18. Bölüm: Domates Kocan

280 25 27
                                    

Giyeceğim şort ve tişörtten vazgeçip çiçekli, askılı bir elbise çıkardım.

Tatlı bir dökümü vardı ve rengarenkti.

Elbiseyi yatağa atıp küveti doldurdum.

İyice keyifim yerine geldikten sonra kalkıp duş aldım.

Çilekli duş jelimin setindeki kremi de sürdüm ve hazırdım.

Saçımı bukle bukle yapmaya karar verdim ama çok da abartılı olmamalı. Brigette öyle demişti.

Makine ile saçıma hafif bukleler ekledim ve elbisemi giydim.

Elbisenin renkleriyle uyumlu pembe bir fular ile de moda gurusu ben, kombinimi tamamladım. İnanamıyorum.

Saat yedi buçuktu. Yani Adrien'ın gelmesine yarım saat vardı.

Oramı buramı kontrol ettim, gayet normaldim.

Oturup biraz televizyon izledikten sonra Adrien'dan mesaj geldi:

Aşağıdayım.

Biraz bekletmem gerektiği gibi saçma bir düşünceye kapıldım ve minik adımlarla kapıya gidip dışarı çıktım.

Dış kapıdan çıkıp karşıya geçtim. Arabası burada bekliyordu.

Kapıyı açıp içeri girdim.

'Merhaba güzellik.'

'M-Merhaba.'

'Aç mısın?'

'Hem de çok ehem yani, biraz.'

'Peki...'

Arabayı nereye sürdüğünü anlamadığım için dikiz aynasına bakmaya karar verdim.

Tabi ki de şaşırılmadık bir şekilde aynadan beni kesiyordu.

Hafiften kızardığım için başımı öne eğdim. İyice çocukça davranmaya başlamıştım.

Yemek yiyeceğimiz yere vardığımızda gözlerimi bağladı.

'Ne? Neden gözlerimi bağlıyorsun Adrien?!'

'Sakin ol, sadece süpriz.'

'P-Peki.'

Arabadan çıkıp kapımı açtı.

'Adrien, düşersem ne yapıcaz?'

'Düşmezsiiin.'

'Ama elbise giyiyorum...'

'Tamam, sorun değil.'

'...'

Elini tutmak için arıyordum ki kalkayım derken tabi ki, yani, tökezledim.

Düşüyordum ki, düşeyim boşver, eteğimi düzelltim.

Adrien elimi yakalayıp, 'Yavaş ol Leydim, düşmeyeceksin. Düşmek ister gibi bir halin var.' dedi.

'Yok canım, sadece biraz acaba GÖZLERİM KAPALI olduğu için OLABİLİR Mİ?'

'Tamam ya geldik sayılır.'

Uzun sessizlikten sonra aklıma yumuşak bir zeminde yürüdüğüm geldi.

Kum mu bu?

Birkaç saniye sonra Adrien gözlerimdeki fularımı açtı.

Gördüğüme inanamıyordum.

Çok hoş bir mekandı burası.

Kumlar üzerinde minderler vardı ve deniz manzarasında beyaz tüllerle süslenip ledlerle aydınlatılmış bir yerdeydik.

Duvar (Ladrien) ✔️Where stories live. Discover now