Roses // Larry

15

Louis: Pişt Hazza.

Meleğim: Ne var, yalancı?

Louis: Wow, küs müyüz?

Meleğim: Hayır, laf sokmak istedim.

Louis: Sokma konusunda pek başarılı değilsin anlaşılan.

Louis: Neyse, sokabileceğin başka bir şey olmadığı için normal karşılıyorum.

Meleğim: Hassiktir oradan! Göstersem "Harry baba, boynuma dola!" diye bağırırsın.

Louis: Harry, pipin kadar konuşmak gerekirse sen sus?

Meleğim: Louis, boyun kadar konuşmak gerekirse, sen sus?

Louis: Kes sesini, prenses.

Meleğim: Prenses babandır.

Louis: Babamın üstte olduğunu düşünüyorum.

Meleğim: Ee, ne söyleyecektin?

Louis: Hiç, duydum ki beni özlemişsin. Yazayım dedim. Normalde burda olduğundan 19 kat utangaç olduğun için ☺️

Meleğim: Utangaç değilim ben. Senin yalanların şaşırttı beni.

Meleğim: Soktum mu?

Louis: Hayır. Ama öğreteceğim merak etme.

Meleğim: Lou?

Louis: Söyle yavrum.

Meleğim: Artık buluştuğumuza göre arkadaş sayılırız. Daha fazla tanışalım mı?

Louis: Ben senin markete gitmek için annenin arabasını kaçırıp markette babanla karşılaştığını ve söylememesi için ona 20$ verdiğini bile biliyorum.

Meleğim: Bu biraz korkunç...

Meleğim: O zaman sen kendini tanıt?

Meleğim: Yani, ne yaparsın, ne seversin, merak ediyorum. Belki ortak yönlerimiz vardır.

Louis: Haz, bunlar zamanla öğrenebileceğin şeyler. Yani daha fazla zaman geçirmeliyiz.

Meleğim: Bana kahve sözün vardı.

Louis: Biliyorum ama onu ayılman için de ısmarlayabilirim.

Meleğim: Ne?

Louis: Diyorum ki, önce bara gider seni sarhoş ederim. Sonra seni eve atıp kendi ellerimle kahve yaparım. Belki o sırada biraz elleşiriz?

Meleğim: Güzel fikir.

Louis: Hadi yapalım.

Meleğim: Tamam, hazırlanayım. Beni alabilir misin?

Louis: Alabilirim ama alır mıyım? Alırım. 1 saat sonra evinin önündeyim.

Meleğim: Tamam.

~

Smut falan mı yazsam