Günah psikolojisi

84 3 0
                                    

Günahların sel gibi insana hücum ettiği ahir zamanda yaşıyoruz. Dünya sevgisi ve meşguliyeti ile Kur’andan ve ahiretten çok uzaklaşmış bulunuyoruz. Rahatla yaşamak, dünyevi fantaziye ve oyunları ile meşguliyet “günahtan kaçma” hassasiyetimizi de kırmış bulunmaktadır.

Kötü, ayıp, şer ve günah bütün dinlerde vardır ve bu Allah’ın insanlara öğretmesi ve peygamberlerin talimi ile insanlar arasında yerleşmiştir. Bu nedenle dinin kesin “Haram” saydığı ve yasakladığı şeylerin tamamı kötüdür, şerdir ve günahtır. İyi ve kötünün, hayır ve şerrin ölçüsü Allah’ın emri, peygamberin sünneti, toplumun iyi veya kötü görmesi ve insanda bulunan “Vicdan”dır. Hıristiyanlık dahi “Vicdanı” Allah’ın sesi olarak kabul eder.

Bediüzzaman Said Nursi hazretleri kalbi anlatırken “Kalb bir latife-i Rabbaniyedir ki mazhar-ı hissiyatı vicdan, ma’kes-i efkarı dimağdır.” (İ. İ’câz, 85) demektedir.

Demek ki kalbin his alanı vicdan, fikir alanı dimağ denen akıldır ve her ikisi “Vicdan”da toplanarak “İnsaf” denen duyguyu oluşturur. İnsaf ise dinin yarısıdır.

Peygamberimize (asm) “İyilik ve kötülük nedir?” diye sorulunca “İyilik kendisi ile kalbinizin inşirah duyduğu, rahat ettiği fiil ve davranışlardır. Kötülük ve günah ise kalbini ve vicdanını tırmalayan şeydir. Bu nedenle müftüler sana fetva verseler de sen vicdanına ve kalbine danış!” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4: 227.) buyurmuşlardır.

Yine “Günah kalbinizi rahatsız eden şeydir.” (Gazali, İhya, 3:99.) buyurmuşlardır.

Peygamberimiz (asm) “Bir şeyi yapacağın zaman şayet o konuda Allah’ın bir emri ve yasağı yoksa kalbine sor. İyilik kendisi ile kalbin rahat ettiği şeydir. Günah ise kalbini tırmalayan, gönlünüzün ve kalbinizin reddettiği şeydir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4: 226.) buyurmuşlardır.

İnsan neden günah işler?

İnsanın fıtratına kötülüğü isteyen ve günahtan hoşlanan “nefis” denen bir duygu konmuştur. İnsan nefis sayesinde hayır ve şer işlemeye uygun olarak yaratılmıştır. İnsanda vicdan, merhamet gibi müspet duygular bulunduğu gibi, müsbete yönlendirilebilen ve bu durumda pek çok hayır ve iyiliklere sebep olan şerre yönlendirilince şerre sebep olan akıl, öfke ve şehvet gibi duygular da vardır.

Allah pek çok hayır için bu duyguları insanın fıtratına koymuştur.İnsanda hissiyat galip olunca akla ve imana galebe çalarak insanı günaha iter. Cenab-ı Allah imtihan gereği olarak günahların içinde zehirli bal hükmünde bir lezzet-i menhuse koymuştur. Onun zevkine aldanarak günaha giren kişi zehrin tesiri ile uzun süre karın ağrısı çeker.

Ehl-i iman da “Ahireti bildikleri ve iman ettikleri halde dünyayı severek ve isteyerek bilerek ahirete tercih eder, kırılacak şişeye baki elmasların fiyatını verir. Akıbeti görmeyen kör hissiyatın tesiriyle hazır bir dirhem zehirli lezzeti ileride bir batman safi lezzetlere tercih ederek günahlara girerler. Bu ise bu zamanın bir marazı ve bir musibetidir.” (Tarihçe-i hayat, 271.) Bediüzzaman bu hususları bize hatırlatarak ehl-i imanı ikaz etmektedir...

Dilek K...

SABIR, ŞÜKÜR, DUAKde žijí příběhy. Začni objevovat