyim, tanışırsınız" dedi bizde o sırada kadını takip ediyorduk. Bir odaya girdiğimizde kendisi dışarı çıktı bizde bu iki saat boyunca kızlarla çok iyi anlaştık çıkaşa yönelirken gene aynı kadın bize "iki hafta sonra kızların yanında yurtta yurtta kalacaksınız"dedi bizde "tamam" diyerek oradan çıktık. Eve vardığımızda telefonuma tanımadığım bir numaradan SMS geldi. Açıp okudum
?: Merhaba Y/N seninle yarın saat 13:00 da ***** kafede buluşabilir miyiz
Ben: Sen kimsin be sapık mısın nesin!!
?: Annen sana daha önce bahsetti mi bilmiyorum ama ben senin üvey abinim
Ben:Benim üvey abim falan yok!!
?: Anlaşılan anlatmamış yarın kafede buluşunca sana herşeyi anlatıcam sadece kafeye gel
Konuşma bittikten sonra annemi aradım
Annem: Efendim kızım
Ben: Anne benim üvey bir abim mi var
Annem: Evet aslında sana söylemeliydim ama sen daha küçükken oda senin gibi bir gruba girmeyi istiyordu bu hayalini gerçekleştirince de başka bir şehre gitmişti ama şimdi Seul da ve seni görmek istiyor şey zaten telefon numaranı benden aldı
Ben: Tamam zaten beni yarın bir kafeye çağırdı, yanına gidicem haa birde Ji-hyo ile Twice grubuna girdik
Annem: Sizin adınıza çok sevindim kızım aaaaa şey benim işlerim var yarın görüşürüz bay
Ben: Bay
Telefonu kapattıktan sonra bana 'anlat bakalım gene neler dönüyor' bakışı atan Ji-hyo yu gördüm acaba bu kız hangi ara geldi.
-10 dakika sonra-
"Kız çok merak ettim abini yarın kafede konuştuklarınızı anlatıyorsun bana" dedi gene çok konuşan Ji-hyo."Tamam Ji-hyo anlatırım"dedim ve yatağıma çekildim.
-Ertesi sabah-
"Y/N öğlen 12:00 oldu zaten 13:00 de abinle buluşucaksın kalk!!" dedi Ji-hyo bende onun dırdırını daha fazla çekmemek için yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Altıma kısa, yırtık şort üzerine bir gömlek giyindim, saçımı tarayıp açık bıraktım. Evden kahvaltı yapmadan hemen çıkıp taksiye bindim. Canım üvey abiciğimin (!) dediği kafeye girdim. Tanrımm bu bir rüya mı
