Emir bu sabah arayıp film izlemek için çağırdığında niye koskoca adamlar olarak hala boş işler peşinde koştuğumuzu ve bu işsizliğimizin sebebini bir süre merak etmiş olsam da elbette her zamanki gibi beni istediği yere sürüklemesine izin veriyorum ve kaçınılmaz olarak kendimi onların evinde buluyorum.
Artık kendi evim gibi benimsediğin bu evin kapısından içeri girerken "Ne oldu?" diyorum Emir'e. "Manitasızlıktan balataları sıyırdın galiba."
"Çok komiksin kardeşim." diyerek gözlerini deviriyor arkadaşım. Üstümden çıkardığım deri ceketi elimden alıp askılığa fırlatıyor.Bunu gayet ben de yapabilirdim, bu kadar misafirperverliğe hiç gerek yoktu gerçekten.
"Bir planım var." deyince yüzümü buruşturmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Merdivenlerden yukarı kata çıkarken bunun ne olabileceği hakkında en ufak bir fikrimin olmayışı canımı ziyadesiyle sıkıyor.
"Korkuyorum Emir, senden korkuyorum."
Emir suratında devasa bir sırıtışla gözlerini kocaman açarak başını aşağı yukarı sallıyor. "Korkmalısın da."
Sabır isteyerek ve sonumun ne olacağını merak ederek arkadaşımı takip etmeye devam ediyorum. Bu işin nereye çıkacağı hakkında en ufak bir fikrim yok ama hayra alamet olmadığı kesin. Bir kere Emir'in yaptığı herhangi bir şeyin dünya nüfusuna ve benim sinirlerime zarar vermemesi imkansız.
Ben arkadaşımı sinirlendirecek bir cevap ararken aniden önümüze çıkan Ela, ismine uygun ela gözlerini kocaman açarak "Asım!" diye küçük bir çığlık atıyor. "Hoş geldin."
"Hoş bulduk." derken uzanıp inanılması güç bir biçimde Emir'in minik ve dünyalar tatlılısı kız kardeşine sarılıyorum. Ela acelesi varmış gibi kısa bir sarılışın ardından kollarımın arasından hızla sıyrılıyor ve neredeyse çığlık atar gibi "Gitmem gerek." diyerek koşuşturmacasına devam ediyor.
Arkasından şaşkınlıkla bakarken Emir'in "Bizim ailede normal biri yok biliyorsun." dediğini duyuyorum.
Tekrar yürümeye başlarken "Hadi seni küçükken kafa üstü düşürmüşler," diyorum kahkahama zar zor sahip çıkarak. "Bu kız niye böyle oldu anlamadım."
"Zamanının çoğunu benimle geçiriyor, etkileniyor tabii."
Emir'in açtığı kapıdan geçerken artık kendime hakim olamayıp küçük bir kahkaha atıyorum. Arkadaşımın suratında gördüğüm bir anlık tedirginliği geçiştirmeye çalışan zihnim, gözlerimi odaya çevirişimle aniden alarma geçiyor.
Eflâl.
Bir anda kaskatı kaldığımı, gülümsememin sesini kaybettiğimi hissediyorum. Böyle habersiz yakalanıyor olmak öyle hoşuma gitmiyor ki zihnimin savunmasızlığı aniden pasif agresif bir sessizliğe dönüşüyor.
Eflâl ise oldukça şaşkın bir şekilde büyüttüğü yeşil gözleriyle bize bakmayı sürdürüyor saniyeler boyunca. Onun da bu gelişmeden en az benim kadar habersiz olduğunu bilmek içime anlamsız bir tatmin duygusunun yerleşmesine sebep oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Şarkı
RomanceASIM KARASOY Arabanın diğer ucunda oturan kız, yağmurun altında benimle o garip bakışmayı paylaşan kızla aynı kişi. Aynı keskin yüz hatları, neredeyse huysuzluk olarak tanımlanabilecek bir ifadeyi süsleyen hafifçe pembeye boyalı kalın dudaklar, bu m...