2

13.9K 919 413
                                    

05.......70:  Günaydın

Barbie: Günaydın

05.......70: Günün güzel başlar umarım

Barbie: Sana ne bundan?

05.......70: Ya sen benim profil fotomu görmüyor musun?

Barbie: Bana niye fotoğrafını atıyorsun sapık mısın aq?

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Barbie: Bana niye fotoğrafını atıyorsun sapık mısın aq?

05.......70: Hala etkilenmedin mi?

Barbie: Hayır

05.......70: Nasıl olur ya?
Gerçi çok güzelsin
Etkilenmemen doğal
Bir de zoru oynamayı seviyorsun

Barbie: Düşüyor mu böyle?

05.......70: Her zaman 😎 (Görüldü)

05.......70: Demek bana yazmayacaksın
Hem sen neden hala numaramı kaydetmedin?
Ben de senin fotoğrafını görmek istiyorum

Barbie: Tanımadığım insanları rehberime eklemem

05.......70: Tanıştık ya!
Hani dün gece
Benim ben Behlül Utku

Barbie:  Ee ne olmuş?

05.......70: Yahu sen beni deli etmek mi istiyorsun?
Zaten sana deli oluyorum

Barbie: Defol

05.......70: Vay delikanlı gönlüm vay!
Sen bu kurşunu yine mi yedin? (Görüldü)

***

 Kantinde oturuken sıkıntılı bir nefes aldım. Kız yine bana cevap vermemişti. Tamam abartmak için söylemiyordum ama ben cidden dünya yakışıklısıydım. 

 Tamam oda çok güzeldi ama bu kadar nazda fazlaydı yani. 

Yaren'i ilk Ümit'le birlikte gece kulübü çıkışı görmüştük. Sarışın, dolgun vücutlu taş gibi kızdı. Sonra kızın Fırat'ın kuzeni olduğuu öğrenmiştik. Ümit salağı nasıl sevinmişti anlatamam. Ben de kız boşta diye yürümek istedim ama bu kadar zor olacağını düşünmedim. 

 Normalde kızlar bir iki konuşmadan sonra benimle birlikte uyumaya can atarlardı. Ayrıca sempatiktim de. 

 Sinirle iç çektim. Ümit sakatı nasıl olurda benden önce mezun olurdu aklım almıyor. Fırat aşkıyla yanarken bir yandan da deli gibi ders çalışmış dereceyle mezun olmuştu. Ben ise bitirmeye çalışıyordum işte. Ben bütlere giriyordum. Onlar bana. İlişkimiz oldukça heyecan vericiydi.

 Ortam sevmemin kötü bir getirisi ise asla gerçekten arkadaşım yoktu. Gerçek arkadaş diyebileceğim tek kişide mafya sevgilisiyle fingirdiyordu. 

 Ama ben bu acıya dayanamazdım. Bu yüzden gidip kendime soda almam gerekti. Sabah kahvaltısını biraz fazla kaçırmıştım. 

  Kantin sırası nihayet bana geldiğinde önümdeki çocuğun para üstünü almadan ayrıldığını gördüm. Kantici abi -adamın adını asla aklımda tutamıyordum.-arkasından seslense de o yürümeye devam etti. Normalde böyle şeyleri asla umursamazdım. Bana neydi canım? 

 Ama insanlık damarım bir kere tuttu mu tutuyordu işte. 

Parayı hızla adamın elinden alıp çocuğun arkasından koştum. Seslenmeyi de ihmal etmiyordum. ''Birader!'' 

''Hop! Sana diyorum!''

 Çocuk beni siklemeden yürümeye devam ediyordu. Bir kaç kız ise bana bakıp gülümsüyordu. Elbette onlara göz kırpıyordum. 

 Yakışıklı ve havalı olmak böyle bir şeydi.

 Sonunda çocuğa yetişip, omzundan çektim. ''Kardeşim sağır mısın sen?'' Tamam biraz fazla bağırmış olabilirdim. İnsanların meraklı bakışları iyice üstümüze toplanmıştı. 

 Çocuğun koyu mavi gözleri kocaman oldu. Neye şaşırmıştı bu kadar anlamıyorum. Ama bana bir cevap vermedi. ''Sana diyorum sana sağır mısın sen?''  Gözleri dudaklarımdayken aniden kaşlarını çattı. ''Sağırım ne var? Ne sitiyorsun benden?'' Bir de bağırıp beni tersliyordu!

 ''Dalga geçme benimle. Al sana paranı vermeye geldim. İnsanlıkta yaramıyor.'' Çocuğa omuz atıp giderken insanların bakışları üzerimdeydi. Neydi bu kadar tuhaf olan bilmiyorum. 

 Bizim sınıftan Cenk yanıma koşarak geldi. ''Abi ne konuştunuz o çocukla?'' 

 ''Para üstünü verdim. Kantinde unutmuşta. Hem sana ne amına kodum niye soruyon?'' 

''Abi o işitme engelli de o yüzden şaşırdım. Kimse konuşmaz o çocukla.''

İşte buna bende şaşırmıştım. Yani çocuk cidden işitme engelliydi. Sikeyim ya dilimin ayarı yoktu!

***

Geri Vites // Boy×BoyNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ