4. Bölüm: O Düşünce

668 41 139
                                    

Bugün Adrien Türkiye'ye gidiyor. Ben de ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.

Kal desem, kalamaz.

Seni seviyorum desem, diyemem.

Hoşçakal desem, hoş kalamayacak.

Yapamayacak.

Ben de sadece uçağın kalkışını izleyebildim.

Bunu yapabildim.

O da anca.

Havaalanı boyunca uzanan cama kafamı yaslamış, kollarımı birleştirmiştim.

Yarım saat kadar sonra eve gittim. Eve gittiğimde ise masamın üzerinde bizim eve postalanmış bir zarf buldum.

Zarf açacağı falan aramadan hemen zarfa yapıştım tabi.

Yine de özenle açıp içindekine ulaşınca bunun bir mektup olduğunu ve bana olduğunu anladım.

Okumaya başladım.

Sevgili Marinette,

Biliyorum şu anda Türkiyedeyim ama bunun bize bir engel olamayacağını düşünüyorum.

Henüz ciddi ciddi bir konuşma yapamadığımızdan ve ne sende ne bende o yüz olmadığından sana bir mektup yazmaya karar verdim.

Evet, doğru bildin. Kimliklerimizi öğrendiğimizden beri henüz aslında farkında olduğumuz ama inatla resmileştirmediğimiz konudan bahsedeceğim.

Marinette, seni seviyorum.

Ayrıca şu anda çok da suçlu hissediyorum çünkü tam da işleri rayına koyduğumuz zaman Türkiyeye gideceğim tuttu.

Daha doğrusu babamın beni göndereceği.

Bu yüzden lütfen bana kızma.

Bu arada güzel güzel iyileş ki seni görmeye geldiğimde turp gibi ol. ;)

Zaten telefonla da uzun uzun konuşacağımıza göre mektubu çok uzun tutmaya gerek yok.

O zaman, ne dersin, sevgilim olmak ister misin?

Adrien

Ne kadar da güzel bir mektuptu bu. Çok hoşuma gitmesiyle beraber tabi ki teklifini kabul edecektim.

=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=_=

Günler geçtikçe Adriensız hayata biraz daha alışıyordum.

Ne kadar her saatte bir beni aramaktan çekinmese de ondan bıkmıyordum.

Ayrıca Türkiye Fransa'ya yakın olduğu için (öyle bir şey yok arkadaşlar sadece hikaye gereği öyle varsayın pls) bir aramamla Kara Kedi oluveriyor, geliyordu.

Tabi çok kalamıyordu fark etmesinler diye ama yine de çok yardımcı oluyordu.

Hayattaki tek problemim bir düşünceydi.

Acaba uzakta olduğumuz için beni sevmeyi bırakabilir miydi?

Bu ufacık düşünce günün her saati içimi yiyor, her onu görmeyişimde beni bitiriyordu.

Ben de anneme stres topu aldırdım.

Bir de sikuşi.

Bir de kinetiks kum.

Slime da aldırırdım ama onu kendim yapmaya karar verdim.

Bunlarla oynarken düşüncelerimden kurtulmayı başarmıştım. Şimdilik.

Duvar (Ladrien) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin