13. Bölüm: O Ben Değilim

287 29 19
                                    

*Multiyi başlatmayın!

'Bay Adrien!'

'Jap- Bayan Sakura! Ehem, hoşgeldiniz.'

Hadi ama, şimdi mi gelecek zamanı buldun japon jojuk!

Veled.

'Marinette, sen ne yapıyorsun burada?'

'Bay Adrien ile sohbet ediyorum, çok mu koydu?'

'Yok çok koymadı, ama galiba sen kaldıramadın, gözüne girecem diye pek bir güzel giyinmeye çalıştın... Olmadı.'

'Bu doğal güzellik, sen bilmezsin.'

'Doğru bilmem, çünkü doğal dediğin şey yapayın çakması.'

'Bayanlar, yeter.' dedi Brigette. Nereden geldi ya?

'Bayan Sakura, bu yaptığınız büyük saygısızlık. Tabi ki Marinette benimle konuşacak çünkü o benim sevgilim.'

'Öhöhöhö, efendim?'

'Sevgilim.'

'Ehem, izninizle.'

Japon jojuk uzaklaştıktan sonra hep birlikte kahkahayı bastık.

'Haha-Gördünüz- mü-haha-bakışları-haha?'

'Evet gördük, hahaha.'

O sırada herkes bize bakıyordu.

'Şirkette olaylar ışıktan hızlı yayılır.' dedi Brigette kısık sesle.

Bir anda Adrien elimi tuttu.

Dedim ne oliy?

Meğersem sevgili olduğumuzu göstermeye çalışıyormuş.

Ne kadar bu kadar ilgiyi sevmesem de Adrien bunu istiyorsa...

İnsanlar işlerinin başına döndükten sonra partinin keyfini çıkardık.

Bir ara makyajım allak bullak olmuştu, düzeltmeye gittim.

İçeri girdikten birkaç dakika sonra Adrien geldi.

Pat diye içeri girdi.

'Aaaaaaa!'

'Sakin ol Marinette, benim. Bağırma. Birileri duyacak.'

'Adrien, pardon ama, BURADA NE YAPTIĞINI SORABİLİR MİYİM? Hay yani niye yani? Kent ay hev may ovn pörsınıl speys ay ivin didınt du eni ting ay dont du in nomıl layf!'

'Sana şu tekliften bahsedeceğim. Ertele ertele nereye kadar. Bak Marinette, aslında ben... Bir konu konuşmam gerek seninle.'

'Ne konusu?'

'Önemli bir şey yani en azından benim için... Bu yüzden konuyu konuşmak için bir gün bir yerlerde buluşalım. Ben bir yer biliyorum, uygun olduğun bir gün seni alırım...'

'Adrien...'

'?'

'Alla aşkına bunu mu diyecektin? Ben de kötü bir şey oldu zannettim. Ben aslında her gün boşum ama yarın kuziş ile buluşacağız o yüzden, perşembe akşamı?'

'Perşembe akşamı saat sekizde.'

'Aynen.'

'Tamam şimdi... en iyisi çıkalım buradan yanlış anlaşılacak...

Dışarı çıktık. Saat dokuza geliyordu. Bu da kareoke zamanı demekti.

Mikrofonu kiraladığımız DJ aldı.

Duvar (Ladrien) ✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora